Duygusal bir insanım

Katılım
22 Mayıs 2016
Mesajlar
5.930
Makaleler
3
Çözümler
34
Yer
Ordu/Perşembe
Konuya nasıl gireceğimden hiç emin değilim. Başlıkta da yazıldığı gibi duygusal bir insanım. Ama öyle böyle değil. Gereğinden fazla duygusal bir insanım. Dıştan bakıldığında "Bu adam çok gülmüyor ya, biraz soğuk bi tip" falan deniyor ama aslında ben duygularımı içimden yaşayan bir insanım. Bunları çok dışa vuramıyorum. Dışa vurmaya çok fazla çekiniyorum ve çok hassasım bu konuda. Her şeyi oldukça hassas bir biçimde tartıp biçiyorum. Hatta öyle ki aileme bile çok göstermiyorum duygularımı. Hatta bana diyorlar "Oğlum azıcık gül hiç gülmüyorsun. Azıcık gül konuş şakalaş" diye. Genelde hep içimde yaşıyorum duygularımı. Bu yüzdendir ki huysuz oluyorum bazen evde. Kimsenin yanında duygusallığı göstermezken yalnız kaldığımda üstüme çok çöküyor. Bir anda geliyor bana. Bir şeye de çok kolay bağlanma huyum vardır. Çabuk bağlanırım ve çok zor vazgeçerim. Kendi kendimi yiyip bitiriyorum. Kimseye de hiç bir şey söyleyemiyorum ben böyle böyle duygusalım diye. Bu yüzden içimi dökmek için buraya yazmak istedim. Keşke bu kadar çok duygusal bir insan olmasaydım diye düşünmüyor değilim arada.
Şu an bunları anlatıp konuşmak için kıvamdayım. Gündüz olduğunda "bunları ben mi yazmışım?" diyebilirim muhtemelen.
 
Bende öyle bir insandım hatta her şeyi içime atardım depresyondan çıkmazdım bu yüzden de eve bağlı kalırdım sürekli yemek yerdim 80-90 kilolara gelmiştim 13 yaşımda sonra sosyalleşmeye başladım şu ankişiliğimi çok değiştirdim hiçbir şeyi içime atmıyorum etrafımdakilerle her şeyi apaçık konuşabiliyorum sanada tavsiyem insanlarla daha çok konuş gerçekten etkisi büyük
 
Bende öyle bir insandım hatta her şeyi içime atardım depresyondan çıkmazdım bu yüzden de eve bağlı kalırdım sürekli yemek yerdim 80-90 kilolara gelmiştim 13 yaşımda sonra sosyalleşmeye başladım şu ankişiliğimi çok değiştirdim hiçbir şeyi içime atmıyorum etrafımdakilerle her şeyi apaçık konuşabiliyorum sanada tavsiyem insanlarla daha çok konuş gerçekten etkisi büyük
Bunları konuşursam karşımdaki benimle alay edecekmiş gibi hissediyorum. Bir de erkeğim ya hani. Erkekler böyle şeyleri hiç konuşmuyorlar. Çekiniyorum. Arkadaşlarım var tabi ki sevdiğim bir sürü kişi var. Onlara anlatabilirim ama ne tepki vereceklerini kestiremiyorum. Bu yüzden vazgeçiyorum.
"21 yaşında eşek kadar adam neyden bahsediyor" demeleri geriyor.
 
Ben de böyle bir insandım zamanında, tam da tarif ettiğiniz gibi. Aslında hâlâ biraz öyleyim ama yavaş yavaş eritiyorum diyelim içimdeki buzları. Çok da büyük değildim açıkçası, lise başlarında falandım sanırsam. Başlarda pek çözüm önerisi düşünemediğimden günlük yazmak aklıma gelmişti. Benim için milat günlük yazmaktı sanırsam. İçimi kağıtlara dökmek mantıklı gibiydi. Hem günlük tarzı hem de düşünce defteri gibi bir şeydi tarif edersem, kağıda dökülmüş hâlimdi kısaca. İlk gerçek arkadaşlarımdan biriydi diyebilirim.

Bir süre sonra etrafımda güvenebileceğim neredeyse hiçbir insan olmadığını fark ettim. Maksimum 1, belki 2 kişiydi. Hatta onlarla bile tam anlamıyla dertlerimi, duygularımı paylaşamıyordum. Ama mesele insanlar değil de tamamen benmişim gibiydi, yani etrafımdakilere güvenmiyordum bir nevi. Günlük hayatta sohbet ettiğim, kafa dengi bulduğum kişilere güvenmeyi denemiyordum. Bunu denemekle başladım işe. Bana, açığa çıktığında, büyük zararlar vermeyecek şekilde ufak sırlarımı paylaştım; konuştuğum, sohbet ettiğim kişilerle. Bu ilişki karşılıklı da oldu. Onlar bana özelini açtı, samimi bir şekilde. Karşılıklı güven duygusu yavaş yavaş gelişti sanıyorum. Tek yaptığım güvenmeyi denemekti. Çok sağlam olduğunu düşündüğüm ilişkiler kurdum bu sayede. Yavaş yavaş her şeyimi paylaşır hâle geldim. Yine de bu hususta doğru kişileri seçmek önemli, belirtmek gerekirse.

