Yararsız Üye
Kilopat
- Katılım
- 9 Ocak 2014
- Mesajlar
- 7.583
- Makaleler
- 10
- Çözümler
- 9
Benim gibi meraklı gözlemciler, fizikçiler, astronomlar... Kısacası işi bu olanlar. Kelimenin sözlük anlamını bile reddedenler kimler diyeceğim de neyse...Onları kaos olarak algılayan sensin ne yazık ki.
Bir alanda yaşamın oluşması için gerekli olan koşullar, kozmik ölçekte çok kısa aralıklarla oluşup sonra tekrar yok oluyorlar. Sizin dediğiniz mükemmel düzen iddianızı da en başta bu rastgelelik ve kaos harici bir şeyin sürekliliğinin olmaması yanlışlıyor zaten.Kaotik kelimesinin anlamı nedir? Kargaşa içinde olan, altüst olmuş demek. Patlamalar, pulsarlar, kuasarlar, karadelikler, yörüngesiz dolaşan cisimler, ışımalar, ortamsal değişkenler işte bunu sağlıyor. Kozmik ölçekte bir yaşamın oluşması için çok kısa bir süre uygun olan bir ortam, bu değişkenlerden biriyle bir anda altüst oluyor.
Bir zamanlar dünya düz diyenler de bilim insanıydı. Kendimi de kastederek söylüyorum, kendi doğrumuzu mutlak doğru kabul ediyoruz. Bu mutlak doğruyu ister etrarına bakarak üret, istersen teleskoplar ile.Benim gibi meraklı gözlemciler, fizikçiler, astronomlar... Kısacası işi bu olanlar. Kelimenin sözlük anlamını bile reddedenler kimler diyeceğim de neyse...
Tarih? M.Ö. 2000 falan herhalde çünkü M.Ö 500 civarından yani Hellenistik Yunanistan'dan beri Dünya'nın düz olmadığı zaten bilinen bir şey. Hatta yuvarlaklığın altında, karaların sıvı üzerinde yüzme modelinin oluşturulması bile o dönemlere kadar gidiyor. Dünya'nın düz olduğunu da, bu düz olmama gerçeğin bulunmasından bin yıl sonra kilise iddia etti, kim bilir ne kadar bilimcinin kellesi gitti o uzun dönemde. Galileo da istenileni söylemeseydi onlardan biri olacaktı. Güneş ışınlarının, 2 bölge arasındaki bilinen mesafesinde vuran gölge açısına göre Dünya'nın çapını bile neredeyse kesin olarak hesaplayabildiler yüzlerce yıl önce. 21. yüzyılda ise bu zırvayı ortalığa salanların oranını görüyoruz...Bir zamanlar dünya düz diyenler de bilim insanıydı.
Hayır, kelimenin sözlük anlamına göre astronomi mekanizmasının işleyişinin tanımı yapıyorum. Sizler için kelimenin anlamı farklıysa da sizin bileceğiniz şey. Bakıyorum, tamamen rastgele bir astronomi olayıyla koca bir gezegendeki yaşam bitebiliyor. Şu anda üzerinde yaşadığın gezegende bize gelmeden önce bile bir sürü toplu yok oluş gerçekleşti. Bu kaosun adı da "mükemmel düzen" oldu öyle mi?Kendi doğrumuzu mutlak doğru kabul ediyoruz.
Ben hala cevabımı alamadım. Diyorum ki bir formül var. Bunu neden diğerlerine genelliyoruz ki? Gidip ne kadar su varsa tek tek inceleyelim. Ayrıca bunun için mikroskopları deneyelim. Sadece tek bir taneyle olmaz. Çünkü nerden bileceğiz bize doğru sonuç verdiğine? Bu yazdığım paragrafta umarım anlamışsındır. Demek istediğim eğer kaos,tesadüf ve rastgele olduğu bir yer bilim yapmamız mümkün değildir. Ayrıca bir konuyu hatırlatmamız sağladınız. Diyelim Newton bazı teorileri gelişti. Ve biz bunu kullandık. Ve bazı teorileri çöktü. Bilim böyledir nasıl açıklanacağını açıklayamaz. Çünkü eğer sadece beş duyu organın ve üç boyutlu evreni kendi içinde açıklanmaya çalışırsanız bu bazı sorunlara yol açacaktır. Sırf bilim bitkilerin su ile büyüdüğünü söylerse sizler buna alkış tutarsınız. Ama biz bir şey dediğimizde bizi başka şeylerle itham edersiniz. Demek istediğim bilim sadece süreçleri açıklamaya çalışır. Neden ve nasıl sorularını açıklayamaz. Bu tıpkı bir kağıda bazı cümleler yazdığımda başka biri gelip bunun türkçe dil kuralları yazdığını söylemesi gibi. Bildiğin kavramları sorgula.Benim düşüncelerim uzun süre yaptığım gözlemcilik ve mekanizmanın farklı koşullarda sürekli değişmesinden ve geçmişte doğru bilinen ancak şu anda yanlışlanan verilerden geliyor. Asıl sizler birilerinin söylediklerinin peşinden, hiçbir deney ya da gözlem olmadan gidiyorsunuz. Bak burası senin için bir açıklamayı değiştirme yolu açabilir:
Buradaki düzen kelimesinin sözlük anlamına şu açıdan bakalım bir de; "yönteme göre oluşturulmuş, kurulmuş olan" kısmına bir göz atalım çünkü bu kısım ancak ortak kanıya varılabilecek kısmı. Yaratıcı inancı olan birisine göre her şey planlı olarak kurulmuşsa bile bunun kurulmasının temeli yani yöntemi "kaotik" demek ki. Kaotik kelimesinin tam karşılığı olan bir sistem söz konusuyken, düzen inancı olan kişiler için bundan başka bir açıklama da yok. Kısacası sizlerin savunduğu "ahenk içindeki düzen" diye bir şey gözlemlediğimizde doğru olmadığına göre, alın size bir çıkış yolu.Gidip de bir astronom ya da fizikçiye belli bir düzen ve mükemmellik var demeyin, çok kötü gülerler. Evrensel mekanizmanın, kurallardaki değişkenleri bu kaosun ve anomalilerin sonucu çünkü.
İlgilenmediğin astronomi ve fizik alanında olan "terimleri" duymak sana süslü geliyor olabilir, yapacak bir şey yok. Kuantum tünelleme, kuantum dolanıklığı, füzyon ve atomsal bütünlüğün manipülasyonları, atom altı düzensizlik, yapısal/mekanizmasal anomali gibi şeyler süslü kelime ya da cümle değil, tanımlardır.
Sana bunu da yukarıda anlattım. Bizim yarattığımız formüller, bizim kendi olağan koşullarımıza göre "genellikle" geçerli. Bundan 150 yıl önce yaşasaydın aynı şeyleri söyleyecektin, 150 yıl geçti ve o dönem formüle dökülmüş şeylerin büyük kısmı yine değişti, şu anda da bunu diyorsun. Bundan 100 yıl sonra da senin değişmez ya da genellenebilir dediğin formül değişmiş olacak çünkü her yeni bulguda hata toleransları da düştüğü için formüllerin doğruluğunda sapmalar meydana geliyor. Newton yasalarına göre 250 yıl yaşadık medeniyet olarak, bir sorunumuz oldu mu? Olmadı çünkü o dönemde bizim formülasyonlarımız hata paylarıyla bizim yine de işimize yarayacak durumdaydı. Sen şimdi Newton yasalarıyla şimdiki uzay çalışmalarını yürütmeye çalış bakalım ne olacak görelim çünkü hepsi değişmiş durumda şu anda kullanılan yöntemlerde.
Daha kaç kere vereceğim cevabı, şaka mı troll mü yapıyorsun bana?Diyorum ki bir formül var. Bunu neden diğerlerine genelliyoruz ki?
Şu anda evreni 3 boyutlu değil, 4 boyutlu algılıyoruz bilimde ve kütlelerin bu zaman düzleminde yarattığı çöküntüyü de hesaplayabiliyoruz kendi Güneş sistemimize göre. Bu 4. boyutun ötesinin olduğundan da bilimle uğraşan kimsenin şüphesi yok çünkü şu anda fiziksel olarak gözlemlediğimiz ama buna neden olan etkileri 4 boyut içinde tanımlayamadığımız şeyler var.Çünkü eğer sadece beş duyu organın ve üç boyutlu evreni kendi içinde açıklanmaya çalışırsanız...
Bilimle uğraşanlar bir şeylere alkış tutmaz, önceki bilgiyi yanlışlamaya çalışırlar ve daha doğrusu için araştırırlar. Hiç hakim olmadığınız, duyduğunuz zaman "süslü cümleler" diye aşağılamaya çalıştığınız konularda yorum yapıp, bir şeylere alkış tutmayı sizler iyi bilirsiniz.Sırf bilim bitkilerin su ile büyüdüğünü söylerse sizler buna alkış tutarsınız.
Bilmiyorum ben diyorum bugün bilimin önkabulleri tekrar okuyunuz. Ayrıca yukarda gördüğüm kadarıyla ben böyleyim ben şöyleyim yazıyorsunuz. O kadar mesaj şöyle diyorum düzenlilik olmazsa neler olur? Bunun tersi tamamn rastgele,kaos ve tesadüf böyle bir yer sizce nasıl bir ortam olur? Nedenselliği araştırmanız tavsiye ederim. Ayrıca siz böyle şöyle diye söylüyorsunuz. Dönüp bir kez bile kendinizi sorguladınız oldu mu? Takip ettiğiniz siteler ve kişiler tahmin edebilmek hiç zor değil. Bazı kavramları bilip ve bu konuda yeterince cevap veremiyorsunuz.Daha kaç kere vereceğim cevabı, şaka mı troll mü yapıyorsun bana?
Bizim yarattığımız formüller, bizim kendi olağan koşullarımıza ve "göreceli" sabitleri olan durumlara göre "genellikle" geçerli. Her zaman bu formüllerin hata payları oldu ve her dönemde de yeni gelişmelerin ardından bu hata paylarını düşürecek yenileri bulundu. Bu böyle de devam edecek. Senin şu anda düzen olduğu için bu formüller var dediğin o kavram, başka koşullarda aynı sonucu vermiyor. Senin buradaki alanındaki mekanizma, her yerde geçerli değil.
Bu formüller sürekli olarak hata paylarından dolayı her yeni dönemde değişiyor diyorum, bunu "o anki" bizim için kabul edilebilecek hata tolerans paylarına yapıyoruz diyorum. Bu 3. defa cevaplayışım ve hâlâ ben cevap alamadım diyorsun. Şaka gibi.
Şu anda evreni 3 boyutlu değil, 4 boyutlu algılıyoruz bilimde ve kütlelerin bu zaman düzleminde yarattığı çöküntüyü de hesaplayabiliyoruz kendi Güneş sistemimize göre. Bu 4. boyutun ötesinin olduğundan da bilimle uğraşan kimsenin şüphesi yok çünkü şu anda fiziksel olarak gözlemlediğimiz ama buna neden olan etkileri 4 boyut içinde tanımlayamadığımız şeyler var.
Bilimle uğraşanlar bir şeylere alkış tutmaz, önceki bilgiyi onu yanlışlamaya çalışırlar ve daha doğrusu için araştırırlar. Hiç hakim olmadığınız, duyduğunuz zaman "süslü cümleler" diye aşağılamaya çalıştığınız konularda yorum yapıp, bir şeylere alkış tutmayı sizler iyi bilirsiniz.
Çok basit, bir kelime ve bunun sözlük karşılığı var. Bu kadar rastgele olayların olduğu bir yerde, bu kadar zıtlıkların olduğu evrende kaotik bir ortam olduğunu algılamayacak ne var onu anlamıyorum. Kelime belli, anlamı belli, uzaya baktığımız zaman gördüklerimiz belli.
Kendimle ilgili dediğim tek şey astronomi gözlemiyle bir dönem uğraştığım ve astronomi üzerine de merakım olduğu için çok sayıda kaynak araştırdığım. Bunu demek mi ben şöyleyim böyleyim demek oluyor? Yine konuyu sabote etmek için söylediğin bir şey daha...Ayrıca yukarda gördüğüm kadarıyla ben böyleyim ben şöyleyim yazıyorsunuz.
Ben de sana satır altından şöyle cevap veriyorum ama anlaman için zaten konuştuğun konuyu analiz edecek bilgin olması lazım diye bundan diyorum. Bunun cevabı şu; şu anda yaşadığın evren oluyor işte. Var oluş sadece bu kaosun içindeki ufak boşluklar arasında mümkün oluyor ve bunun için de büyük oranda dışarıdan (yörüngesiz dolaşan cisimler gibi) müdahaleye ihtiyaç duyuyor. Bir dönemler mikroorganizma boyutunda canlılığın oluşabildiği ama daha sonra yine dış etkiyle parçalanan bir cismin ardından kalanlardan bahsediyorum. Yok oluşlar ise bu var oluşun yanında inanılmaz geniş bir alana hakim durumda evrende, bunun anlamı kaotik olmuyor da ne oluyor?O kadar mesaj şöyle diyorum düzenlilik olmazsa neler olur? Bunun tersi tamamen rastgele, kaos ve tesadüf böyle bir yer sizce nasıl bir ortam olur?
Şaka gibi. Konumuz evrendeki işleyişin mekanizması, sen ise muhtemelen bir cemaat ortamında duyduğun ve olaydan tamamen alakasız bir sav daha ortaya atıyorsun. Kağıtta yazılı bir cümle görürsem ne mi düşünürüm? Yazıyı icat ettiğimizi düşünürüm. Evrensel mekanizmayı ise bir icat etmedik, keşfettik. Önce var olan bir şeyi bulmak/algılamak ile icat etmek arasındaki farkı bir öğren.En kolay soruyu soruyorum bir kağıtta bir cümle yazılmış olduğu gördüğünde ne düşünürsünüz?
Düzenlilik olmazsa evrenin işleyişi olabilmesi mümkün müdür? Bunun olasılığını hesapladın mı? Ben şimdi 1000 defa elimdeki taşı bıraksam ne olur? Yere düşer. Peki 100000000000000000000 defa aynı sonuç verir mi? Düzen işte burada. Görmek istemiyorsan görebilmen imkansızdır. Eğer kendi düşüncen doğru olduğunu inanıyorsan başka düşünceleri mantıklı bir şekilde analiz etmen ne kadar mümkündür?Kendimle ilgili dediğim tek şey astronomi gözlemiyle bir dönem uğraştığım ve astronomi üzerine de merakım olduğu için çok sayıda kaynak araştırdığım. Bunu demek mi ben şöyleyim böyleyim demek oluyor? Yine konuyu sabote etmek için söylediğin bir şey daha...
Ben de sana satır altından şöyle cevap veriyorum ama anlaman için zaten konuştuğun konuyu analiz edecek bilgin olması lazım diye bundan diyorum. Bunun cevabı şu; şu anda yaşadığın evren oluyor işte. Var oluş sadece bu kaosun içindeki ufak boşluklar arasında mümkün oluyor ve bunun için de büyük oranda dışarıdan (yörüngesiz dolaşan cisimler gibi) müdahaleye ihtiyaç duyuyor. Bir dönemler mikroorganizma boyutunda canlılığın oluşabildiği ama daha sonra yine dış etkiyle parçalanan bir cismin ardından kalanlardan bahsediyorum. Yok oluşlar ise bu var oluşun yanında inanılmaz geniş bir alana hakim durumda evrende, bunun anlamı kaotik olmuyor da ne oluyor?
Şaka gibi. Konumuz evrendeki işleyişin mekanizması, sen ise muhtemelen bir cemaat ortamında duyduğun ve olaydan tamamen alakasız bir sav daha ortaya atıyorsun. Kağıtta yazılı bir cümle görürsem ne mi düşünürüm? Yazıyı icat ettiğimizi düşünürüm. Evrensel mekanizmayı ise bir icat etmedik, keşfettik. Önce var olan bir şeyi bulmak/algılamak ile icat etmek arasındaki farkı bir öğren.
Hâlâ yazılanları anlayamadığın, analiz edemediğin bir konuda konuşmaya çalışıyorsun. Aslında seni direkt olarak söylediğim astronomi/fizik terimlerinden dolayı "süslü cümleler" dediğinde engellemeliydim. Boşa vakit kaybı şu anda benim için...