Çünkü , ara eleman yetiştiriyoruz. Ana eleman yetiştirmeye hiç özen gösterilmiyor. Var olan ana eleman da yurt dışına gidiyor. Yetiştirilen ara elemanda da kaliteye önem vermiyoruz.Turkiye, bu listeden en teknolojik "demir-celik" uretebiliyor. Fazlasi icin know-how gerekli. Nasil yapacagimizi bilmiyoruz.
Yuzde yuz katiliyorum. Gecen gun yurt disinda genetik muhendisligi okumus Turk bir kiz ile karsilastim. Muhabbet ettik. Kanseri kan tahlili yaparak saptama uzerine calisiyormus bir hastanede. Bu hastane de 250 bin nufuslu bir yere ait, bizdeki kasaba tadinda bir yer. Turkiye'ye neden donmuyorsun dedim, is bulamiyormus. Kiz bizim okullarda okumus, orada master yapmis, simdi donse bile birak ayni miktarda para kazanmayi, is bulamiyor. Cunku bizde oyle bir arastirma kolu yok. Yetisen adam, ulkede istese bile duramiyor ki. Cogu insan "beyin gocu" muhabbetinde gidenlere suc buluyor da, ondan anlattim. Hala kiz cocuklarinin cogunu okutmuyor aileler. Bu kiz hem okumus, hem yetismis, hem de firsatini bulsa donmek icin can atiyor. Milyonda 1 bile degil ihtimali, ama elde tutamiyoruz : )Çünkü , ara eleman yetiştiriyoruz. Ana eleman yetiştirmeye hiç özen gösterilmiyor. Var olan ana eleman da yurt dışına gidiyor. Yetiştirilen ara elemanda da kaliteye önem vermiyoruz.
Geçen İnce 100 bin bilgisayar mühendisi yetiştireceğiz dedi. 100 bin bilgisayar mühendisi, önemli bir şey değil. Adet önemsizdir, kalite önemlidir. Bir de şu var, üretilen ürüne de değer vermiyoruz.
Eksiğiz zaten teknolojik anlamda ne zaman ürettik ki? ortama gidişata bak, şu durumda bu kafayla ürettiğimiz şeyleride kaybederiz. En azından kendimize yetmeye çalışıyorduk yetiyordukda bir şekilde. Teknolojik cihazlar ürünler üretmeyebilirsin. Bak bakalım çevre zengin ülkelere hepsi teknolojik ürün mü? üretiyorlar, çoğu tarım ülkesi. Sende tarım ülkesi olduğunu unutma, kendi kendine yetme olanağın vardı bağımlı değildin, şu an yerle bir hepsi. En azından kendi karnımızı doyurabilirken tarım ve hayvancılıkla şeker fabrikalarıyla. Ama şu an bunlar hayal destek yok çünkü. Dolar artsada bu kadar atmayacaktı emin ol. Devlet kendi imkanlarıyla ürettiği şeylerle güçlüdür. Ama biz hepsini ne zaman çatlak olacak sattık. Şimdi satacak bişey kalmadı işte bu durumdayız. Hadi şimdi yapılan beton binalar kurtarsın bizleri. Geri kazanmamız lazım bu kaybedilen değerleri, hâlâ çok geç değil. Ürettiğimiz kadar kalkıp intihar edecek halimiz yok, PC yada teknolojik bir şeyler üretemiyoruz diye. Ürettilerde kim istemez, biz itiraz etmedik, üretemeyiz zaten. Ama ürettiğin şeyleri üretmeyip, kalkıp dışarıdan alırsan, dolar bu şekilde ülkende kalmaz uçar gider iş yapacak insanlarda işsiz kalır alım gücün kalmaz. İşte böyle senaryo çıkar ortaya. Vay ekran kartı bu kadar, yok işlemci şu kadar olmuş deriz izleriz. Azıcık aşım kaygısız başım yapacak bir şey yok. Bizim kafalar bu kadarına basıyor. Önce kaybettiklerimizi tekrar kazanmalıyız bu şart. Başka kesinlikle ve kesinlikle şansımız yok. Kardeşçe el ele verip bazılarını şutlamak şart bilmem anlatabildim mi?Size gecen sene gordugum bir dersten aldigim notu paylasayim, uretim ile ilgili.
Beton 1-2 sent
Çimento 3-6 sent
Demir-Çelik 40-60 sent
Aluminyum 1-2 dolar
Otomobil 10 – 100 dolar
Yolcu Uçağı 100 – 1.000 dolar
Fiberoptik Kablo 2.000-4.000 dolar
Savaş Uçağı 10.000-15.000 dolar
Uydu 100.000-150.000 dolar
Silikon Çip (Wafer) 4.000.000 dolar
Yukaridakiler, son kullaniciya satilan urunlerin en ilkel olanindan en teknolojik olanina kadar gidecek sekilde kilogram basina fiyatlari. ( biraz eski olabilir ).
Turkiye, bu listeden en teknolojik "demir-celik" uretebiliyor. Fazlasi icin know-how gerekli. Nasil yapacagimizi bilmiyoruz. Bugun oturup da islemci falan uretemeyiz, uretsek de markette yok oluruz rakipler karsisinda. Oturup uretmeye kalksak ve tum ulkeyi seferber etsek, elde ettigimiz son urun onu uretmek icin harcadigimiz paranin milyonda birini karsilamaz. Geriyiz. Geri oldugumuzu bilip, anlayip basamaklari kucuk kucuk tirmanmamiz gerekir.
Dolar kazanan adam silikon cip uretiyor, kuantum bilgisayar gelistiriyor, alternatif roket metodlari arastiriyor. Sen 15 sene calisip ev alip kirasiyla hayat boyu yasamanin derdindesin. Bu yuzden dolar hep artacak.
hem okumus, hem yetismis, hem de firsatini bulsa donmek icin can atiyor. Milyonda 1 bile degil ihtimali, ama elde tutamiyoruz
Şu an OHAL var ve hükümet tam anlamıyla belli değil. Yeni sisteme geçilemiyor seçim olmadığından dolayı. Seçim olduktan sonra emin olun düşecektir aralıklı olarak.
Hocam ben sizin için söylemedim kendi işi olup deli gibi para kazanıp ödemeyen çok kişi var.Bu kadar boş, bomboş bir cevap olamaz kusura bakma. Devlet destekçisi olup olmadığına değil eleştirine bakarım ona göre cevap yazarım. Ama takımın belli sıkıntı yok sorgulamak bana düşmez burada bu platformda, derdim buda değil. 2500, TL aldığım maaşımın, memleketimden ayrı, sevdiklerimden ayrı geçirdiğim ayları, yılları, sen değil ben bilirim. Her türlü vergimi verirken markette, giyimde, gıdada, her türlü alışverişlerimde v.s. Sonrasında, devlet tarafından kesintiye uğradığını sen biliyorsun, madem muhasebecisin bunları bilmen gerekir. Heleki gel gelelim her ay kesintiye uğrayan maaşın nasıl bir kesinti olduğunu söylememe gerek yok. Ama bilmeyenler olabilir söyliyeyim, maaşımdan 1000 TL den fazla kesinti olduğunu muhasebecisin bilirsin, bide mesai yaptığın zamanki kesintiler bomba oluyor. Yıl sonuna doğru ise efsane kesintiler. Gasp ettikleri yetmezmiş gibi emeğimi, insan emeğini bu şekilde sömürdükleri yetmezmiş gibi. Beni az sömürüyorsunuz diyip cebimden hibe edip bağış yapmamı mı? bekliyorsun ben anlamadım. Şimdi bu durumda vergimizi vermemiş vergi kaçırmış mı? oluyoruz. Yahu işçi insanın vergi kaçırdığı nerede görülmüş. kesinti yapmak için türlü bahaneler bulup haberin olmadan bile ekstra kesintiler yapabiliyorlar patron milleti. Kusura bakma sen muhasebeci değilsin yada patron yandaşısın ortaya bu çıkıyor. Hükümet işçilerden mi? yoksa patronlardan mı yana? İnsanları sorgula eleştirde böyle körü körüne değil. Birazcık bişeyler oku çık karşıma tartışırız. Ben şu an işsizim ve GSS primini çalışmadığım halde her ay yatırıyorum. Çalışmadığım halde benim cebimden para çıkıyor her ay. Sen nasıl bir muhasebecisin be arkadaşım bunları bilmiyor musun? Toplu yatırdığım milyar paraları saymıyorum. Haklısın ben bu durumda şuan vergi kaçırıyorum. Bu yorumunu eleştirini kargalara yapta gülsün eğlensinler seninle. İnsanlarda hak hukuk terazisi kalmamış çok üzücü.
Üretim dediğin sadece demir çelik değil kardeşim üretim dediğin mesela tarımdır.Size gecen sene gordugum bir dersten aldigim notu paylasayim, uretim ile ilgili.
Beton 1-2 sent
Çimento 3-6 sent
Demir-Çelik 40-60 sent
Aluminyum 1-2 dolar
Otomobil 10 – 100 dolar
Yolcu Uçağı 100 – 1.000 dolar
Fiberoptik Kablo 2.000-4.000 dolar
Savaş Uçağı 10.000-15.000 dolar
Uydu 100.000-150.000 dolar
Silikon Çip (Wafer) 4.000.000 dolar
Yukaridakiler, son kullaniciya satilan urunlerin en ilkel olanindan en teknolojik olanina kadar gidecek sekilde kilogram basina fiyatlari. ( biraz eski olabilir ).
Turkiye, bu listeden en teknolojik "demir-celik" uretebiliyor. Fazlasi icin know-how gerekli. Nasil yapacagimizi bilmiyoruz. Bugun oturup da islemci falan uretemeyiz, uretsek de markette yok oluruz rakipler karsisinda. Oturup uretmeye kalksak ve tum ulkeyi seferber etsek, elde ettigimiz son urun onu uretmek icin harcadigimiz paranin milyonda birini karsilamaz. Geriyiz. Geri oldugumuzu bilip, anlayip basamaklari kucuk kucuk tirmanmamiz gerekir.
Dolar kazanan adam silikon cip uretiyor, kuantum bilgisayar gelistiriyor, alternatif roket metodlari arastiriyor. Sen 15 sene calisip ev alip kirasiyla hayat boyu yasamanin derdindesin. Bu yuzden dolar hep artacak.