Eski Türkçeden Hoşunuza Giden Kelimeler

Eski Türkçe kelimeler demek Arapça kelimeler demek mi? Konu başlığı 'Arapça Hoşunuza Giden Kelimeler' olmalıydı.
 
Son düzenleme:
Eski Türkçe kelimeler demek Arapça kelimeler demek mi? Konu başlığı 'Arapça Hoşunuza Giden Kelimeler' olmalıydı.
Eski Türkçe, Osmanlı saray dilidir. İstanbul Türkçesi de denir.
Türklerin dili Arapça değildir. Harf devriminden önce kullanılan dili Arapça diye düşünüyorsun sanırım, Arap alfabesi kullanılıyordu sadece.
Konuşulan dil yine Türkçe..
 
Eski Türkçe, Osmanlı saray dilidir. İstanbul Türkçesi de denir.
Türklerin dili Arapça değildir. Harf devriminden önce kullanılan dili Arapça diye düşünüyorsun sanırım, Arap alfabesi kullanılıyordu sadece.
Konuşulan dil yine Türkçe..
Konuşulan dil yine Türkçe idi fakat çok fazla Arapça kökenli kelime vardı. Ben bu konudan 'Tengri Biz Menen' gibi kelimeler beklerdim.
 
Türkler, geniş coğrafyadan toplanmış bir millettir. Bu denli fazla kelimenin yabancı uyruklu olması bundan kaynaklanır. Kendine has, saf bir dil neredeyse yok.
Türkçenin kökenini araştırın diyeceğim ama Wikipedia engelli. :)
 
Memlekette şu konuşma çok geçer
"leaa?"-"zeaar" (ilk harften sonraki e harflerini, kelimenin baş harflerinin ince söylenmesi için koydum)
Yani "öyle mi?"-"herhalde" :)

Türkler, geniş coğrafyadan toplanmış bir millettir. Bu denli fazla kelimenin yabancı uyruklu olması bundan kaynaklanır. Kendine has, saf bir dil neredeyse yok.
Türkçenin kökenini araştırın diyeceğim ama Wikipedia engelli. :)
Bence yanılıyorsunuz. Türkçe'nin çok küçük bir bölümü İstanbul Türkçesi'nden oluşur. Sadece memleketim olan Yozgat Yenifakılı ilçesine gittikçe bile şaşırıyorum konuşulan kelimelere. Kökeninin Türkçe olduğunu bildiğimiz kelimelerin çoğu köylerde ya da yöreselere has konuşulan ağız lehce ve ağızlarda. Ama sayı çok fazla. Günlük hayatta malesef çok kullanılmıyoruz. Günümüzde en azından şahsım adına her memleketten insanla iş ortamındayız. Diğerleri anlamaz diye kimse yöresel kelime kullanmıyor. Bir durumdan, bir olaydan laf açılırsa "ona bizim orda şöyle derler" diyoruz.
 
Eski Türkçe, Osmanlı saray dilidir. İstanbul Türkçesi de denir.
Türklerin dili Arapça değildir. Harf devriminden önce kullanılan dili Arapça diye düşünüyorsun sanırım, Arap alfabesi kullanılıyordu sadece.
Konuşulan dil yine Türkçe..
Eski Türkçe Osmanlı Türkçesi değildir. Türkler de geniş bir coğrafyadan toplanmış değil, dar bir coğrafyadan geniş bir coğrafyaya yayılmış bir millettir.
Sana göre Eski Türkçe Osmanlı Türkçesidir. Türklerin dilinde de saf Türkçe kökenli kelimeler neredeyse yoktur. Memlekete beklerim bi sohbette konuşmamızın ne kadarını anlayabileceksin bakalım.
Eski Türkçe Türk dillerinin birbirinden uzaklaşıp ayrılmadan önceki halidir. Göktürklerin konuştuğu dildir.
Maksat "Türkçede kökeni Türkçe olan kelime yok Türkler de geniş coğrafyadan toplama millettir" demek olunca Eski Türkçenin Osmanlı Türkçesi olması da normal oluyor demekki.

Konuşulan dil yine Türkçe idi fakat çok fazla Arapça kökenli kelime vardı. Ben bu konudan 'Tengri Biz Menen' gibi kelimeler beklerdim.
Eski Türkçe kavimler göçünden önceki dildir. Osmanlı'dan öncesini yok saymaya çalışanlar, Osmanlı'nın geniş coğrafyaya hükmedişini, geniş bir coğrafyadan toplanıp da oluşmuş bir milletmiş gibi göstermek istiyor. Osmanlıcadaki Farsça ve Arapça'nın yaygın oluşunu göstererek de Türkçe'nin toplama dil olduğunu söylüyor. Osmanlıdan önce eski dil olmayacak ki Türkçe' ye toplama desin. Osmanlının hükmettiği topraklarda başka milletler de yaşıyordu. Cihan Devletinden örnek verecek ki Türklere sonradan toplanıp oluşmuş desin.
Elin yabancısı Osmanlı'dan çok önceki Orhun Abideleri'ni bulup inceledikten sonra "bu dilin en az 2000 yıllık geçmişi vardır" demiştir.
Bizim arkadaş da Osmanlı'yı kurdu, baktı ki dil yok toplama dil yaptı. Baktı ki millet yok, geniş coğrafyadan torladı topladı.
 
Kafi, lakin, mamafih, müstehak, bilakis.

Harfler, Arap kökenli Türkçe idi. Sadece alfabe Arapça idi.

Nasıl şu an, İngilizce, Fransızca, İtalyanca gibi dillerden türemiş sözcüklerimiz varsa, o zaman da Farsça ve Arapçadan türemiş sözcüklerimiz vardı. Devletin ve halkın dini, o zaman okuma - yazmanın çok olmayışı, bilenlerin ise bu dillerde eserler vermesi, Arapça ve Farsça kelimelerin dilimiz ile etkileşimini güçlendirdi.
 
Uyarı! Bu konu 7 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Yeni konular

Geri
Yukarı