Kardeş ben nerede bu tür şeyleri tanrı yaptım dedim, ben diyorum ki bunları evrim yapıyor yani doğa yasaları belirliyor. Bunların bir akıllı tasarım olmadığını söylüyorum, çünkü evrimin işleyişini bilen birinin akıllı tasarımla işi olmadığını bilir. Diyorum ki bu bir tür doğa yasasını tanrı yaptı demek doğru değil. Bunların bir tanrının yaptığını düşünüyorsanız somut delillerle kanıtlamak zorundasınız. Evrimin tasarımcısı yok çünkü. Evrim kördür, geleceği göremez, krizleri önleyemez. Evrim her şeye kadir değildir. Daha çok deneme yanılmaya dayanan krizleri yatıştıran bir işleyişe sahiptir. Hiçbir DNA molekülü mesajın bir bölümü değiştiğinde sonuçlarını öngörecek kadar bilge değildir, evrim öngörmez.Tamam işte ben de her şeyi tanrı yaptı demiyorum ki. Her şeyi tanrının yaptığını düşünen sizsiniz.
Evrimi kendi kafana göre yorumlayamazsın, evrim senin öznel saçma yorumlarınla şekillenmiyor.
Bak evrimden bir haber zat, bunların hepsi akılsız tasarımının örnekleri. Hiçbir organizma kusursuz değil. Her uyarlanma bir değiş tokuştur. Senin bilgisiz tanrın sözde bu canlıları yaratmış sözde kusursuz bir yaratıcı. Senin kusursuz yaratıcın üretim yapmayı bilmiyor ve sen bunu doğal karşılaşıyorsun.
Anlama sorunu olan zat, evrim tesadüfi değildir kaç defa diyeceğim ancak mekanizmaları arasında tesadüfi olan mekanizmalar mevcut bunu o anlamayan kafana sok.
Kavram yanılgısı değildir. Tesadüf demek imkansız demek değildir, nasıl ki bu durumun meydana gelme olasılığı ne kadar düşük olsa da sonuç olarak gerçekleşme ihtimali her zaman vardır.
Evrim bir yasadır, bu yasanında birden çok mekanizması var. Genetik sürüklenme ve mutasyonda bir evrim mekanizmasıdır ve tesadüfi gerçekleşir bu kadar basit.
Evrim sadece bir mekanizmadan oluşmuyor. Onlarca mekanizma var. Doğal seçilim, yapay seçilim, cinsel seçilim, akraba seçilimi, mutasyon, genetik sürüklenme vb. daha da var. Bu mekanizmalardan bazıları ismini zikrettiklerim tesadüfen meydana geliyor, diğer mekanizmalar ise tesadüfi olmuyor. Mutasyon ve genetik sürüklenme de her ne kadar tesadüfi olsa da evrim mekaniğidir. Mutasyon genlerde meydana gelen değişimlerdir, genetik sürüklenme ise popülasyon içinde meydana gelen değişimdir. Her ikisi de rastgele olur.
Evrimi savunup akıllı tasarımcıyı savunamazsın. İki durum birbiriyle zıt, akıllı tasarımcıya inanıyorsan evrimi bu işlere alet etmeyeceksin. Burada inkar eden, kanıtsız şekilde inanan sensin ben değil, elinde somut delil olmadan bir düşünceyi gereğinden fazla savunuyorsun.
Evrimin ne demek olduğunu bilmiyorsun, nasıl bir mekanizma olduğunun farkında değilsin hâlâ. Ben evrimin akıllı tasarım olmadığını söylüyorum. Senin gibi görmüş gibi yok aslında hepsini bir süreç olarak yaratmış demiyorum. Bunu demek için evrimden anlamamak gerekiyor. Evrimin bir tasarıcıya ihtiyacı yok, öngörüye ihtiyacı yok.
Senin yaptığın yaratıcı hakkındaki yorumlar ne kadar öznel ise bu da o kadar özneldir. Gel mantık kur bakalım, bu sorulara somut delillerle bir cevap ver bakalım.
Çünkü evrim kusursuz değil, bir akıllı tasarımcının yapmayacağı kadar hatalarla oluşan bir sistem.
Hangi mesaja net ve somut delillerle cevap verdin acaba? Yazdığın yorumların hepsi varsayımlara ve senaryolara dayanıyor. Boş yere konuyu sen uzatıyorsun uzatma varsayımlar üzerinden de bana cevap verme. Ağa babaların gelsin ben cevap vermekten çekinmem. Konuyu da daha fazla uzatma artık.
Biz zaten hiç düşünmeyelim, tanrı zekası bu aklımız ermez diyelim. Ben de senin fikrini eleştiriyorum. Ortada bir tasarımcı olduğuna dair bulgu yok. Tüm bu söylemlerin varsayıma dayanıyor.Ben olası tasarımcının zekasının yerine insan zekasını koyarak düşünmek saçma diyince evrimi yorumlamış olmuyorum mesela. Sadece senin fikrini eleştirmiş oluyorum.
Ben defalarca daha önce belirtmiştim bu durumu. Neyse anlamışsındır umarım.Ben de sana evrimin hangi kısımlarının tesadüfi olduğunu ve hangi kısımlarının tesadüfi olmadığını sordum. Eksik yazdığın için sıkıntı çıkıyor.
Alakası yok, evrim mantığını hâlâ çözememişsin evrimin var olması için tasarımcıya ihtiyaç yok bunu anla artık lütfen.Çünkü tesadüf kavramın bir hesaplama eksikliğinden ileri geliyor, somut delil dediklerin de "tasarımcı olsaydı böyle yapmazdı" ifadesinden ileri geliyor.
Koskoca evreni yarattığını iddaa ettiğin bir kişiliğin bunlara öngörememesi sana normal geliyorsa vay haline.Tasarımcı olarak kullandığın örneği, tasarımcının bir öngörüsü olmak zorunda şeklinde bir kalıpla beraber kullanıyorsun.
Mükemmel bir canlı yoktur. Ne doğa mükemmeldir ne de evren. Evrene kaos hâkim, canlılarında avantajları ve dezavantajları var.Evrim, dünyanın sürekli değişen koşullarıyla alakalı ise; en başından belli bir öngörü eşliğindeki yaratım tarzı, her seferinde mükemmel bir canlıyı aniden ortaya çıkarmakla mümkün olur.
Seçilim mekanizmaları genel olarak en iyi uyum sağlayanın seçilmesine dayanıyor. Ancak doğa tekdüze ve katı yasalar altında çalışmaz. Doğa ve evrende de rastgelelik önemli bir yer tutar. Bu yüzden hayatta kalacak ve ölecek bireyler tamamen rastgele olarakta belirlenebilir.Evrimin tesadüfi olarak söylediğin mekanizmaları ile tesadüfi olmadığını söylediğin mekanizmalarının ayrımı ve tesadüf olanlarının tesadüflük olasılığının hesaplamaları nasıl yapılıyor?
Kusurlu bir yaratıcı fikri mantıklı mı sence? Bunca şeyi bilmeyen biri nasıl bir tanrı? Bir yaratıcı insana özgü hata yapması tutarsız değil midir?Bunun bir akıllı tasarımcının yapmayacağı kadar hatalarla oluşan bir sistem olduğunu söylerken, bu durumu aklındaki kusursuz yaratıcı fikrine uydurmaya çalışmıyor musun işte?
Benim sunduğum hiçbir şey delilsiz değil bunu kafana sok. Tesadüf olması somut delil olmuyor manasına gelmiyor. Sen daha tesadüflük nedir onu bile bilmiyorsun çünkü. Öyle bir somut delil çıkar ki öyle boş boş bakarsın. Genetik sürüklenme ve mutasyon vardır ve rastgele, tesadüfi olur ve de bu da somut bir kanıttır. Genetik sürüklenme ve mutasyon rastgele olamaz, bunlar delil olamaz demek senin evrim konusundaki bilgisizliğinin net göstergesidir. Genetik sürüklenme ve mutasyonu reddedip evrimi kabul edemezsin, yok öyle bir dünya. Yine her zaman yaptığın gibi evrimi kişisel amacına uygun şekilde öznel yorumlarınla somut hiçbir veriye elinde olmamasına rağmen çıkıp tesadüfi olan mekanizmadan somut delil çıkmaz demek rezalet bir açıklamadır. Bir konuya hâkim değilsen yorum yapma, kendini bu kadar rezil duruma düşürmek hobi olmuş sanırım sen de. Senin bu bilgisizliğinden gına geldi, bıktık usandık. Yeter ya, senle mi uğraşacağız, duvara anlatır gibi hissediyorum senin sayende.Senin net ve somut dediğin deliller de varsayımlara ve tesadüf düşüncesine dayanıyor. Tesadüfi gerçekleşen mekanizmalardan somut delil çıkamaz.
Biz zaten hiç düşünmeyelim, tanrı zekası bu aklımız ermez diyelim. Ben de senin fikrini eleştiriyorum. Ortada bir tasarımcı olduğuna dair bulgu yok. Tüm bu söylemlerin varsayıma dayanıyor.
Alakası yok, evrim mantığını hâlâ çözememişsin evrimin var olması için tasarımcıya ihtiyaç yok bunu anla artık lütfen.
Koskoca evreni yarattığını iddaa ettiğin bir kişiliğin bunlara öngörememesi sana normal geliyorsa vay haline.
Mükemmel bir canlı yoktur. Ne doğa mükemmeldir ne de evren. Evrene kaos hâkim, canlılarında avantajları ve dezavantajları var.
Doğa ve evrende de rastgelelik önemli bir yer tutar. Bu yüzden hayatta kalacak ve ölecek bireyler tamamen rastgele olarakta belirlenebilir.
5 nesil sonra, bu özellikler üzerindeki seçilim baskısı hiç değişmemiş olsa bile, tamamen rastgele ölümler veya elenmeler dolayısıyla bu frekanslar değişebilir. 5. nesilde aynı popülasyon içerisinde, meydana gelen bir doğal felaketten ötürü maviler baskın hale gelmişken, sarılar neredeyse tamamen yok olmuştur. Ne var ki bu, sarıların uyumsuz, mavilerin uyumlu olduğu anlamına gelmemektedir, bu genetik dağılımın değişimi tamamen rastlantısaldır.
Kusurlu bir yaratıcı fikri mantıklı mı sence? Bunca şeyi bilmeyen biri nasıl bir tanrı? Bir yaratıcı insana özgü hata yapması tutarsız değil midir?
Sen daha tesadüflük nedir onu bile bilmiyorsun çünkü.
Kendisini değil, tesadüfiliğini reddettim. Evrimin tesadüfiliğini reddederken onun bütün mekanizmalarının da tesadüfiliğini reddediyorum demektir. Bunu da yine yanlış anlama diye tekrarlıyorum: Tesadüfi evrimi reddetmek, akıllı tasarımcı doğrultusundaki evrimi kabul etmektir. Akıllı tasarımcı doğrultusundaki evrimin mantığını da sayfalar dolusu anlattım.Genetik sürüklenme ve mutasyonu reddedip evrimi kabul edemezsin, yok öyle bir dünya.
Sen neden en başta evrim gibi bilimsel bir konuda açıklama yaparken, kusursuz yaratıcı ya da akıllı tasarımcı gibi bilimsel olmayan, felsefik (yani hakim olmadığın bir konu) bir varlık hakkında "yoktur" gibisinden yorum yaptın peki?Bir konuya hâkim değilsen yorum yapma
Normalde anladığımız tesadüf kavramından farklı burada net haksızsın.Tesadüf kavramının evrim mantığındaki işleyişi, normalde anladığımız tesadüf kavramından farklı ise, evet burada haklısın. Tesadüf kavramının evrim yoluyla yeniden yorumlanmayan ve aynı sözlük anlamı taşıdığını düşünürsek, haksızsın. Tesadüf kavramını daha önceki mesajlarda anlattım.
Ya sabır ya sabır. Doğal felaketten kasıt doğa olayı değildir. Popülasyon içindeki bir doğal felaketten bahsediyor bu da gen değişimidir. Örneğin, hava koşullarının değişimi de büyük oranda rastlantısal ve kaotiktir: 1 gün sonrasının hava durumunu az çok tahmin edebiliriz; ancak 1 hafta sonrasını tahmin etmek kat be kat zordur. Bu, hava koşullarının (yağmur, kar, dolu, vs.) gerçek olmadığı anlamına gelmez. Benzer şekilde, depremlerin meydana geldiği üsler ve zamanlar rastlantısaldır. Bir paranın havaya atılması sonucu gelen yüz, rastlantısaldır. Bunların tümü, belirli oranlar dahilinde istatistiki hesaplara dönüştürülebilir. Örneğin günün belli bir saatinde yağmur yağıp yağmayacağını belirli oranlar dahilinde olasılık hesabıyla bulabiliriz. Benzer şekilde, bir depremin bir bölgede gerçekleşme ihtimalini jeolojik analizler ve olasılık hesaplarıyla bulabilir, farklı coğrafyaları farklı risk bölgeleri olarak tayin edebiliriz.Bu anlattığının durduk yere olmadığını, bir neden sonucu olduğunu "doğal felaket" demenden anlıyoruz. Benim anlattığım dinamik koşul durumunun aynısı. Dünyada evrimi tetikleyen şey, koşulların doğal felaket ve benzeri durumlar yüzünden sürekli değişiyor olmasıdır. Bu değişken koşullarda yaşayan hayvanların evrimi de bu nedenden dolayı ortaya çıkıyor. Yani ortada bir neden var. Tesadüf olması için bir neden olmaması gerekmiyor muydu? Çünkü doğal felaket pek çok etkeni beraberinde getiriyor ve bu etkenler birçok sonuca yol açıyor. Bu sonuçları hesaplayamadığın için rastgele olarak görüp tesadüfi gerçekleşiyor diyorsun. Her cevap aynı kapıya çıkıyor.
Anlamadığın nokta hâlâ şu tesadüfiliğini reddedersen otomatik olarakta evrimi de reddetmiş oluyorsun. Çünkü evrimde tesadüflük işine ne kadar gelmese de vardır. Az önce dediğim gibi tesadüfi reddedip evrimi kabul edemezsin. Öyle bir dünya yok.Kendisini değil, tesadüfiliğini reddettim.
Bu da doğrudan evrimi otomatik olarak reddettiğin manasına geliyor. Evrim mekanizmaları arasında tesadüflük vardır. Bunları reddeden biri evrimi kabul edemez.Evrimin tesadüfiliğini reddederken onun bütün mekanizmalarının da tesadüfiliğini reddediyorum demektir.
Sen çıkıp evrim tanrı ürünü, tanrınım bir süreci dediğin için sana cevap verdim.felsefik (yani hakim olmadığın bir konu) bir varlık hakkında "yoktur" gibisinden yorum yaptın peki?
Normalde anladığımız tesadüf kavramından farklı burada net haksızsın.
Doğal felaketten kasıt doğa olayı değildir. Popülasyon içindeki bir doğal felaketten bahsediyor bu da gen değişimidir. Mutasyon ve genetik sürüklenmenin olması için ortada bir neden olması gerekmiyor çünkü rastgele oluyorlar. Örneğin, hava koşullarının değişimi de büyük oranda rastlantısal ve kaotiktir: 1 gün sonrasının hava durumunu az çok tahmin edebiliriz; ancak 1 hafta sonrasını tahmin etmek kat be kat zordur. Bu, hava koşullarının (yağmur, kar, dolu, vs.) gerçek olmadığı anlamına gelmez. Benzer şekilde, depremlerin meydana geldiği üsler ve zamanlar rastlantısaldır. Bir paranın havaya atılması sonucu gelen yüz, rastlantısaldır. Bunların tümü, belirli oranlar dahilinde istatistiki hesaplara dönüştürülebilir. Örneğin günün belli bir saatinde yağmur yağıp yağmayacağını belirli oranlar dahilinde olasılık hesabıyla bulabiliriz. Benzer şekilde, bir depremin bir bölgede gerçekleşme ihtimalini jeolojik analizler ve olasılık hesaplarıyla bulabilir, farklı coğrafyaları farklı risk bölgeleri olarak tayin edebiliriz.
Dış çevreden gelen, rastlantısal radyoaktif dalgalar veya belirli molekülleri belirli formasyonlara zorlayan mutajen kimyasallar, atom ve moleküllerin bağlarını kırabilir veya atomların elektron konfigürasyonlarını değiştirebilir.
Anlamadığın nokta hâlâ şu tesadüfiliğini reddedersen otomatik olarakta evrimi de reddetmiş oluyorsun. Çünkü evrimde tesadüflük işine ne kadar gelmese de vardır. Az önce dediğim gibi tesadüfi reddedip evrimi kabul edemezsin. Öyle bir dünya yok.
Bu da doğrudan evrimi otomatik olarak reddettiğin manasına geliyor. Evrim mekanizmaları arasında tesadüflük vardır. Bunları reddeden biri evrimi kabul edemez.
Sen çıkıp evrim tanrı ürünü, tanrınım bir süreci dediğin için sana cevap verdim.
Para örneğinde ise, rastlantısallık oranı çok düşüktür. Çünkü paranın üzerinde atış hızı, sürtünme, gibi bazı değişkenlerin etkisi olsa da, bunlar göz ardı edilebilecek kadar küçüktür ve paranın, çok büyük oranda %50 ihtimalle (veya bu orana çok yakın bir diğer olasılık ile) beklediğimiz yüzü geleceğini biliriz. Bu yüzden insanlar paranın yazı veya tura gelmesini "tesadüfler"e bağlamaktansa, olasılık hesabıyla açıklamayı tercih eder. İstenmeyen yüz geldiğinde, "tesadüf" açıklamasından çok, %50 ihtimalim vardı zaten." açıklaması yapılır.Hava durumunda 1 gün sonranın tahmini ile ile 1 hafta sonranın tahmini arasındaki hesaplama miktarı, 1 hafta sonra ne olacağı daha zor hesaplandığı için otomatik olarak rastlantısal diye yorumlanıyor. Para örneğindeki gibi. Aynı şekilde benim zar örneğindeki gibi. Bulunamaz gibi görünen tüm faktörleri işin içine katarak her şeyi hesaplaması çok zor olacağı için rastlantısal, tesadüf, denk gelme diyerek işin içinden çıkılıyor.
Burada rastlantısallık, gelen dalgaların vücuda giriş açısı, şiddeti, frekansı gibi özelliklerin raslantısallığından kaynaklanmaktadır. Bir radyoaktivite dalgasının vücudunuza ne şiddette, ne açıda, hangi frekansta gireceğini ve vücudunuzdaki hangi hücredeki, hangi kimyasal maddeye (atom, molekül, vs.) isabet edeceğini ve onda ne tip bir değişime sebep olacağını kestirmek olanıksızdır. Mutasyonların rastlantısallığı bu şekildedir.Mutasyona sebep olan etkenlerden biri olan radyoaktif dalgaların, rastlantısal, yani belli bir sebebe dayanmaksızın ortaya çıkması, bu sebebin neden ve nasıl ortaya çıktığının bilinmemesinden ve bilinemeyeceğinden dolayı rastlantısal mutasyon adı altında kavramlaştırılıyor.
Kanıtın var mı? Bunların tesadüf olmayacaklarına dair, elinde kanıt olmamasına rağmen sen nasıl çıkıp bunlar akıllı tasarımcının işi diyebiliyorsun. Daha kaç defa diyeceğim bir şeyin tesadüfen oluşması o şeyin gerçekliğini azaltan bir şey değildir. Evrende birbirine bağlı olmadan neden-sonuç dizgilerinin denk gelmesinden ötürü tesadüfi durumlar olmuştur, her zamanda olmuştur, olmaya da devam edecektir.Ben akıllı tasarımcı dahilinde olan evrimin tesadüfi olmayacağını söyleyerek her etkenin bir sebep sonuç ilişkisi kapsamında gerçekleşebileceğini belirtiyorum.
Bunlar gayette hesaplanıyor onlara bak. Kafaya göre kimse bunlara da tesadüfi demiyor.İnsan zekası tarafından önceden kestirilemeyen ve hesaplanamayan olaylara tesadüfi deniyor.
Oran düştüğünde basitçe "olasılık" olarak adlandırılıyorsa, etki edebilecek faktörler çok fazla arttığında da bilmek olanaksız olacağı için tesadüf deniyor. Bunda zaten hemfikiriz.Para örneğinde ise, rastlantısallık oranı çok düşüktür. Çünkü paranın üzerinde atış hızı, sürtünme, gibi bazı değişkenlerin etkisi olsa da, bunlar göz ardı edilebilecek kadar küçüktür ve paranın, çok büyük oranda %50 ihtimalle (veya bu orana çok yakın bir diğer olasılık ile) beklediğimiz yüzü geleceğini biliriz. Bu yüzden insanlar paranın yazı veya tura gelmesini "tesadüfler"e bağlamaktansa, olasılık hesabıyla açıklamayı tercih eder. İstenmeyen yüz geldiğinde, "tesadüf" açıklamasından çok, %50 ihtimalim vardı zaten." açıklaması yapılır.
Mutasyonlara geldiğimizde, belirli bir bölgede ne tip bir mutasyon olacağını bilmek neredeyse olanaksızdır.
Mutasyonların nedenlerini bilmiyoruz demek doğru değil. Mutasyonların sebepleri ikiye ayrılır spontane ve uyarılmış mutasyonlar diye. Onlarda çok uzun konular onlara değinmeyeceğim. Mutasyon hakkında epey bilgimiz var, bunların matematik hesaplarını da sana attım niye okumuyorsun? Mutasyon ve genetik sürüklenme rastgele oluyor bu kadar basit.
Kanıtın var mı? Bunların tesadüf olmayacaklarına dair, elinde kanıt olmamasına rağmen sen nasıl çıkıp bunlar akıllı tasarımcının işi diyebiliyorsun. Daha kaç defa diyeceğim bir şeyin tesadüfen oluşması o şeyin gerçekliğini azaltan bir şey değildir. Evrende birbirine bağlı olmadan neden-sonuç dizgilerinin denk gelmesinden ötürü tesadüfi durumlar olmuştur, her zamanda olmuştur, olmaya da devam edecektir.
Tesadüfler zihnimizin kavramaya yetmediği karmaşıklıkta olayları ifade etmek için uydurduğumuz bir sözcüktür. Sözcük sade anlamıyla oldukça kullanışlı olsa da aynı zamanda, süreç içerisinde olumsuz bir anlamla yüklenmiştir. Sanki hayatta ve doğada tesadüfler yokmuş gibi bir izlenim bulunmaktadır. Bu hatadır.
Bunlar gayette hesaplanıyor onlara bak. Kafaya göre kimse bunlara da tesadüfi demiyor.
Burada bir zihnin yetmediği bir durum yok. Burada açık şekilde rastlantı durumu var. Tesadüf ve rastgelelik doğada ve evrimde vardır. Bunları kabul etmeyerek evrimi kabul edemezsin.Zihnimizin kavramaya yetmediği karmaşıklıkta olayları ifade etmek için tesadüf/rastlantı diyoruz.
Evrim mantığını anlayan biri bunu bir tasarımcıya bağlamamalı. Bu yasalar bilinçli hareket etmiyor netice olarak. Bir yaratıcıya inanabilirsin senin tercihin ama çıkıp evrimde tesadüfi ve rastgelelik olmaz diyerek evrimi kabul edemezsiniz.Halbuki sonradan zıt kavramlar olduklarını da dile getirmiştin. Birbiriyle bağlantılı olmadığını düşündüğün kavramları ve bu kavramların konularını, birbirini çürütmek için kullanmak doğru değil anlamına geliyor bu.
Yukarıda yazdığım gibi bazı durumlarda sebep gerekmiyor rastgele olması için.Çeşitli çevresel etkiler eşliğinde de gerçekleşebilir ama illa sebep olması gerekmiyor demiştin. Sebep yoksa kendiliğinden gibi gerçekleşiyor o zaman.
Her rastlantı, matematiksel bir olasılığa karşılık gelir. Zarın 1 defa 3 gelme olasılığı: 1/6 = %16.666 Zarın 3 defa 3 gelme olasılığı: 1/216 = %0.463.Sebebi keşfedilmediği için mi böyle deniyor? Yoksa olasılık üzerine mi düşünülüyor?
Burada bir zihnin yetmediği bir durum yok. Burada açık şekilde rastlantı durumu var. Tesadüf ve rastgelelik doğada ve evrimde vardır. Bunları kabul etmeyerek evrimi kabul edemezsin.
Evrim mantığını anlayan biri bunu bir tasarımcıya bağlamamalı. Bu yasalar bilinçli hareket etmiyor netice olarak. Bir yaratıcıya inanabilirsin senin tercihin ama çıkıp evrimde tesadüfi ve rastgelelik olmaz diyerek evrimi kabul edemezsiniz.
Çeşitlilik mekanizmaları da genel olarak rastgeledir. Seçilim mekanizmaları ise tam tersidir, rastgele değildir. Evrimin tesadüfi yönü de budur işte.
Evrimin belli mekanizmaları her ne kadar sizin aklınız almasa da maalesef tesadüflere dayanıyor, bu da son derece normal bir durumdur.