Daha fazla
- Sistem Özellikleri
- RTX 4060TI 8GB, Ryzen 5 5600, 16 GB DDR4 3200Mhz CL16 RAM, ASUS A320M-F, Snowman M200, Aego Gamegaraj 650W PSU
- Cinsiyet
- Erkek
- Meslek
- Öğrenci
72 saat ve 24 günün ardından ana oyun ve DLC'nin tüm başarımlarını aldım.
Oldukça ufak çapta bir inceleme:
Hem sevgi hem nefreti bir arada yaşadığım nadir oyunlardan biriydi. Hiçbir zaman bir noktayı geçtikten sonra çok sevdim veya bir noktayı geçtikten sonra nefret ettim diyemiyorum. Sadece 3 yıl ve onca güncellemeye rağmen oyunun hâla daha tam anlamıyla sağlam olmaması beni üzdü. Oyunda klavyede input lag probleminin devam etmesi gibi sadece 1 tane büyük problem vardı o da oyundan ve Steam'den çık gir yapınca düzeliyordu. Onun dışında bu oyun bana Ubisoft'a sövdüğüm için özür dilememe neden oldu. Çünkü oyunun görev tasarımları çok kötü arkadaşlar. Ben en son AC4 Black Flag'de oyundaki 30 görevin 32'sinin birilerini takip etmek üzerine olduğunu görmüştüm. Bu oyunda da aynı halt yeniyor. Ya mesafe koruma vs. gibi dertler yok ama neden bir karakterler 2 cümle laf konuşma işini asansörden aşağı inerken ve yürürken yapmak yerine asansörden aşağı inme ve yürüme sekansları sessiz geçiyor da karakter belli bir noktaya ulaşınca konuşuyor? Mesela RDR2'de bu konudan çok laf yiyor ama en azından onda yürüme sekanslarını doldurmak için konuşma anlarını yürüme sekanslarına bırakıyorlardı. Onun dışında %100 bitiren bir oyuncu için kaçınılmaz olan mekaniklerin sıkıcı gelmeye başlaması durumu da var. Lakin oyundaki karakter geliştirme özellikleri çok sığ kalmış bence. Oynanışımı tamamen değiştiren hiçbir yetenek yoktu. Ha bir de CDProjektRed'in Witcher 3'de de yaptığı şu karaktere kazandırdığın tüm yetenekleri kullanamama problemi bunda da var. Oyunda son seviyeye ulaşınca tüm yetenekleri açamıyorsun. Onun dışında yine ufak tefek şeyler vardı ama şu an aklıma gelmiyor. Bence en büyük problem ana hikâye ve sunumunda. Ana hikâyenin çok kısa olması, dağınık olması zaten herkesin eleştirdiği bir şey. Fakat yan görevlerde de ana hikâyede tanıdığın karakterler hariç öyle uzun veya keyifli yan görev serisi olan karakter yok. Çoğu görev git şunu öldür, git şunu kurtar şeklinde ya da NCPD görevleri sayılan belli bir mekandaki düşmanları temizleme üzerine kurulu. Sadece ana hikâyede tanıdığımız 3-5 karakterin keyifli ve uzun görev serisi var. DLC'yi oynamasam veya Witcher 3'ü bilmesem eyvallah derim ama DLC'nin "Kısa Süreli İş" görevlerinin yapısına bakınca bu adamların potansiyelinin çok daha fazla olduğunu rahatça görebiliyorum. DLC'deki bazı yan görevler ana oyundaki bazı ana görevlerden daha keyifli ve dolu geçiyor. 200'e yakın kıytırık NCPD görevi yerine az daha kaliteli yan görev tasarlamaya odaklansalar çok iyi olurmuş. Çünkü şu anki hâliyle ne ana görevler ne de yan görevler öyle akıldı kalıcı veya iyi ki deneyimlemişim diyeceğiniz kadar önemli hissettirmiyor.
DLC'de ise fikir güzel, işleniş kötü yorumu bence en iyi yorum. DLC'de kısaca "Herkese güvenme" mesajı verilmeye çalışılmış ama DLC'de tanıdığımız tüm önemli karakterler senin arkandan iş çeviren, sana yalan söyleyen karakterler olduğu için finaldeki o önemli seçim anında ben bir şey hissetmedim açıkçası. Çünkü her iki tarafta "Herkese güvenme" mesajı adı altında çöp edilmişler. Onun dışında ana oyunun haritasında en çok yansıma, ışıklandırma ve NPC'nin olduğu bölgede 60FPS veren sistemin DLC'nin o hurdalıktan oluşan haritasında 30 FPS vermesi bana mantıklı gelmiyor. DLC çıkmadan önce sistem gereksinimlerini yükseltmişlerdi diye onun arkasına sığınmanın bir anlamı yok arkadaşlar. Daha kötü bir görüntü için -30 FPS oldukça anlamsız.
Peki bu kadar şeye rağmen niye %100 yaptım. Çünkü oynanıştan son 10 saatime kadar oldukça keyif aldım ve her ne kadar sunum anlamında özel bir şey barındırmasa da ve aklımda kolayca çıkacak olsa da o karakterler ile konuşmak, görev yapmak, sohbet etmek oynadığım anlar boyunca bana keyif verdi. Sadece özel bir şey hissetmedim.
