Cehalet; bilmezlik, bilgisizlik.
Cehalet çoğu zaman mutluluktur. Tabii burada cehaleti nasıl ele aldığımız önemli. Doğduğu günden beri hep doğru olduğuna inandığı bir şeyin aksini bir insana gösterirseniz kimisi üzülür ve inanmamayı seçer. Kendi bildiğiyle, inandığıyla mutlu olduğu içindir bu. Gerçek her zaman mutluluk ve huzur getirmez.
2 yıllık bir ilişkin olduğunu düşün, karşındaki kişinin seni son 1 yılda aldattığını öğrendiğinde hissedeceğin mutsuzluk çok büyük olur. Ancak o güne kadar bu 1 yıl boyunca çok mutluydun. mutluydun çünkü bilmiyordun, şüphen varsa da öğrenmek istemiyordun ve cehaleti seçiyordun bu korkudan ötürü. Hatta bazı kişiler gerçeği görse bile inkar eder, inanmamayı seçer kendisini bu yıkımdan ve üzüntüden kaçırmak için. Evlatlık olduğunu öğrenen çocuklar için de böyledir.
Cehaleti ve öğrenmemeyi seçmeyi tek bir konuya bağlamak zor, çünkü bu insanın içerisinde var. Bir insan, obje, marka, inanç vb. ne olursa olsun kişinin kendi değerleri, bildikleri ve gerçekliğine inandığı bir şeyin tersini kabul etmek zorlu bir durumdur. Kabuğuna çekilip cehaletiyle mutlu olmak çoğu kişi için daha huzur verici olur.