Bir savcının günü nasıl geçer?

Olmadan bilemeyiz.
Mesaj rapor edilince düzenlenme şansı mı veriliyor? İlk başta "Bir şey derim de boşver." yazmıştın.

Akademisyen olana kadar zaten ömür vereceksin. Karamsarlığa kapılma ama torpili olmadan akademisyen olanlar meslek hayatlarının 10. senesinde bile geriye dönüp dönüp şaşırıyorlar.
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
Bu videoda sinema televizyon okuyup, yüksek lisans ve doktora yapan herkesin akademisyen olmasından ötürü hocaların kötü olmasından bahsediliyordu. Bende ona dayanarak böyle bir hedef belirledim.

Sinema ve televizyon okuma güzel kardeşim. Akademisyen de olma. Türk medya kuruluşları içerisinde hiç çalıştın mı bilmiyorum ama tecrüben yoksa da mümkünse olmasın.

Eksi artı yapalım hatta.

Eksiler;
- Aşırı ego: Bu sektörde en tırt yazarın bile muhteşem egosu vardır.
- Aşağılama: Daima aşağılanırsınız. Arkanızdan sürekli sizi gömerler.
- Her saat çalışma: Sinema ve televizyonda durmak yoktur. Gecenin 4'ünde ofise dikerler adamı.
- Çalma / aşırma: Yaptığın bir işi çalmaya çalışan çok kişi var. Hatta "bu ne boş ver bunu!" deyip kendileri yaparlar.
- Yalan-iftira-liyakat: Ben Turgut Özakman okumamış senarist yazar tanıdım. Ing Bergman'ı sorunca "o kim ya?" diyen yönetmen parçası tanıyorum.

Artıları;
- Akademisyen olmadan önce alanı tanıman lazım. Bu da ünlü kişileri tanıyabileceğini gösteriyor.
- Hadi diyelim bir senaryo, fikir falan tutturdun ki o da zor ama hadi diyelim oldu. Para kazanırsın.
- Diyelim ki akademisyen yaptılar seni ki sanmıyorum ama hadi diyelim yaptılar havasını atarsın.

Bu kadar.

Sinema ve televizyon okumak Türkiye'de pişmanlıktır. Medya sektöründe inanılmaz tecrübelerim var. Anlatmayım bence.
Ben akademisyen olmak istiyorum. Sektörün içinde yükselmek gibi bir hedefim yok. Bir sorum var: Neden akademisyen olacağımı sanmıyorsunuz? Mülakat yüzünden mi?
 
Son düzenleme:
Ben akademisyen olmak istiyorum. Sektörün içinde yükselmek gibi bir hedefim yok. Bir sorum var: Neden akademisyen olacağımı sanmıyorsunuz? Mülakat yüzünden mi?

İzin vermeyecekler çünkü. Mülakat o kadar önemli değil ki. Akademisyenlik hangi bölüm olursa olsun rezil bir iş. Sen belki de işi yapmak için günlerini harcayacaksın, başkası "hocam ne kadar şıksınız bugün!" cümlesi ile seni ekarte edecek. Sen kamera türlerini ezberleyeceksin, başkası senaryonun ne olduğunu bilmeden derslere girecek.

Sektörün içinde yükselme gibi bir fikriniz olmayabilir ama sektörden uzak kalamazsınız ki. Adını vermek istemediğim bir fakültedeki dramaturji ve tiyatro bölümünü çok iyi bilirim. Bunlar sinema ve televizyoncular ile kan kardeşi gibiler. Ama iki grup da aynı. Hepsi birbirinin arkasını kazıyor.

- Liyakatsızlığa.
- Yağcılığa.
- Kaytarmaya.
- Herkesin işini senin yapmana.
- Umutsuzluğa.
- Çalıştıklarından sonuç almamaya.

Hazırsan ol tabii.

Ahkam kesmiyorum yanlış anlaşılmasın. Hayat senin, ne istersen onu yap elbette. Fakat akademisyenler, yazarlar, radyocular, televizyoncular, yönetmenler, hocalar, yapımcılar... Hepsi birbirinden neredeyse birbirinden pis insanlar.
 
Sinema ve televizyon okumak Türkiye'de pişmanlıktır. Medya sektöründe inanılmaz tecrübelerim var.
Türkiye'de hemen hemen her sektör saydığınız sıkıntıları yaşamaktadır.
- Liyakatsızlığa.
- Yağcılığa.
- Kaytarmaya.
- Herkesin işini senin yapmana.
- Umutsuzluğa.
- Çalıştıklarından sonuç almamaya.
Bu saydıklarınız da günümüz Türkiyesi'nin genel problemleri.

2 yorumunuzda da eksileri/dezavantajları ve problemleri dile getirmişsiniz ama sinema ve televizyon bölümüne yahut medya sektörüne özel bir şey göremedim. Ülkemizde, her bölümde her sektörde olan şeyler bunlar. Sonuçta 3.dünya ülkesiyiz.

Konu sahibinin sorusuna cevap vermem gerekirse; Türkiye üzerinde plan yapma çünkü pişman olursun. Milliyetçiliği, vatanseverliği bırakıp yurtdışı planlamaları yapman lazım. Dile getirdiğin 2 bölüm de buna müsait değil. Anladığım kadarıyla matematiğin iyi değil çünkü düşündüğün bölümler EA, Sözel bölümler ve buna göre senin yerinde olsam güçlü bir üniversitede YBS veya ilgi duyduğum herhangi bir İİBF bölümü okuyup bu ülkeden kurtulurdum. Ha, illa ki Türkiye'de kalacaksan savcı kadar avantajlısı yok. Maaşı iyi derdim ama bırak onu dokunulmazlık falan bir yığın ayrıcalık alıyorlar. Yani, maaşa gelene kadar bir sürü avantajı var.
 
Son düzenleme:
İlla ikisinden birisiyse hukuk tavsiye etmem. Savcı olmayı siyasi istikrarsızlığın olduğu şu zamanlarda hiç tavsiye etmem. Akademisyen olursan en azından rahat olursun. Hukuk mezunuyum, hukuk okumak isteyen herkesi uzak tutmaya çalışıyorum. Merak ettiklerini sorabilirsin.
 
Türkiye'de hemen hemen her sektör saydığınız sıkıntıları yaşamaktadır.

Bu saydıklarınız da günümüz Türkiyesi'nin genel problemleri.

2 yorumunuzda da eksileri/dezavantajları ve problemleri dile getirmişsiniz ama sinema ve televizyon bölümüne yahut medya sektörüne özel bir şey göremedim. Ülkemizde, her bölümde her sektörde olan şeyler bunlar. Sonuçta 3.dünya ülkesiyiz.

Konu sahibinin sorusuna cevap vermem gerekirse; Türkiye üzerinde plan yapma çünkü pişman olursun. Milliyetçiliği, vatanseverliği bırakıp yurtdışı planlamaları yapman lazım. Dile getirdiğin 2 bölüm de buna müsait değil. Anladığım kadarıyla matematiğin iyi değil çünkü düşündüğün bölümler EA, Sözel bölümler ve buna göre senin yerinde olsam güçlü bir üniversitede YBS veya ilgi duyduğum herhangi bir İİBF bölümü okuyup bu ülkeden kurtulurdum. Ha, illa ki Türkiye'de kalacaksan savcı kadar avantajlısı yok. Maaşı iyi derdim ama bırak onu dokunulmazlık falan bir yığın ayrıcalık alıyorlar. Yani, maaşa gelene kadar bir sürü avantajı var.
Sadece sevdiğim mesleği yapmaya çalışıyorum. Sırf matematiğim iyi diye mühendis olmak (veya sınavda matematik yapmayı gerektiren başka bir meslek) mantıklı değil bence.
 
Türkiye'de hemen hemen her sektör saydığınız sıkıntıları yaşamaktadır.

Bu saydıklarınız da günümüz türkiyesi'nin genel problemleri.

2 yorumunuzda da eksileri/dezavantajları ve problemleri dile getirmişsiniz ama sinema ve televizyon bölümüne yahut medya sektörüne özel bir şey göremedim. Ülkemizde, her bölümde her sektörde olan şeyler bunlar. Sonuçta 3.dünya ülkesiyiz.

- Hizmet.
- Üretim.
- Sanat.
- Medya.
- Oyun.

Sektörlerinde çalıştım farklı kollarda. Her sektörde yok hocam. Benim gözlemim bu.
 
Sadece sevdiğim mesleği yapmaya çalışıyorum. Sırf matematiğim iyi diye mühendis olmak (veya sınavda matematik yapmayı gerektiren başka bir meslek) mantıklı değil bence.
Evet, doğru düşünüyorsun. O halde dediğim gibi; Türkiye'de kalacaksan savcı kadar avantajlı bir meslek yok. Bir üstü milletvekilliği zaten bana göre. Ancak, yurtdışını düşünüyorsan burda alınan hukuk diploması burda kalır ve savcı olmak da kolay iş değil bu ülkede torpil lazım.
- Hizmet.
- Üretim.
- Sanat.
- Medya.
- Oyun.

Sektörlerinde çalıştım farklı kollarda. Her sektörde yok hocam. Benim gözlemim bu.
Sana denk gelmemiş o halde. Ben hemen hemen her sektörde liyakatsızlık, haksızlık, mobbing gözlemliyoru.
 

Geri
Yukarı