Steam profili paylaşmak yasak olduğu için profilimi paylaşamıyorum.
Oldukça ufak çapta bir inceleme:
Hem sevgi hem nefreti bir arada yaşadığım nadir oyunlardan biriydi. Hiçbir zaman bir noktayı geçtikten sonra çok sevdim veya bir noktayı geçtikten sonra nefret ettim diyemiyorum. Sadece 3 yıl ve onca güncellemeye rağmen oyunun hâla daha tam anlamıyla sağlam olmaması beni üzdü. Oyunda klavyede input lag probleminin devam etmesi gibi sadece 1 tane büyük problem vardı o da oyundan ve Steam'den çık gir yapınca düzeliyordu. Onun dışında bu oyun bana Ubisoft'a sövdüğüm için özür dilememe neden oldu. Çünkü oyunun görev tasarımları çok kötü arkadaşlar. Ben en son AC4 Black Flag'de oyundaki 30 görevin 32'sinin birilerini takip etmek üzerine olduğunu görmüştüm. Bu oyunda da aynı halt yeniyor. Ya mesafe koruma vs. gibi dertler yok ama neden bir karakterler 2 cümle laf konuşma işini asansörden aşağı inerken ve yürürken yapmak yerine asansörden aşağı inme ve yürüme sekansları sessiz geçiyor da karakter belli bir noktaya ulaşınca konuşuyor? Mesela RDR2'de bu konudan çok laf yiyor ama en azından onda yürüme sekanslarını doldurmak için konuşma anlarını yürüme sekanslarına bırakıyorlardı. Onun dışında %100 bitiren bir oyuncu için kaçınılmaz olan mekaniklerin sıkıcı gelmeye başlaması durumu da var. Lakin oyundaki karakter geliştirme özellikleri çok sığ kalmış bence. Oynanışımı tamamen değiştiren hiçbir yetenek yoktu. Ha bir de CDProjektRed'in Witcher 3'de de yaptığı şu karaktere kazandırdığın tüm yetenekleri kullanamama problemi bunda da var. Oyunda son seviyeye ulaşınca tüm yetenekleri açamıyorsun. Onun dışında yine ufak tefek şeyler vardı ama şu an aklıma gelmiyor. Bence en büyük problem ana hikâye ve sunumunda. Ana hikâyenin çok kısa olması, dağınık olması zaten herkesin eleştirdiği bir şey. Fakat yan görevlerde de ana hikâyede tanıdığın karakterler hariç öyle uzun veya keyifli yan görev serisi olan karakter yok. Çoğu görev git şunu öldür, git şunu kurtar şeklinde ya da NCPD görevleri sayılan belli bir mekandaki düşmanları temizleme üzerine kurulu. Sadece ana hikâyede tanıdığımız 3-5 karakterin keyifli ve uzun görev serisi var. DLC'yi oynamasam veya Witcher 3'ü bilmesem eyvallah derim ama DLC'nin "Kısa Süreli İş" görevlerinin yapısına bakınca bu adamların potansiyelinin çok daha fazla olduğunu rahatça görebiliyorum. DLC'deki bazı yan görevler ana oyundaki bazı ana görevlerden daha keyifli ve dolu geçiyor. 200'e yakın kıytırık NCPD görevi yerine az daha kaliteli yan görev tasarlamaya odaklansalar çok iyi olurmuş. Çünkü şu anki hâliyle ne ana görevler ne de yan görevler öyle akıldı kalıcı veya iyi ki deneyimlemişim diyeceğiniz kadar önemli hissettirmiyor.
DLC'de ise fikir güzel, işleniş kötü yorumu bence en iyi yorum. DLC'de kısaca "Herkese güvenme" mesajı verilmeye çalışılmış ama DLC'de tanıdığımız tüm önemli karakterler senin arkandan iş çeviren, sana yalan söyleyen karakterler olduğu için finaldeki o önemli seçim anında ben bir şey hissetmedim açıkçası. Çünkü her iki tarafta "Herkese güvenme" mesajı adı altında çöp edilmişler. Onun dışında ana oyunun haritasında en çok yansıma, ışıklandırma ve NPC'nin olduğu bölgede 60FPS veren sistemin DLC'nin o hurdalıktan oluşan haritasında 30 FPS vermesi bana mantıklı gelmiyor. DLC çıkmadan önce sistem gereksinimlerini yükseltmişlerdi diye onun arkasına sığınmanın bir anlamı yok arkadaşlar. Daha kötü bir görüntü için -30 FPS oldukça anlamsız.
Peki bu kadar şeye rağmen niye %100 yaptım. Çünkü oynanıştan son 10 saatime kadar oldukça keyif aldım ve her ne kadar sunum anlamında özel bir şey barındırmasa da ve aklımda kolayca çıkacak olsa da o karakterler ile konuşmak, görev yapmak, sohbet etmek oynadığım anlar boyunca bana keyif verdi. Sadece özel bir şey hissetmedim.
Steam profili paylaşmak yasak olduğu için profilimi paylaşamıyorum.
Son düzenleyen: Moderatör: