Herkese merhaba.Bu benim ilk oyun incelemem. Bu yüzden bazı hatalar ve eksiklikler olabilir. Geri dönüşlerinizi bekliyor olacağım.
Dead Cells
Giriş:
Kısaca oyunu tanıtmak gerekirse oyun roguelike türünde ölünce en başa döndüğümüz ama her seferinde karakterimizi geliştirip tekrar daha ileriye gitmeye çalıştığımız pixel art tarzında bir oyun. Böyle söyleyince çoğu kişi sürekli aynı şeyleri yaptığımızı düşünebilir ama oyunda çok fazla silah çeşidi ve ilerleyebileceğimiz yol var. Bu sayede onlarca farklı build yapabilir, hedefinize ulaşmak için farklı yolları deneyebilir ve sıkılmadan saatlerce oyunu oynayabilirsiniz. Şimdi oyunun mantığını öğrendiğimize göre detaylı incelemeye başlayabiliriz.
Oynanış
Oynanış kısmında düşmanın saldırılarından kaçıp bir iki vuruş yapıp tekrar aynı şeyi yaptığımız bir tarzı var. Ya da tercihen kalkan veya dondurucu silahlar alınıp düşmanı sersemlettikten sonra saldırı da yapabiliriz. Karakterimiz ise çok atik. Oyunda açıtığımız rünler sayesinde duvara tırmanabiliyor, sert iniş yaparak yeri delebiliyor, belli nesnelerle etkileşime geçerek ışınlanabiliyoruz. Tabii düşmanlarda en az bizim kadar hareketli. Bunların dışında can iksirlerimizi dikkatli kullanmalıyız. Çünkü bu iksirler sadece bölüm sonlarında çıkıyor ve oyunda geliştikçe çıkma sıklığı azalıyor. Son olarak oynanış kısmı için öğrenmesi kolay ustalaşması zor diyebiliriz.
Silah, Düşman, Mutasyon ve Harita Çeşitliliği
Oyunda uzun menzilinden yakın dövüşüne, kalkanından bombasına kadar 150'ye yakın silah bulunuyor ve bu silahların her biri birbirinden farklı saldırı animasyonuna sahip. Üstelik bu silahları her yeni haritaya geçince bir tane seçtiğimiz mutasyonlarla kombinleyince ortaya inanılmaz bir çeşitlilik çıkıyor. Düşman çeşitliliğine gelirsek oyunda yaklaşık 70 tane normal düşman 12 tane boss savaşı var ve gene bu düşmanların ve bossların kendilerine özel saldırı animasyonları, zayıf noktaları var. Lakin bu bossların ve düşmanların hepsiyle tek seferde karşılaşmıyoruz. İşte harita çeşitliliği burada devreye giriyor. Oyunda yaklaşık 25 kadar özgün harita var. Bu haritalar etrafta tonlarca etkileşime geçebileceğiniz nesneler, hikayeyi keşfedebileceğiniz gizli detaylar, easter eggler ve ödüller barındırıyor.
Hikaye(spoiler yok)
Oyunun hikayesi bence güzel bir hikaye. Tamamen keşfetme ve gizem unsurları üzerine kurulu olduğu için ben oynarken asla hikayeden kopmadım. Genel itibari ile hikaye şöyle:
Başsız olarak tanıdığımız karakterimiz oyunun ilk yeri olan mahkum koğuşu adlı yerde canlanıyor. Eline kılıcı alıyor ve düşmanları doğramaya başlıyor. İlerledikçe yolda karşılaştığı bazı karakterlerden ve bossların bizimle olan diyaloglarından olayı öğreniyor. Öğrendiğimiz detaylara göre biz büyük bir adanın içindeki bir krallıkta hapsolmuşuz. Bu krallığı malez adında bir hastalık ele geçirmiş ve adeta krallığı felakete sürüklemiş. Bizde bu hastalıklı düşmanların arasında adanın sağ kalan kişileri arıyor ve adayı kurtarmanın bir yolu ya da adadan kaçmanın bir yolu var mı diye yolculuğa çıkıyoruz. Tabii bu yolculukta adanın geçmişiyle ilgili şaşırtıcı gerçekler öğreniyoruz. Oyundaki DLC paketleriyle hikaye genişliyor ve yan hikayeler de ekleniyor.
Müzikler ve Görsellik
Müziklere gelecek olursak her bölüme özel müzikler var. Çeşitlilik açısından diğer konularda olduğu gibi bunda da cömertçe davranmışlar. Hepsi tam yerinde ve oyuncuyu hiç sıkmıyor aksine oyuna odaklanmamızı sağlıyor. Görsellik ise pixel art tasarımına sahip ve göze hoş geliyor. Özellikle sanat tasarımı çok güzel olan bir oyun Dead Cells.
Kapanış
-İncelemeyi bitirmeden söylemem gereken birkaç şey var. Bu incelemeyi tüm DLC'leri içine katarak yaptım. Çünkü bence oyunun asıl tadına DLC'leri de alınca varıyorsunuz.
-Oyun kesinlikle parasının hakkını veren bir oyun. Play Store da ana oyun + DLC'ler 116 TL, Epic Games'te 141 TL'ye denk geliyor.
-Bu benim ilk oyun incelememdi.Umarım oyunu almak istiyenlere faydası dokunur.
Bir sonraki incelemede görüşürüz.
Dead Cells
Giriş:
Kısaca oyunu tanıtmak gerekirse oyun roguelike türünde ölünce en başa döndüğümüz ama her seferinde karakterimizi geliştirip tekrar daha ileriye gitmeye çalıştığımız pixel art tarzında bir oyun. Böyle söyleyince çoğu kişi sürekli aynı şeyleri yaptığımızı düşünebilir ama oyunda çok fazla silah çeşidi ve ilerleyebileceğimiz yol var. Bu sayede onlarca farklı build yapabilir, hedefinize ulaşmak için farklı yolları deneyebilir ve sıkılmadan saatlerce oyunu oynayabilirsiniz. Şimdi oyunun mantığını öğrendiğimize göre detaylı incelemeye başlayabiliriz.
Oynanış
Oynanış kısmında düşmanın saldırılarından kaçıp bir iki vuruş yapıp tekrar aynı şeyi yaptığımız bir tarzı var. Ya da tercihen kalkan veya dondurucu silahlar alınıp düşmanı sersemlettikten sonra saldırı da yapabiliriz. Karakterimiz ise çok atik. Oyunda açıtığımız rünler sayesinde duvara tırmanabiliyor, sert iniş yaparak yeri delebiliyor, belli nesnelerle etkileşime geçerek ışınlanabiliyoruz. Tabii düşmanlarda en az bizim kadar hareketli. Bunların dışında can iksirlerimizi dikkatli kullanmalıyız. Çünkü bu iksirler sadece bölüm sonlarında çıkıyor ve oyunda geliştikçe çıkma sıklığı azalıyor. Son olarak oynanış kısmı için öğrenmesi kolay ustalaşması zor diyebiliriz.
Silah, Düşman, Mutasyon ve Harita Çeşitliliği
Oyunda uzun menzilinden yakın dövüşüne, kalkanından bombasına kadar 150'ye yakın silah bulunuyor ve bu silahların her biri birbirinden farklı saldırı animasyonuna sahip. Üstelik bu silahları her yeni haritaya geçince bir tane seçtiğimiz mutasyonlarla kombinleyince ortaya inanılmaz bir çeşitlilik çıkıyor. Düşman çeşitliliğine gelirsek oyunda yaklaşık 70 tane normal düşman 12 tane boss savaşı var ve gene bu düşmanların ve bossların kendilerine özel saldırı animasyonları, zayıf noktaları var. Lakin bu bossların ve düşmanların hepsiyle tek seferde karşılaşmıyoruz. İşte harita çeşitliliği burada devreye giriyor. Oyunda yaklaşık 25 kadar özgün harita var. Bu haritalar etrafta tonlarca etkileşime geçebileceğiniz nesneler, hikayeyi keşfedebileceğiniz gizli detaylar, easter eggler ve ödüller barındırıyor.
Hikaye(spoiler yok)
Oyunun hikayesi bence güzel bir hikaye. Tamamen keşfetme ve gizem unsurları üzerine kurulu olduğu için ben oynarken asla hikayeden kopmadım. Genel itibari ile hikaye şöyle:
Başsız olarak tanıdığımız karakterimiz oyunun ilk yeri olan mahkum koğuşu adlı yerde canlanıyor. Eline kılıcı alıyor ve düşmanları doğramaya başlıyor. İlerledikçe yolda karşılaştığı bazı karakterlerden ve bossların bizimle olan diyaloglarından olayı öğreniyor. Öğrendiğimiz detaylara göre biz büyük bir adanın içindeki bir krallıkta hapsolmuşuz. Bu krallığı malez adında bir hastalık ele geçirmiş ve adeta krallığı felakete sürüklemiş. Bizde bu hastalıklı düşmanların arasında adanın sağ kalan kişileri arıyor ve adayı kurtarmanın bir yolu ya da adadan kaçmanın bir yolu var mı diye yolculuğa çıkıyoruz. Tabii bu yolculukta adanın geçmişiyle ilgili şaşırtıcı gerçekler öğreniyoruz. Oyundaki DLC paketleriyle hikaye genişliyor ve yan hikayeler de ekleniyor.
Müzikler ve Görsellik
Müziklere gelecek olursak her bölüme özel müzikler var. Çeşitlilik açısından diğer konularda olduğu gibi bunda da cömertçe davranmışlar. Hepsi tam yerinde ve oyuncuyu hiç sıkmıyor aksine oyuna odaklanmamızı sağlıyor. Görsellik ise pixel art tasarımına sahip ve göze hoş geliyor. Özellikle sanat tasarımı çok güzel olan bir oyun Dead Cells.
Kapanış
-İncelemeyi bitirmeden söylemem gereken birkaç şey var. Bu incelemeyi tüm DLC'leri içine katarak yaptım. Çünkü bence oyunun asıl tadına DLC'leri de alınca varıyorsunuz.
-Oyun kesinlikle parasının hakkını veren bir oyun. Play Store da ana oyun + DLC'ler 116 TL, Epic Games'te 141 TL'ye denk geliyor.
-Bu benim ilk oyun incelememdi.Umarım oyunu almak istiyenlere faydası dokunur.
Bir sonraki incelemede görüşürüz.
