Garip bir durum içindeyim

Alicloud

Decapat
Katılım
2 Şubat 2021
Mesajlar
5
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Öncelikle herkese merhabalar. Sizlere yaşadığım bu garip şeyi anlatmak istiyorum.
Artık hayattan haz alamıyormuşum gibi geliyor. Nedenini bilmiyorum ama, önceden yaprak hışırtısı duymak bile beni yeterince cazibe ederdi. Ama gittikçe değişik duygularla başa çıkıyorum. Bu, kötü duygular gibi değil (a@kol, in@ihar, @si@ara vb...). Nedense bu zamanlarda duygu hissetmiyorum gibi. Normalde pozitif bir insanımdır. Her şeye kolaylıkla çözüm bulabilirim. Ama bu yaşadığım şeye asla çözüm bulamıyorum. Sanki beni yavaş yavaş öldürüyor. O yüzden biraz anime, roman, erken kalkma vb şeylerle ilgileniyorum. Aslında beni tatmin edebiliyor ama bu duyguyu hiçbir şey alıp götüremiyor. Ne olduğunu bile tam olarak bilmediğim bir duygu. Eğer siz de böyle bir karmaşa içindeyseniz lütfen mesajımı cevaplayın.
Not: Attığım garip anime önerileri konusuna da bakabilirsiniz, çok uğraşmıştım :) .
 
Öncelikle herkese merhabalar. Sizlere yaşadığım bu garip şeyi anlatmak istiyorum.
Artık hayattan haz alamıyormuşum gibi geliyor. Nedenini bilmiyorum ama, önceden yaprak hışırtısı duymak bile beni yeterince cazibe ederdi. Ama gittikçe değişik duygularla başa çıkıyorum. Bu, kötü duygular gibi değil (a@kol, in@ihar, @si@ara vb...). Nedense bu zamanlarda duygu hissetmiyorum gibi. Normalde pozitif bir insanımdır. Her şeye kolaylıkla çözüm bulabilirim. Ama bu yaşadığım şeye asla çözüm bulamıyorum. Sanki beni yavaş yavaş öldürüyor. O yüzden biraz anime, roman, erken kalkma vb şeylerle ilgileniyorum. Aslında beni tatmin edebiliyor ama bu duyguyu hiçbir şey alıp götüremiyor. Ne olduğunu bile tam olarak bilmediğim bir duygu. Eğer siz de böyle bir karmaşa içindeyseniz lütfen mesajımı cevaplayın.
Not: Attığım garip anime önerileri konusuna da bakabilirsiniz, çok uğraşmıştım :) .
İnsanoğlu toplum yaşamına mecburi adapte edildiği için hayatımızdan tam memnuniyeti alamıyoruz. Zamanında araştırmıştım Bipolar bozukluk gibi bi psikolojik problem çıktı karşıma, manik-depresif dönemler yaşanıyormuş. Bazen tüm parayı harcama eğilimindeyken bazen de dışarı çıkılmak bile istenmiyormuş. Sonra eyvahlar olsun bipolar mıyım acaba dedim kendi kendime. Sonradan öyle olmadığı kanısına vardım ama, en başta dediğim gibi kusursuz insan hayatını yaşamamız imkansız, dağ başında deniz manzaralı ormana yakın evlerde kurt köpeğiyle gezmek kaçımızın imkanları dahilinde. O yüzden hepimiz hastayız, hayattan zevk alamıyoruz. Tek yapabileceğimiz kulaklık takıp bisiklet sürmek gibi ufak maliyetli hobiler edinmek kusursuz hayatımız olmalı. Özetle kusursuz insan kusurlu insandır müzik dinlemeyi keşfetmeyi bilmeliyiz sadece.
 
Günümüzde (Genelleme yaparak konuşacağım.) lise düzeyindeki birçok genç sizin gibi duyguları, düşünceleri yaşamaktadır. Ortaokulda her şey iyidir çünkü eğitimde herhangi bir sorun yoktur fakat liseye gelince şu fark ediliyor ki, ülkemizde lise düzeyinde iyi bir lise kazanmazsanız hayatınız zindan olur. Bu sözü de şu şekilde açıklayabiliriz: Öğretmenler öğrencileri derslerden soğutuyor, bir felsefe dersinde sadece yazmak nedir abi? Benim bildiğim felsefe dersi, hoca öğrencilere bir konu hakkında fikrini söyler, öğrenciler ile bu fikir hakkında tartışır. Ve liselerde gruplaşma çok fazla olduğu için hafif içe kapanık biriyseniz arkadaş edinmeniz oldukça zordur. Aman ne yapacaksın arkadaşı? Günümüzde sadece çıkarlarını gözeten insanların yanında bile durmak istemem şahsen.
Tabi illaki düzgün arkadaş olabileceğiniz insanlar vardır, o ayrı mesele.

Yazıyı tekrardan okuyunca ise, hayattan zevk almama vb. şeyler, çok kafaya takmayan, çok duygusallaştırmayın kendinizi. Hayatınızda küçük küçük hedefler olursa o hedefler doğrultusunda çırpınabilirsiniz. Anime izlemek, kitap okumak, bisiklete binmek, bir müzik aleti çalmaya çalışmak, yeteneklerinizi keşfetmek gibi onlarca şey denebilirsiniz. Demek isterim ki hayatı dolu dolu geçirmek yada bomboş yaşamak sizin elinizdedir. Bir kız arkadaş yapıp o kişiye değer verebilmek de sizin ellerinizde. Kendinizi sevmiyorsanız, kendinizi değiştirmek yada anne, babanızı mutlu etmek de sizin elinizde. Hayatınızdan memnun değilseniz istediğiniz okulu, istediğiniz şehri, isminizi, istediğiniz ülkeyi değiştirmek de sizin elinizde. Kendinizi mutlu edecek insanlar tanımak, değerli hissettirecek mekanlarda bulunmak da sizin elinizde olduğu için. Kendinizi nasıl mutlu hissediyorsanız, o şekilde hayatınıza yön verebilirsiniz. Yeter ki bir şeyleri değiştirmeden önce çok sorgulamayın. Hemen işe koyulun ve gözlerinizi dört açın. Emin olun ki devamı bir türlü gelecektir.
 
İnsanoğlu toplum yaşamına mecburi adapte edildiği için hayatımızdan tam memnuniyeti alamıyoruz. Zamanında araştırmıştım Bipolar bozukluk gibi bi psikolojik problem çıktı karşıma, manik-depresif dönemler yaşanıyormuş. Bazen tüm parayı harcama eğilimindeyken bazen de dışarı çıkılmak bile istenmiyormuş. Sonra eyvahlar olsun bipolar mıyım acaba dedim kendi kendime. Sonradan öyle olmadığı kanısına vardım ama, en başta dediğim gibi kusursuz insan hayatını yaşamamız imkansız, dağ başında deniz manzaralı ormana yakın evlerde kurt köpeğiyle gezmek kaçımızın imkanları dahilinde. O yüzden hepimiz hastayız, hayattan zevk alamıyoruz. Tek yapabileceğimiz kulaklık takıp bisiklet sürmek gibi ufak maliyetli hobiler edinmek kusursuz hayatımız olmalı. Özetle kusursuz insan kusurlu insandır müzik dinlemeyi keşfetmeyi bilmeliyiz sadece.
cidden güzel yazınız için çok teşekkür ederim, hayatımda kullanmaya devam edeceğim!
Günümüzde (Genelleme yaparak konuşacağım.) lise düzeyindeki birçok genç sizin gibi duyguları, düşünceleri yaşamaktadır. Ortaokulda her şey iyidir çünkü eğitimde herhangi bir sorun yoktur fakat liseye gelince şu fark ediliyor ki, ülkemizde lise düzeyinde iyi bir lise kazanmazsanız hayatınız zindan olur. Bu sözü de şu şekilde açıklayabiliriz: Öğretmenler öğrencileri derslerden soğutuyor, bir felsefe dersinde sadece yazmak nedir abi? Benim bildiğim felsefe dersi, hoca öğrencilere bir konu hakkında fikrini söyler, öğrenciler ile bu fikir hakkında tartışır. Ve liselerde gruplaşma çok fazla olduğu için hafif içe kapanık biriyseniz arkadaş edinmeniz oldukça zordur. Aman ne yapacaksın arkadaşı? Günümüzde sadece çıkarlarını gözeten insanların yanında bile durmak istemem şahsen.
Tabi illaki düzgün arkadaş olabileceğiniz insanlar vardır, o ayrı mesele.

Yazıyı tekrardan okuyunca ise, hayattan zevk almama vb. şeyler, çok kafaya takmayan, çok duygusallaştırmayın kendinizi. Hayatınızda küçük küçük hedefler olursa o hedefler doğrultusunda çırpınabilirsiniz. Anime izlemek, kitap okumak, bisiklete binmek, bir müzik aleti çalmaya çalışmak, yeteneklerinizi keşfetmek gibi onlarca şey denebilirsiniz. Demek isterim ki hayatı dolu dolu geçirmek yada bomboş yaşamak sizin elinizdedir. Bir kız arkadaş yapıp o kişiye değer verebilmek de sizin ellerinizde. Kendinizi sevmiyorsanız, kendinizi değiştirmek yada anne, babanızı mutlu etmek de sizin elinizde. Hayatınızdan memnun değilseniz istediğiniz okulu, istediğiniz şehri, isminizi, istediğiniz ülkeyi değiştirmek de sizin elinizde. Kendinizi mutlu edecek insanlar tanımak, değerli hissettirecek mekanlarda bulunmak da sizin elinizde olduğu için. Kendinizi nasıl mutlu hissediyorsanız, o şekilde hayatınıza yön verebilirsiniz. Yeter ki bir şeyleri değiştirmeden önce çok sorgulamayın. Hemen işe koyulun ve gözlerinizi dört açın. Emin olun ki devamı bir türlü gelecektir.
Yazılarınız ilham kaynağı gibi, okurken yaşadım resmen. Dediğiniz her şey için çok teşekkürler, dediklerinizi düşünüp hayata uygulamaya hazırım:)
 

Geri
Yukarı