- Katılım
- 1 Ocak 2014
- Mesajlar
- 11.077
- Makaleler
- 6
- Çözümler
- 54
TEKEL ve bazı şeker fabrikalarının sahibi ABD firmaları.
Yok, doğru yazdım, tekelin günümüzde sahibi bir ABD firması olması lazım veya ABD'nin içinde bulunduğu bir firma.
Katar veya ABD fark etmez, mesela TEKEL özelleştirildi, tütün yetiştiren çiftçilerin beli büküldü, para kazanamadılar, ayrıca yeni firma tütünü buradan değil ABD ağırlıklı alıyor. Bu işten ekmek yiyen çiftçiye ve çalışanlara yattığınız yerden para kazanıyorsunuz dendi, ama ülkede tütün yetiştiren insan kalmadı, o Samsun, Bafra hatta TEKEL 2000 gibi bazı dönemlerde efsane olan yerli sigaraların çoğu yok oldu veya hakları bizden izinsiz satıldı.
Şeker fabrikalarının alan kişiler veya firmalar, yerli üreticiden şeker pancarı almayı aşırı azalttı, şeker pancarı yetiştiren çiftçiler artık ya tahıl ekiyor yada bu işi bıraktı, onun yerine ithal pancar veya kendi ülkelerinde yasak olan yapay şekilde üretilen hammaddeler ile şeker üretecekler ve başladılar bile.
Her satılan fabrikayı ele alıp değerlendirmek yaparsak Türkiye'nin kaybettiğini görürsünüz, devlet kendini krizlerden korusun ve halkın temel ihtiyaçları karşılansın diye kurulan bu fabrikalar bir bir elden çıkıyor, bu işi yapan insanlar ise artık yapmıyor, parasını verseniz bile yapmazlar, zira bir kere onurlarına, ailelerine ve kendilerine gereksiz yüklenildi, vatan haini ilan edildi, tek derdi ailesi olan bir insana bunları yaparsanız kağıt, şeker, sigara, çeşitli tahıl, meyve ve sebze ürünlerinden tutun ara mala kadar ithal eder hale sokarlar sizi ve farkında olmadan kendi ülkelerine bağımlı yaparlar.
İşte ben bunun kötü olduğunu savundum, devletin elinde olan gücü kaybedeceğini söyledim, ülkem kaybeder dedim ama olur mu ? Bir grup bana sen devletin zenginleşmesini istemiyorsun ve hainsin dedi. Beni geçin, bu işin erbabı olan insanlar bile felaketin nasıl geleceğini anlattı ve tıpkı anlattıkları gibi oldu. Bu işin böyle olmasına göz yuman halkımızın, ataları çıksa hesap sorsa onları dahil din düşmanı ve hainlik ile suçlarlar.
Üretmemenin cezası ve bedeli ağır olacak diye Gazi Paşa bizi uyarmıştı, onu dinleyen kim ? O zaten bir ayyaş (!) devlet bile yönetememiş dediler. Sonuç basit madenleri bile( ülkemizde yer alan kömür vs.) tam anlamıyla nitekli ürün haline getiremeyen bir ülke.
Uçurumun kenarından kurtulup, tekrar uçurumun kenarına gelen bir ülke.
"Ne saçmalıyorsun sen ?" diyen olacaktır ama saçmalamıyorum, olanları söylüyorum. Sokakları gezince normal diyenlerde olacaktır fakat bir üretim yapan insana sorun, bu ülkeye yatırım yapmak isteyenlere sorun, onlar size durumu anlatır.
Bulanık suda siyaset yapılmaz, ama biz yapıyoruz, kim bize dondurma verirse çocuk gibi onun yanındayız, şimdi siyaset ve ekonomi sıkıntı içinde iken anlatın bana hangi güç bizi geleceğe taşıyacak ? Eğitimli olanlar mı ? Onlar çoktan gitti, yoklar, gittiler, daha iyi bir yaşam için yurt dışındalar, sahip çıkılmadı o insanlara.
Tabi yazdıklarım başka ülkelerin yaptırımlarına boyun eğelim anlamında değil, yazdıklarım biz neden yükselmek varken sürünmek istiyoruz sorusunun daha geniş tanımlı hali. Kullandığın dandik internete bile çuvalla para veriyoruz, üstüne firmadan fırça yiyoruz, bu kadar aç gözlülüğün sonunu kimse bile bilemez, tarih ise biliyor ama ne zaman söyler ise o zaman görürüz.
Biraz düşünün, canınız sıkılmayıp, içlenmiyorsanız, hala ders almadıysanız, hala üretmek yerine karşınızda bulunanı hainlik ile suçluyorsanız, en başa döndünüz. Hala uyumak vebadan daha tehlikeli.
Son düzenleme: