Bitmeyen üşengeçlik durumu

Hiç mutlu olmayarak oynadığım bilgisayar nasıl benim tercihim oluyor anlamadım. Tercihlerim belli, sorun bu tercihleri uygulamama engel olan şey. Yorumunuz için teşekkür ederim.
Aslında engel değil seni herhangi bir iş yapmaya tetikleyecek bir neden yok. Örneğin ödevde bilmediğin konuyu öğrenmek için sözlük açman gerek oysaki ödevin olması o sözlüğü boş zamanında asla açmazsın. Yani seni kitap okumaya itecek nedenler bul örneğin kütüphaneye git veya arkadaşlarınla,ailen ile kitap oku.
 
Hiç mutlu olmayarak oynadığım bilgisayar nasıl benim tercihim oluyor anlamadım. Tercihlerim belli, sorun bu tercihleri uygulamama engel olan şey. Yorumunuz için teşekkür ederim.

Bilgisayara istemeyerek de olsa oturuyorsan, yararlı olan kitap ve benzeri şeyleri de aynı şekilde gün içerisinde yapıp kendini “ödüllendirmen”, sonuca iyi şart koyman senin için daha faydalı olacaktır, zevk, heves, tutku, kararlılık olmadan hiçbir şey olmuyor çünkü...
 
Paragraf yapmaya da mı üşendin?

Boş duranı kimse sevmez. TR'de üşengeç olmak için de sağlam dayanakların olmalı. Mesela baban milyarder, eyvallah. Ama baban da işçi sınıfındaysa, piyango da tutturamıyorsan köpek gibi çalışacaksın, başka çaren yok. Daha iş hayatı görmemiş coluk çocuk topluluğu bura. İş hayatını gorun de ay sonunda verdikleri para karşılığında sizden nasıl bir iş bekliyorlar görün.

Okuyup kendini kurtarmazsan çok sürünürsün. Bu üşengeçlik yıllarını da eve ayaklarını hissetmeyerek gittiğinde iç çekerek hatırlarsın.

Ben asgari ücrete de çalıştım, çok güzel paralara da çalıştım. Is hayatının 2 yüzünü de bilirim. Adam yaptığım saatlerce mesainin parasını vermemek için 40 takla atıyordu. Su an 10 dakika mesai yapsam kayıtlarda. Ay sonu param yatar sualsız. Buralara da usengeclıkle gelinmiyor vesselam.
 
Merhaba öncelikle. Bahsettiğiniz bu duruma bende yakalanmıştım. Okurken kendimi gördüm o yüzden size yardımcı olmak isterim. Öncelikle bu durum bir rahatsızlık değil. Bilinçaltınızla ilgili bir durum var. Yapmak istediğiniz şeyler, hayalleriniz ve kafanızda ki planlarınız sizin öz benliğinizi ve karakterinizi, harekete geçmemeniz ise bilinçaltınızın size dayattığı sahte benliğinizle ilgili.

Bu genelde öz güveniniz çok düştüğünde, hedefiniz olmadığında, yada yüksek tempoda geçirdiğiniz bir dönem ardından gelen kendini salıverme durumundan kaynaklanabiliyor. Ben bu durumdan bilinçaltıma karşı koymaya çalışarak sıyrıldım. Yani o an aklınıza bir şey geldiği zaman yapmanız gerekiyor. Dışarı mı çıkacaksınız çıkın. Kitap mı okuyacaksınız okuyun. Bunu zorlanarak yapın lütfen. Bir süre böyle kendinizi zorlayın. Bu durumdan kurtulacaksınız yada ilerleme kaydedeceksiniz. Bilinçaltımızı yönetmemiz gerekiyor.
Kesinlikle katılıyorum az çok bende aynısını yaşamıştım. Arkadaşlarım dışarı çıkcan mı ? diyorlardı bende hayır diyordum dışarı çıkcam 2 tur atçaz hep aynı şeyler olcak sıkıcı geliyordu arkadaşlarımla aramda baya açılmıştı sonra çağırdıklarında tahmin etmeden düşünmeden direk dışarı sürekli çıktım o şekilde gitti.
 
