Sürprizbozan Duygusal olarak en çok bağlandığınız oyun nedir?

  • Konuyu başlatan Smuya
  • Başlangıç Tarihi
  • Mesaj 56
  • Görüntüleme 840
Bu konuda spoiler olduğundan sürprizbozan olarak işaretlenmiştir. Spoiler olmadığını düşünüyorsanız konuyu rapor edebilirsiniz.
Witcher 3 diyebilirim.

Hellbalde Senua's Sacrifice, Life is Strange veya Dear Esther diyeceğim.

Dear Esther toplam 1-1:30 saat uzunluğunda olsa da atmosferi, hikaye anlatımı, ses efektleri ve müzikleri çok iyi ve yerinde kullanıyor.

Ben 1 ve 2. oyunlarını oynamadan direk 3. oyunu oynamıştım. Ona rağmen karakterini duygusal olarak çok derin bulmuştum. Benim için de en iyi oyun karakterlerinden biridir Max Payne.

Hellblade önerir misiniz hocam? Almıştım da bayağıdır duruyor kütüphanede. Konusu ilgi çekici midir yani?
 
Hellblade önerir misiniz hocam? Almıştım da bayağıdır duruyor kütüphanede. Konusu ilgi çekici midir yani?
Ben seviyorum fakat herkese tavsiye etmem. Hızlı bir oynanışa ve net bir hikâyeye sahip değil. Hikâyeyi kendiniz birleştirip anlamanız lazım. Ayrıca bulmacalar yoğunlukta olduğu için sıkılma ihtimaliniz de var. Bu unsurlar benim için eksi olmadığı için oynarken zevk almıştım.
 
Ben seviyorum fakat herkese tavsiye etmem. Hızlı bir oynanışa ve net bir hikâyeye sahip değil. Hikâyeyi kendiniz birleştirip anlamanız lazım. Ayrıca bulmacalar yoğunlukta olduğu için sıkılma ihtimaliniz de var. Bu unsurlar benim için eksi olmadığı için oynarken zevk almıştım.

Bulmaca dedin ben gittim hocam. Portal hikaye olarak çok zevkliydi ama bazen bayıyordu.
 
Böyle oyunlar benim hayatımda her zaman olmuştur. Özellikle bazı oyunlar hayatımın bazı dönemlerinde benim için çok ayrı yer edinmiştir. Kısaca şöylece bir sıralayalım.

GTA 4 : bu oyun benim lise zamanlarımı geçirdiğim eve gelir gelmez başına oturduğum kötü bir ekran kartı ile zar zor bitirdiğim bir oyundu. Nico karakterine aşırı bağlanmıştım. Bu oyun bana daima lise yıllarımı ve ders sırasında bir an önce eve gitsem de açsam dediğim günleri hatırlatır. Duygusal olarak çok bağlandığım bir oyun ve en sevdiğim oyunlar listesinde her zaman ilk sıralardadır.

Mafia 2 : GTA 4 gibi Mafia 2'de benim lise yıllarımın oyunu. Öyle bağlanarak öyle yaşayarak oynamıştım ki Vito Scaletta'ya benzettiğim erkeklere aşık olmaya başlamıştım. :) Vito'nun dolaptan bira alıp içisine bile hayrandım yani. O kadar.

Death Stranding : Bu oyun benim bir yakınımı kaybettiğim zamanlara denk geldi. Ve oyunun ana temalarından birinin de ölüm olması beni tam da zamanında etkiledi. Benim için çok ayrı yeri olan bir oyun.

Assassin's Creed Odyssey : En sevdiğim AC oyunu. Kassandra karakterini ve Yunan dünyasını gerçekten çok sevmiştim. Akdeniz'de gezinmek, mavinin ve yeşilin içinde olmak o kadar iyi gelmişti ki bana.

RDR 2 : Pandemi sırasında zorlu şartlar altında oynayıp bitirmiştim. Tabii ki oynadığım en mükemmel fizikli oyun oldu. Arthur Morgan'a bağlanmamak mümkün değildi. Çok özel bir karakter. Kendisi ile ilgili saçma sapan bir siteden büyük bir spoiler yemiştim. Ona rağmen zevk içinde haz içinde oynamıştım.

Witcher 3 : Bu oyun bambaşka bir şey. Oynanışı güzel mi değil. Ama hikayeleri, atmosferi, karakterleri, içinde bulunan her şey mükemmel. Harika bir dünya. Renkli ve bazen gri bir evren. Ciri karakterine kızım Geralt'a aşkım ve Yennefer'e resmen kendim olarak baktım oyun boyunca. Yennefer bendim Geralt sevgilim ve Ciri de manevi kızım. Belki kısırdım belki çocuğum olmayacaktı ve zorlu bir geçmişe sahiptim ama Geralt ve Ciri ile hep mutlu olmalıydım. Geralt ile her şeyden uzaklaşıp sakin bir hayat yaşamalıydık. Bu evrende olmak inanılmaz bir histi.
 
Uncharted, Bully , RDR , TWD , Final Fantasy ... Liste dahada uzar ama bunlar benim oynarken en çok bağlandığım oyunlardı.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı