Smuya
Hectopat
- Katılım
- 19 Nisan 2021
- Mesajlar
- 1.893
- Makaleler
- 7
- Çözümler
- 1
Dikkat: Bu inceleme kendi fikirlerimden oluşmaktadır.
Dikkat 2: Bu inceleme DLC içeriklerini değil sadece ana oyunu kapsamaktadır.
PC kontrolleri:
Prepare to die Edition sürümünün kontrollerine kıyasla Remastered sürümü oldukça yol kat etmiş. Dsfix ve çeşitli modlar yüklenmeden ulaşılamayan mouse kontrolü artık kullanılabilir! Gerçi bunun için aradan 7 yıl mı geçmesi gerekiyordu ondan pek emin değilim.
Grafikler:
Kimse kusura bakmasın fakat oyunun grafikleri Dark Souls: Prepare to die Edition'un modlu halinden kötü. Dsfix geliştiricileri o kadar yol kat etmişti ki grafikler hakikaten Remastered ile yarışıyordu. Fakat orijinal modsuz oyun ile kıyasladığımızda grafikler evrim geçirmiş gibi duruyor.
Boss kalitesi:
Bana göre oyunun en zayıf olduğu kısımlardan bir tanesi. Sırf zor olmak için zor olmaya çalışan bosslar [Bed of Chaos, Nito fakat beceremiyor, Quellag gene beceremiyor., Smough ve Old Dragonslayer bence zor bosslar değil fakat zor olmaya çalışıyor.], aynı bossun 3 kere kullanılması [Aslyum Demon, Stray Demon, Demon Firesage] gibi şeyler bu yönünü zayıf kılıyor.
Hantallık:
Bloodborne, Dark Souls 3 veya Elden Ring hatta Sekiro oyunundan gelen bir oyuncuysanız gelmeyin. Oyun aşırı hantal çünkü. Hatta bu hantallık bir mekanik çünkü kontroller oyunda bilerek 2-3 saniye geç gönderiliyor. Siz vur tuşuna bastığınız anda karakter vurmuyor. 2-3 saniye sonra animasyon giriyor ve vuruyor.
Bölgeler:
Bölgeler gerçekten çok iyi dizayn edilmişler. Tüm bölgelerin birbirine bağlanması gibi şeyler oyunun bu yönünü harika kılmış.
Fast travel ve saçmalık:
Bu özelliği oyunun sonlarına doğru elde etmeniz bir yana sadece belirli bölgelerde kullanabiliyorsunuz. Bu sizin için pek bir anlam ifade etmeyebilir fakat Dark Souls ilk oynayan birine göre 30 saatte dahi bitebilecek bir oyun. Sonuç olarak ben 6 kere bitirdim ilk oyunu bu sebeple zaten 3-4 saatte bitiriyorum artık oyunu benim kafam rahat. Benim derdim ilk oynayan oyuncularla. İkinci veya üçüncü oyun gibi örnek olarak aa şu eşyayı unutmuşum gidip alayım diyemezsiniz. Bulunduğunuz bölge Fast travel lokasyonlarında bulunmuyorsa paşalar gibi o eşyayı alıp tekrar o binlerce kilometreyi geri yürüyeceksiniz.
Sonuç ve fiyat problemi:
Bende Elden Ring bulunduğu için ben paşalar gibi tam fiyat ödesem de ki zorunda değildim daha önce ortak hesapla oynadım. 600TL bu oyuna verilebilecek bir ücret değil. Bir kere bitirdikten sonra oyunu zaten çok kısa sürelerde bitirmeye başlıyorsunuz. Ben ilk oynayışımda 15 saatte ikincide 7 saatte 3üncüde 6 saatte 4üncüde 5 saatte falan bitirdim. Yani bu oyunlar hem fiyatını hak etmiyorlar şu para için hem de Elden Ring gibi bir başyapıt bulunurken bunu almak zaten saçma. Onu bir kenara bırakırsak bile saydığım onca şeye rağmen 600TL fiyatını hak ediyor diyen varsa ayakta alkışlayacağım.
