Ben de bir kazamı anlatayım:
Sene 1895-1896 arası. Diyarbakır- New York yolunda gidiyorum o zamanlar da bende bir Carrera GT var ama bir gören dönüp bir daha bakıyor on numara araba. Neyse gidiyorum otobanda 350 basıyorum falan yandan bir tane Murat 131 çıktı o da 350 civarı basıyor benle aynı. Biz başladık yarışmaya işte drag race yapıyoruz ben çıktım birden 420ye bi baktım Murat 131 geride kaldı tabi. İyice gaza geldim falan kökledim gazı vitesi 13'e taktım yolda da buz var tabi kaygan. Neyse sollaya sollaya gidiyorum bir tır var orta şeritte baktım altı bayağı yüksek. Birden zınk diye kırdım sağa tırın altından geçtim sağ şeride. Dedim şunu sollayayım ben. Tam sollarken bir baktım ki önünde başka araba son anda gördüm tabi kırdım hemen sola o kadar hızda tabii 500 ile gidiyoruz birden kırınca yer de kaygan araba bi başladı takla atmaya. 2-3 takladan sonra ben bayıldım tabi. Araba 3 dakika sonra patladı. Ben de içindeydim tam da Kreuzberg merkezdeyim o ara. O patlamayla bir uçmuşum tabi. Hastanede uyandım işte noldu bana falan diyorum. Doktorlar geliyor falan işte dediler kaza yaptınız araba patladı buraya kadar uçmuşsunuz. Sonradan öğrendim ki Kreuzberg'den New York'a kadar uçmuşum o patlamayla. Sonra dedim ki doktor sen niye Türkçe konuşuyosun. Tabi o zamanlar Osmanlı falan Dünya dili Türkçe olmuş. İşte neyse 125 yıl falan komada kalmışım yeni uyandım da belim melim hep tutulmuş dedim bi Technopat'a bakayım bayağıdır giremiyoruz. Hazır senin konuyu gördüm anlatayım dedim.