Merhaba Technopat ailesi, çok uzun süredir üzerimde olan bir durumdan bahsedeceğim, hatta direk kişiliğime oturmuş bir özellik bile diyebilirim. Durumum şöyle ki herhangi bir şeyi yapmaya çok üşeniyorum, getir götür işleri ya da derse çalışmak anlamında değil. Örneğin uzun süredir izlemek istediğim bir diziyi izlemek ya da okumak istediğim bir kitabı açıp okumaya çok üşeniyorum, her sabah kalktığımda aklıma gelen ilk şey "şu kitabı bugün okuyacağım" oluyor ama bir türlü elim gitmiyor. Tatil olduğu için gün boyunca bilgisayar başındayım ve sürekli artık zevk bile alamadığım oyunları oynayıp duruyorum. Eminim ki o oyunu oynamak yerine şu izlemek istediğim diziyi açıp izlesem çok daha fazla eğlenceli vakit geçireceğim ama olmuyor bir türlü olmuyor. Boş boş yatakta saatlerce uzanıyorum bazen ve bu durum beni inanılmaz rahatsız etmesine rağmen nedense o diziyi o kitabı bir türlü açıp onunla meşgul olamıyorum. Bu örnekleri veriyorum çünkü bunlar yapmaktan en çok zevk aldığım şeyler. Eskiden günde bir kitap bitirdiğim zamanlar olurdu ve harika bir tat bırakırdı damağımda bunu hatırlıyorum ve aynı şeyi tekrar yaşamak istiyorum ama nedense elime alamıyorum o kitabı. Ne zaman bir şeyle uğraşmak istesem o işi yaptığımı hayal edip hemen vazgeçiyorum ve tekrar bilgisayarın başına oturuyorum. Bu durum arkadaşlarım arasında "sıkıcı" diye tabir edilmeme bile yol açıyor zaman zaman, çünkü hiçbir şey yapmak istemiyorum, evimde saatlerce oturup duvarı izlerken bile keşke gidip arkadaşlarımla bir şey yapsam diye düşünmüyorum, yalnızca bomboş geçirdiğim vakte üzülüyorum ve bu çıkmaz döngü sürekli bir şekilde devam ediyor. Ne yapmamı önerirsiniz, tavsiyelerinizi bekliyorum, teşekkür ederim.

Hedefsiz olan insan başsız horoza benzer.
Bu benzetmeyle yıllarca bende boğuştum ve senin yaşadığını yıllarca bende yaşadım her şeyi yapmak istiyorsun ama buna yetecek enerjin ve gücün yokmuş gibi hissediyorsun. Bunun 2 sebebi var;
1-Vitamin eksikliği (B12 vb.)
Bunu kolayca aşabilirsin (doktor iğne verirse vurdurmaya sakın üşenme :) )
2-Hedefsizlik veya amaçsızlık.
35 yaşına geldiğinde akşam çıktığın işinden eve dönerken yürüdüğün her adımda mutlu olacağın bir iş, meslek veya senin için ütopik olsa bile(rapçi, talkshowcu vb)bir amaç bulup onun için geceleri uykusuz kalsan bile sonuna kadar savaşacağın bir hedef belirlemelisin dostum bu sana kendi içinde bir motive katacak ve ben neleri başardım bunumu yapamayacağım cesareti verecek o yüzden ilk olarak ne işle uğraşıyosan hemen bırak ve kalemi kağıdı eline alıp kendini kendine anlat kendinle yüzleş eksikliklerini fazlalıklarını neyi yapıp neyi yapamadığını... İlk adımın kendini tanıman olması lazım dostum başka türlü bir çıkış yolun yok.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı