Yettiği kadar yetmiyor işte. Madalyonun iki yüzü var.Değerler için tanımam gerekmiyor. Soruna gelecek olursak yettiği kadar.
Olması neyi değiştirecek? Bu söylemin mantıklı bir yanı yok.Az olması olmadığı anlamına gelmiyor.
Bie şeyi değiştirmeyecek. Öyle söylediğin için öyle bir karşılık verdim.Olması neyi değiştirecek? Bu söylemin mantıklı bir yanı yok.
Buna katılmıyorum açıkçası. Bence insan yaratımı veya oluşumu ile İslam'ın hiçbir ilgisi yok. Şimdi diyebilirsin belki Hristiyanlar bu yüzden yeni doğan bebekleri vaftiz için suya sokup yeniden doğum ritüeli uyguluyor diye ama bu tamamen uydurma. Bu vaftiz ritüelinin amacı İsa'nın yeniden doğuşuna bir tür saygı amaçlı göndermedir.Recep kardeş yeryüzünde doğan bütün insanlar İslam fıtratı üzerine doğar. Sonra anne babalarının hangi dine mensup ise o dine girerler. O yüzden coğrafi konumlarına göre görüşüne katılıyorum.
Atatürk'ü konuya dahil etmeniz hoş olmamış. Kendisi Müslüman mıdır tartışılır fakat böyle bir şey demek istememiştir. Bu sözünde konu Said Nursi ve kitaplarıdır.Ancak bilimin ışığında aydınlık bir gelecek mümkündür diyerek şu muhteşem söz ile bitiriyorum;
"... gökten inildiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutmamalıdır. Biz, ilhamlarımızı gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz.”
Bende bir ara bunları çok düşündüm ve araştırdım. Ve sonunda bir tanrının var olduğuna inandım çünkü bu kadar kusursuz ve düzen içinde olan kainat, doğadaki olağanüstü uyum çıplak gözle dahi açıkça görülürken, bu dengenin tesadüfen veya başıboş meydana geldiği nasıl düşünülebilir?
Ayrı ayrı her noktasının, Yaratan'ın varlığını delillendirdiği kainatın, kendi kendine var olduğunu söylemek, olabilecek en mantıksız iddiadır. (Etrafına bak bilgisayar, halı telefon vb. bunlar birileri tarafından tasarlanıp önüne koyuldu onların kendiliğinden oluştuğuna inanır mısın?)
Ve sorduğum soruların cevaplarını Kur'an-ı Kerimde buldum.
Eğer baştan Allah'a inanıp Kitabın değiştirilmesinden şüphe ediyorsan, Cenab-ı Hakk Kur’an’ı koruyacağını şöyle vaat etmiştir: “Doğrusu Kitabı biz indirdik, onun koruyucusu elbette biziz..” (Hicr, 9) Bu ayet dışında onu düşünemezsin ki şüphe edersen de tanrıdan şüphe ediyorsun demektir.
Hocam, anlama tarzınız yanlıştır. Orada ''her şeyin bir tasarlayıcısı vardır.'' anlamı ifade edildi. İlk paragrafta da ''Olağanüstü uyum çıplak gözle dahi açıkça görülürken.'' Buradan da anlamanız gereken bunun birde araştırma tarafı var. Yazdığım yorum araştırmamayı gerektiren bir husus yoktur.Bu çok kaderci bir düşünce tarzı bence. Her şey tasarlanıp önüne koyuldu... Neden hiç araştırma isteği olmasın? Neden bir halının ipliklerden, ipliklerin liflerden, liflerin bitkilerden, bitkilerin topraktan ve onların da karbon elementi ve karbon elementinin de yıldız tozlarından geldiğini düşünmek istemez insan. Şimdi bana sakın "eee yıldız tozu nereden geldi" diyen olmasın lütfenÖzet geçtim kısaca ara adımları bile atladım