Arkadaşlar bobini tam çözebilmiş değilim.
Motorlarda manyetik alan oluşturup mıknatıslarla dönmeye yaradığını biliyorum ama hala voltaj yükseltme kısmını anlamadım.
Anlam veremiyorum uzunca ve yuvarlak şekilde bir yerden geçince Volt nasıl yükselir?
Ya da ben bobini baştan sona yanlış mı biliyorum?
Ya da ben bobini baştan sona yanlış mı biliyorum?
Merhaba. Bobinlerin önemli bir özelliği: Bir bobinden akım geçerken, bu bobinin ferromağnetik veya hava boşluklu olan nüvesinde biriken mağnetik alan kuvvetlerinin, bu bobinin kendisinde veya ona çok yakın başka bobinde değişken mağnetik alanlarla (AC veya anahtarlamayla kesilen DC ile) mağnetik kuplajla ortaya çıkardığı indüksiyon akımlarıyla bu karşı bobinde veya bobinin kendisinde AC veya anahtarlanmış DC akımlarının ortaya çıkardığı meğnetik alan değişimleriyle, karşı bobinde veya bobinin kendisinde voltaj yükselebiilir.(Voltaj yükseltici trafolarla veya boost DC>DC konverter devreleri çıkışıyla)
Bir bobini düz iletken tel veya emaye telden farklı yapan en önemli bir sihri (esprisi) onun düz bir tel özelliğinde değil, makara üzerine tıpkı bir iplik bobini gibi düzgün sarımlara sahip olmasıdır. Düz bir iletken telden DC akım bellirli yönde geçerek aktığında, düz telin yüzeyinde dairesel halkalar şeklinde (1) mağnetik alan kuvvet çizgileri oluşturur. Zaten bu DC veya AC akımını taşıyan bu yalıtkan kabloların, iç iletkenleri çevresinde oluşan bu mağnatik alanlar (DC akımda sabit AC akımda frekansla değişen) kolayca oluştuğu için biz AC/DC pensampermetrlerle, cihaz içindeki kuvvetlendirme ve bazı iç karşılaştırmalarla bu kablolardan geçen AC veya DC akımın amper değerini ölçebilmekteyiz. Ama düz ve iletken telde oluşan mağnetik alanlar bu düz bir iletken boyunca çok düzgün ve lineer olarak oluşsa bile mağnetik alan bobin sarımında olmadığından dolayı uygulanan AC veya ani kesilen DC ile başka, yakın bobinde veya kendi kendisinde özindüksiyonla ters akımları oluşturması mümkün değildir, çünkü dairesel ve birbirine çok yakın (3) sarılamadığı için tek tek oluşan bu mağnetik alanın bir mağnetik kuplajla başka bobinde veya kendi iletken tel uçlarında indüksiyon veya öz-indüksiyonla bir voltaj (indüklenme) ortaya çıkarması mümkün değildir.
Ancak (3) nolu resimdeki gibi emaye tel, bir makara veya silindir üzerine yan yana çok düzgün olarak sarıldığında, (1) nolu resimde kabloda dairesel olarak oluşan kuvvet çizgileri veya mağnetik alan (2) nolu resimde birbirlerine yaklaşırlar, ancak arada aralık kaldığından bu küçük mağnetik alanlar tam olarak bütünleşemez, tam olarak bütünleşmesi (3) nolu çizimde yan yana ve düzgün daireler şeklinde, iplik makarası gibi bobin telleri bir bobin şeklinde sarıldığında gerçekleşir. Küçük mağnetik alan daireleri, birbirleriyle ayni yönde akan akımın etkisiyle, ayni yönde olduklarından birleşirler ve çubuk bir mıknatısın bobin nüvesinde var olması gibi, ayni mağnetik akıyı, yani N kutbundan çıkan ve S kutbuna geri dönen mağnetik alan kuvvet çizgilerini yüksek yoğunlukla birleşerek oluşturmuş olurlar.
Hava çekirdekli bir bobini, hava boşluklu nüvesinde, bu bobinden bir akım geçtğinde içinde çubuk mıknatııs bulunan bir haline benzetmiştik. Uygulanan bu DC akım ani olarak kesildiğinde, bu mıknatıs bir uçtan diğer bobin ucuna doğru hızla hareket etmiş gibi olur, yani bir jeneratörün rotorunun hareket edip dönerek bu statorunda akım indüklemesi gibi benzer durum oluşur ve bu bobinde DC akım kesildiği anda özindüksiyonla uygun sarımda 300-350 volt DC gibi özindüksiyon voltajları oluşur. Uygulanan AC akımlarda ise, çubuk mıknatıs, bobin içinde bir sağ uca bir sol uca hızla gidip gelmiş gibi olur ve içinde uygulanan bu frekansla doğru orantıda gidip gelerek yine benzer özindiksiyon akımları yine oluşur. Bu özindüksyon akımı, bobinin içinden geçen akımı azaltıcı bir etki yapar, buna empedans değeri veya bu bobinin AC’deki bir direnci (omik+indüktif değerlerin bir bileşkesi de) denilir.
Bir transformatördeki bobinde, bobin sarımları primer ve sekonder sarımlarda farklı ise sekonder sarımdan daha farklı volt ve amper çarpımıyla trafoda kaybedilen gücün yanında gücün tamamına yakını (trfonun verimiyle ilgili olarak) ikincil ve izole edlen devreye iletilmiş olur, primer/sekonder sarım sayıları eşitse volt7amper oranında değişiklik olmadan şebekeden izole edilip (izolasyon trafoları) trafo ve enerji kayıpları dışındaki diğer kalan gücü ikincil devreye indüksyon yoluyla indülendikten sonra iletilmiş olur.Brada yer alan bobinlerin görevi akımın şeklini değiştirmek (yükselten/ düşüren trafolar) veya izolasyon trafosundaki gibi şebekeden tam izole etmek veya varyak dediğimiz oto transformatörlerinde, primer ve sekonderin ortak kullanıldığı trafolarda, bazen çıkıştan giriştekinden daha yüksek voltajları giriş ve çıkışta gerilim uygulanan uçların sarım farkıyla farkıyla bunun olabilmesidir.
Asenkron motorların sincap kafesli rotorlarındaki kısa devre çubukları, tıpkı bir transformatörün uçları kısa devre edilmiş sekonder (ikincil) sarımları gibidir, ancak transformatörde bu sekonder sarım kısa devre olduğunda sarımları yanar,asenkron motorda ise sincap kafesli rotor sarımları kısa devre edilip statorundan 3 fazlı Ac uygulandığında dönmekteryse ve mili sıkışmamışsa stator sarımları yanmaz, stator dönen rotor fanıyla soğutulduğu sürece çalışmasına devam edebilir, aralarındaki farkı budur.
Elektrodinamik bir hoparlörde, daimi bir mıknatsın mağnetik alan içinde yer alan ses bobini, içinden akım geçen elektrik motorunun rotoru gibi dairesel değil, ileri-geri hareketlerle bu sesi üretebilmiş olur. Sabit mağnetik alan içinde uygulalan AC ses akımıyla hoparlörler elektrik akımını ses akımına çeviren transdüserlerdir. (dönüştürücülerdir) Elektrodinamik tipteki mikrofonlar ise ses basıncıyla sabit bir mağnetik alanda iç bobin hareketiyle tersine ses sinyallerinini amplifikatörlerin ses girişleri için üretebilen başka transdüserlerdir. Kolay gelsin.