Bir yaratıcının varlığına dair elimizde ne kadar kuvvetli doneler varsa da aynı şekilde bir yaratıcının olmadığına dair de elimizde bir o kadar kuvvetli doneler var.
Misal, şöyle değerlendirebiliriz; kimisi hayatın sürüp gitmesini bir kaos ve rastlantı olarak görecektir, kimisi ise tamamen planlanmış bir sürecin parçası olarak. Aslında her ikisini de ele aldığımızda temelde aynı yere varıyor gibiler. O da; hayatın kendi varlığını sürdürme iradesi. Çünkü ister rastlantı diyelim ister plan, her iki durumda da ortada sanki “devam etme” eğilimi gösteren bir döngü var.
Bu döngü, atomlardan yıldızlara, hücrelerden galaksilere kadar her ölçekte kendini tekrar ediyor. Her şey bir şekilde oluşuyor, dönüşüyor ve yeniden var oluyor. Belki de bu, evrenin değişmez yasasıdır: Var olmak ve varlığını sürdürmek.