Bunu yazan arkadaş bürosunda koltuğunda oturarak yazdığı için rahatı yerinde belliki.
"Pist irtifası +1000 feet de full flap, iniş takımı aşağıda, iniş kontrol listesi (check list) tamamlanmışsa gelip inersin."
Bu ifade belliki bir broşür yada internetten rutin iniş prosedürlerini okuyup yazılmış bir ifade. Peki bu durum rutin veya sıradan olarak ifade edebileceğimiz bir olay mıydı? Hudson nehrine inen uçak yüzünden yüzlerce soruşturma açıldı. Sonuç olarak pilotun verdiği karar doğruydu uçak piste ulaşamazdı.
"Yakıtın mı yoktu? Niye pas geçip yedek meydan düşünmüyorsun."
Bu havacılıktan gram anlamayan birinin söyleyeceği bir sözdür. Hangi salak şiddetli bir fırtına ve dolu yağışı altında pas geçmeyi ve trafik usüllerini uygulamaya çalışır acaba. Sorarım o zaman bende ön kokpit camı patlasaydı ve pilotlar yaralansaydı ne olacaktı? Amerikan filmlerlindeki gibi "Aranızda uçak kullanmayı bilen var mı?" diye yolculara mı soracaktılar?
"Eğer yakıtın yoksa sorarım: Hava mevcut durumu + tahmini (METAR+TAF) alıyorsun. Neden yakıtını ona göre almadın ?"
Tabi bende eve gelirken 3 litre Jet A1 yakıtı yarım litrede AVGAS 100LL aldım. Ne kadar saçma bir soru. Bu uçakta uçuş bilgisayarına gerekli yük mesafe rota bilgilerini girdikten sonra sana tüketim değerlerini ve gerekli yakıt miktarını veriyor. Yani pilot kafasına göre doldur depoyu demiyor.
Havacılıkta nihai karar pilotun kararıdır. Bu olayda pilot bir karar verdi ve uçağı güvenle indirdi. Sorgulanmalı mı? Kesinlikle evet. Bazı havacılık haber sayfaları maalesef yanlıdır. Bu yazıyı yazan arkadaş sanırım Atlas Global firmasına karşıt tutumlu veya THY firmasına fazla yakın.