Filmler neden 24 FPS?

Emircanazik

Hectopat
Katılım
10 Temmuz 2019
Mesajlar
950
Makaleler
1
Çözümler
5
Arkadaşlar neden filmler 24 FPS de 60 değil? Az önce yenilmezler filminden 60 FPS bir sahne izledim çok güzeldi ve aklıma takıldı bu soru.

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Şöyle anlatayım, sinema ilk çıktığı zamanlarda hareketli görüntü oluşturmak için 12 fps yeterliydi. 12 fps'nin üstünü beynimiz hareket olarak algılayabiliyordu. Ancak dünyanın her yerinde filmi aynı hızda gösterebilmek için ses konusunda bir global standart gerekiyordu. Bu sebeple hem 2'ye hem 3'e hem de 4'e bölünebilen 24 fps üzerinde karar kılındı ve bütün filmler 24 fps olarak çekildi. Daha yüksek de çekilebilirdi evet, ancak örneğin 48 fps olarak çekilseydi tam iki katı daha fazla pelikül (film) kullanılacaktı ve maliyet de iki katına çıkacaktı. Film ruloları 2 kat daha fazla yer kaplayacak, lojistik 2 katına çıkacak, projeksiyonlara daha fazla sayıda yükleme yapılacaktı.

Televizyonlarda ise olay şu şekilde, Amerika'da elektrik şebekesi 60 Hertz, Avrupa'da ise 50 Hertz olarak çalışır. Verilen yayının, şebekeden geçen elektriğin katsayısında olması gerekir. Yani Amerika televizyonlarında 30 fps, Avrupa televizyonlarında 25 fps yayın yapılır. Ancak bu yayınların sinema projeksiyonu gibi progressive (devamlı) şekilde akması mümkün değildi, bu sebeple interlaced (atlamalı/birbirine geçmeli) olarak adlandırılan bir sistem geliştirildi. Bu sistemde örneğin Avrupa televizyonlarında görüntü 25 tam kare olarak değil, 50 yarım kare olarak yayınlanıyordu (1080p ve 1080i farkı da buradan gelir). Örnek olarak saniyedeki birinci karede sadece tek sayılı pikseller/satırlar (1, 3, 5...) görünürken, aynı saniyenin ikinci karesinde çift sayılı pikseller/satırlar (2, 4, 6...) görünüyordu. Reklamlarda en altta hızla kayan yazıyı düzgün okuyamamızın sebebi de buydu.

Şimdi her ne kadar büyük bir çoğunluk dijital projeksiyona geçtiyse de, sinema sektörü pelikül ile çalışmaya devam ediyor. Neden hala 2018'de tamamen dijitale geçemedik derseniz, dijital henüz pelikülün sunduğu dinamik aralığı sunamıyor, IMAX gibi 12-18K arası çözünürlüğe (ASA'ya göre değişen) ulaşamıyor. Bir yandan da Quentin Tarantino, Christopher Nolan, Paul Thomas Anderson gibi yönetmenler pelikülün yok olmaması için elinden geleni yapıyor ve dijital kullanmaktan kaçınıyorlar.

2000'lerin başında dijital projeksiyon oranı daha %5 bile değilken, tamamen dijital çekilen vizyon filmleri yılda 10'u bile bulmazken; 2018 yılında global olarak projeksiyonların neredeyse %75'i dijital, vizyon filmlerinin ise yarısından fazlası tamamen dijitalle çekiliyor.

Kısaca özet olarak; çekim formatını değiştirmek demek, bütün dünyadaki gösterim sistemini değiştirmek demek ve bu bir anda tek seferde yapılamaz. Ancak yüzyılda bir kere böyle bir değişiklik yapılmalı ki endüstri ekonomik olarak bunu kaldırabilsin.

Not: Yüksek fps'nin dijital gösterimde daha maliyetli olacağı (çekim değil, gösterim!), duygusal sebeplerden 24 fps'de takılı kalındığı (sanmıyorum ki 24-25-30 fps arasındaki farkı çıplak gözle anlayabilecek bir insan varolsun), insan beyninin o gizemli 25'inci kareyi bir şekilde ilüzyon ve zihin manipülasyonu ile oluşturduğu (-illuminati- bunu yazarken bile beni bir gülme aldı:LOL:) vb. şeyler tamamen hurafedir, uydurmadır.

Eminim aranızda "Peki 24 fps çekilen vizyon filmi nasıl 25 fps Avrupa ve 30 fps Amerikan televizyonunda gösteriliyor?" diye soranlar olacaktır. İsteyen olursa onu da detaylı bir şekilde açıklayabilirim.
 

Geri
Yukarı