Dikkat 2: Bu inceleme DLC içeriklerini değil sadece ana oyunu kapsamaktadır.
PC kontrolleri:
Prepare to die Edition sürümünün kontrollerine kıyasla Remastered sürümü oldukça yol kat etmiş. Dsfix ve çeşitli modlar yüklenmeden ulaşılamayan mouse kontrolü artık kullanılabilir! Gerçi bunun için aradan 7 yıl mı geçmesi gerekiyordu ondan pek emin değilim.
Grafikler:
Kimse kusura bakmasın fakat oyunun grafikleri Dark Souls: Prepare to die Edition'un modlu halinden kötü. Dsfix geliştiricileri o kadar yol kat etmişti ki grafikler hakikaten Remastered ile yarışıyordu. Fakat orijinal modsuz oyun ile kıyasladığımızda grafikler evrim geçirmiş gibi duruyor.
Boss kalitesi:
Bana göre oyunun en zayıf olduğu kısımlardan bir tanesi. Sırf zor olmak için zor olmaya çalışan bosslar [Bed of Chaos, Nito fakat beceremiyor, Quellag gene beceremiyor., Smough ve Old Dragonslayer bence zor bosslar değil fakat zor olmaya çalışıyor.], aynı bossun 3 kere kullanılması [Aslyum Demon, Stray Demon, Demon Firesage] gibi şeyler bu yönünü zayıf kılıyor.
Hantallık:
Bloodborne, Dark Souls 3 veya Elden Ring hatta Sekiro oyunundan gelen bir oyuncuysanız gelmeyin. Oyun aşırı hantal çünkü. Hatta bu hantallık bir mekanik çünkü kontroller oyunda bilerek 2-3 saniye geç gönderiliyor. Siz vur tuşuna bastığınız anda karakter vurmuyor. 2-3 saniye sonra animasyon giriyor ve vuruyor.
Bölgeler:
Bölgeler gerçekten çok iyi dizayn edilmişler. Tüm bölgelerin birbirine bağlanması gibi şeyler oyunun bu yönünü harika kılmış.
Fast travel ve saçmalık:
Bu özelliği oyunun sonlarına doğru elde etmeniz bir yana sadece belirli bölgelerde kullanabiliyorsunuz. Bu sizin için pek bir anlam ifade etmeyebilir fakat Dark Souls ilk oynayan birine göre 30 saatte dahi bitebilecek bir oyun. Sonuç olarak ben 6 kere bitirdim ilk oyunu bu sebeple zaten 3-4 saatte bitiriyorum artık oyunu benim kafam rahat. Benim derdim ilk oynayan oyuncularla. İkinci veya üçüncü oyun gibi örnek olarak aa şu eşyayı unutmuşum gidip alayım diyemezsiniz. Bulunduğunuz bölge Fast travel lokasyonlarında bulunmuyorsa paşalar gibi o eşyayı alıp tekrar o binlerce kilometreyi geri yürüyeceksiniz.
Sonuç ve fiyat problemi:
Bende Elden Ring bulunduğu için ben paşalar gibi tam fiyat ödesem de ki zorunda değildim daha önce ortak hesapla oynadım. 600TL bu oyuna verilebilecek bir ücret değil. Bir kere bitirdikten sonra oyunu zaten çok kısa sürelerde bitirmeye başlıyorsunuz. Ben ilk oynayışımda 15 saatte ikincide 7 saatte 3üncüde 6 saatte 4üncüde 5 saatte falan bitirdim. Yani bu oyunlar hem fiyatını hak etmiyorlar şu para için hem de Elden Ring gibi bir başyapıt bulunurken bunu almak zaten saçma. Onu bir kenara bırakırsak bile saydığım onca şeye rağmen 600TL fiyatını hak ediyor diyen varsa ayakta alkışlayacağım.