Hocam bu klasik goygoyu da lütfen bırakalım ya, "gezi başta çok iyiydi de sonradan bozdu" diye. Evet yanıbaşımda açılan apo posterlerinden ben de son derece rahatsız oldum ancak en temelde yapılması gereken şey orantısız polis gücü kullanılmamasıydı. Polis üzerime toma ile su sıkıp gaz bombasını kafama atıp plastik mermi ile gözümü çıkarmaya çalışırken kusura bakma ama yanımızda koşan, aramıza giren adama "öcalan posteri buraya yakışmıyor" diyecek dermanı kendimizde bulamadık. E devletin bu son derece yanlış yaklaşımı olmasa, polis şiddeti orantısız kullanılmasa zaten o bahsettiğin örgütlerin oraya sızma şansı bile olmayacaktı, evet aramıza sızıp barışçıl eylemimizi kirlettiler ancak bunun da sorumlusu biz değiliz, orantısız gücü kullanan polis ve onlara bu Emir'leri veren yetkililerdir.
Not: Ben vandalizme hiç tanık olmadım, dediğim gibi bank yakıp yıkan, mala zarar veren bir grup dallama tabii ki vardı çünkü ortamda kaos hakimdi ve araya sızmışlardı, ben gördüğüm kadarını edeplice uyarmaya çalıştım, tek eylemimiz slogan atıp direnmek, mala zarar vermek ve vandalizmle işimiz yok diye bir kişiyi uyardım daha fazlası da zaten karşıma çıkmadı, öyle hükümet ağzıyla "mallara zarar verildi şu yapıldı bu yapıldı" diye konuşmak çok ucuz kaçıyor, o malların hepsi yerine konulur, Berkin'in, Abdocan'ın, Ethem'in canları geri gelmiyor ancak. Ve dediğim gibi en başından o otorite boşluğunun ortaya çıkması, vandallara fırsat verilmesi gezi'cilerin değil Gezi'yi nasıl yöneteceğini bilemeyen basiretsiz yöneticilerin ve polise bu şiddet dolu Emir'leri verenlerindir.