Fıkra türleri nedir?

Katılım
4 Mart 2019
Mesajlar
5.982
Makaleler
9
Çözümler
8
Yer
Aydın
Daha fazla  
Sistem Özellikleri
Anakart: ECS H81H3-M7
İşlemci: Intel Core i7 4790
HDD: Western Digital WD10EZEX 1 TB 7200 RPM
RAM: Crucial CT102446BA160B.C16FER 1x8GB DDR3 1600MHZ
Kasa: Casper NSH.4790-8T75A-W (CD.VTI4790A) Hazır kasa.
Ekran kartı: Galaxy GT730
PSU: Casper Fsp250-50hmn
Monitör: AOC G2868PQU 28" 4K 3840×2160 1 MS 60 Hz TN panel
UPS: Tunçmatik TSK5208
Mouse: Casper B309
Klavye: Casper K1500
Akım korumalı priz: Monster MPEXP100U
Yazıcı: Epson L4160
Cinsiyet
Erkek
Meslek
Espiri Ondan Sorulur!
Fıkra türleri üç tanedir.
Bunlar:
  1. Gazete fıkrası.
  2. Edebi (yazımsal) fıkra.
  3. Makale fıkrası.
 
Hocam bir fıkra yazında gülelim.
Temel bir gün bir kasap dükkanına gitmiş. Elindeki çiviyi göstererek "ben bunu kafamla duvara çakarsam bana yarım kilo et verir misin?" diye sormuş dükkan sahibine. Kasap kabul ettikten sonra Temel çiviyi duvara dayamış ve kafasıyla birkaç kez vurarak çiviyi sonuna kadar çakmış. Birkaç gün sonra tekrar gelen Temel bu sefer daha büyük bir çivi karşılığında daha fazla et teklif etmiş. Kasap kabul etmiş ve Temel yine çiviyi kafasıyla çakarak eti almış. Bu birkaç kez tekrarlandıktan sonra artık çivinin boyu iyice uzamış. Temel yine bir gün çiviyi çakarken bir noktadan sonra çiviyi ilerletememiş. Ne kadar vursa da nafile. Ardından kasaba dönüp "yan tarafta ne var?" diye sormuş. "Kahvehane" cevabını aldıktan sonra hızlıca kahvehaneye giden Temel, kadim dostu Dursun'u görmüş. Dursun kafasını duvara yaslayarak gazete okuyormuş. Temel Dursun'un yanına gitmiş ve onu oturduğu sandalye ile birlikte birkaç santim yana kaydırmış. Kasap dükkanına geri dönen Temel çiviyi kafasıyla çakmış ve eti alıp evine dönmüş.


Şimdi yazacağım şeyin doğru olması çok üzücü. Ülkemiz Dursunlarla dolu...
 
Temel bir gün bir kasap dükkanına gitmiş. Elindeki çiviyi göstererek "ben bunu kafamla duvara çakarsam bana yarım kilo et verir misin?" diye sormuş dükkan sahibine. Kasap kabul ettikten sonra Temel çiviyi duvara dayamış ve kafasıyla birkaç kez vurarak çiviyi sonuna kadar çakmış. Birkaç gün sonra tekrar gelen Temel bu sefer daha büyük bir çivi karşılığında daha fazla et teklif etmiş. Kasap kabul etmiş ve Temel yine çiviyi kafasıyla çakarak eti almış. Bu birkaç kez tekrarlandıktan sonra artık çivinin boyu iyice uzamış. Temel yine bir gün çiviyi çakarken bir noktadan sonra çiviyi ilerletememiş. Ne kadar vursa da nafile. Ardından kasaba dönüp "yan tarafta ne var?" diye sormuş. "Kahvehane" cevabını aldıktan sonra hızlıca kahvehaneye giden Temel, kadim dostu Dursun'u görmüş. Dursun kafasını duvara yaslayarak gazete okuyormuş. Temel Dursun'un yanına gitmiş ve onu oturduğu sandalye ile birlikte birkaç santim yana kaydırmış. Kasap dükkanına geri dönen Temel çiviyi kafasıyla çakmış ve eti alıp evine dönmüş.


Şimdi yazacağım şeyin doğru olması çok üzücü. Ülkemiz Dursunlarla dolu...

Komik değil:(
 

Geri
Yukarı