Past participle, fiilerin sıfat ve edilgen haline getirilmesi için de kullanılıyor. Sub + have/has + v3 formunda da present perfect zamanında kullanılıyor.
Past participle çekiminde düzenli fiillerde -ed eki ekliyorsun, düzensiz fiillerde de ezberlemen gereken 3. formuna fiili çekiyorsun.
Mesela "an eaten apple" örneğinde gördüğün gibi "yenmiş elma" diyebiliyorsun. Broken window (kırılmış pencere), cooked pizza (pişirilmiş pizza) gibi örneklerini çoğaltabilirsin.
Present perfect kısmı ise çoğu kişinin algılamakta zorlanacağı bir ifade, şöyle düşün; geçmişte bir olay (eylem) gerçekleşmiş ve bunun etkisi hâlâ devam ediyor. Mesela annen ve baban evlendi, ayrılmadılarsa bugün hâlâ o eylemin sonucu olarak evliler diye düşün. İşte bu present perfect oluyor.
22 yaşındaysan annenin ve babanın evliliği için şöyle söyleyebilirim; Your parents have been married over 22 years. "Senin ebeveynlerin 22 yıldan fazladır evliler." Yani "annemle babam 22 yıl önce evlendiler" demek ile "annemle babam 22 yıldır evliler" demek arasındaki fark perfect tense oluyor işte.
Mesela 5 yıl önce bir ülkeye gittin, gezdin, gördün ve geldin. Oraya gitmen, orada bulunman ve orada gördüklerin hâlâ geçerli çünkü gördüğün şeylerin hayatındaki etkisi devam ediyor. Paris'e gitmiş ol, orada "oldum" (edilgen) demek için "I have been to Paris" dersin. Bizim dilimizde anlaşılması zor gerçekten.
Ben de öğretmen olmadığım için pek iyi anlatamıyorum kusura bakma, İngilizce öğretmeni görürse belki daha basit ve anlaşılır anlatır.