Özetlersem duygularını önce kağıda dök. Onunla konuş, sohbet et. Yavaş yavaş da insanlara güvenmeyi dene. Duygularını sadece içinde yaşama, beraber bir çözüm bulun ya da ne bileyim beraber sevinin, üzülün, heyecanlanın. Emin ol daha kolay oluyor hayat. Belki takılıp düşersin, güvenmemen gereken insanlara sırtını yaslarsın ama olur bu. Çok normal. ''Bu da böyle bir insanmış'' dedikten sonra yoluna bakarsın. Ben bile bu yazıya yarın baktığımda ''Niye yazmışım yahu?'' diyeceğim sanırım. 😅
 
Konuya nasıl gireceğimden hiç emin değilim. Başlıkta da yazıldığı gibi duygusal bir insanım. Ama öyle böyle değil. Gereğinden fazla duygusal bir insanım. Dıştan bakıldığında "bu adam çok gülmüyor ya, biraz soğuk bir tip" falan deniyor ama aslında ben duygularımı içimden yaşayan bir insanım. Bunları çok dışa vuramıyorum. Dışa vurmaya çok fazla çekiniyorum ve çok hassasım bu konuda. Her şeyi oldukça hassas bir biçimde tartıp biçiyorum. Hatta öyle ki aileme bile çok göstermiyorum duygularımı. Hatta bana diyorlar "oğlum azıcık gül hiç gülmüyorsun. Azıcık gül konuş şakalaş" diye. Genelde hep içimde yaşıyorum duygularımı. Bu yüzdendir ki huysuz oluyorum bazen evde. Kimsenin yanında duygusallığı göstermezken yalnız kaldığımda üstüme çok çöküyor. Bir anda geliyor bana. Bir şeye de çok kolay bağlanma huyum vardır. Çabuk bağlanırım ve çok zor vazgeçerim. Kendi kendimi yiyip bitiriyorum. Kimseye de hiçbir şey söyleyemiyorum ben böyle böyle duygusalım diye. Bu yüzden içimi dökmek için buraya yazmak istedim. Keşke bu kadar çok duygusal bir insan olmasaydım diye düşünmüyor değilim arada.
Şu an bunları anlatıp konuşmak için kıvamdayım. Gündüz olduğunda "bunları ben mi yazmışım?" diyebilirim muhtemelen.

Bir şarkıda kendini bulmak gibi ben de yazdıklarınızda kendimi buldum ve yalnız olmadığım için bu konuda mutlu hissettim.
 
Özetlersem duygularını önce kağıda dök. Onunla konuş, sohbet et. Yavaş yavaş da insanlara güvenmeyi dene.
Yani onu düşündüm. Ama nedense sanki bunu öğrenseler o defterimi okuyacaklarmış gibi hissediyorum. Enselenebilirmişim gibi. :D
Bir şarkıda kendini bulmak gibi ben de yazdıklarınızda kendimi buldum ve yalnız olmadığım için bu konuda mutlu hissettim.
Gel sarılalım kader ortağıyız...
''Bu da böyle bir insanmış'' dedikten sonra yoluna bakarsın.
Söylemesi kolay ama işte diyorum ya çok kolay bağlanıp zor vazgeçiyorum. İşte o kısmı beni yıpratıyor. Denemek istiyorum ama bağlanma huyum yüzünden çekiniyorum işte. Olacakları 2 kare önden biliyorum çünkü.
 
Bunları konuşursam karşımdaki benimle alay edecekmiş gibi hissediyorum. Bir de erkeğim ya hani. Erkekler böyle şeyleri hiç konuşmuyorlar. Çekiniyorum. Arkadaşlarım var tabii ki sevdiğim bir sürü kişi var. Onlara anlatabilirim ama ne tepki vereceklerini kestiremiyorum. Bu yüzden vazgeçiyorum.
"21 yaşında eşek kadar adam neden bahsediyor" demeleri geriyor.

Arkadaş ortamını değiştir kanka ben öyle insanlardan uzak durmaya bakıyorum sürekli
 
Arkadaş ortamını değiştir kanka ben öyle insanlardan uzak durmaya bakıyorum sürekli
Yok hocam iyi insanlar. Yani anlatmasına anlatırım ama dediğim gibi böyle konuları hiç onlara açmadım. Ne tepki verirler kestiremiyorum işte.
Teşekkürler gerçekten yalnız olan bir insan gördüm ve nedensizce mutlu oldum🙂
Herkes yapıyor yalnızlık edebiyatı fakat ne hikmetse rehberleri ve çevreleri arkadaş dolu.
Ver abicim ilgisini hemen.
Birileri ilgi istiyor...
 

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı