Godfall alınır mı?

Bir arkadaşın şu yazısına bir bak derim.

Epic kuponuyla 23 TL'ye düşen Godfall Ascended Edition hakkında, almayı düşünenler için, ufak bir bilgi vermek istiyorum.



Oyunla alakalı görüşümü neye, ne kadarlık oynanışa dayandırıyorum: Oyunu ilk çıktığında arkadaşımın Ps5'inde oynadım (ilk çıktığındaki ve şimdiki halinin mukayesesi), şuan da PC sürümüne yaklaşık 16-17 saat kadar gömdüm. Haliyle bahsedeceklerim oyunun endgame kısmıyla alakalı olmayacak ama genel bir izlenim sunabileceğimi düşünüyorum.



Performans: Öncelikle performans konusunu bir aradan çıkartmak gerek. Godfall, optimizasyon bağlamında, son zamanlarda oynadığım en başarısız yapımlardan. Buna bir de yüksek sistem gereksinimlerini eklediğinizde elimizde oldukça ağır bir oyun olduğunu söyleyebiliyoruz. Amma velakin piyasadaki, son dönemde çıkan, pek çok AAA oyunun aksine Godfall'da grafikleri düşürmek performans hususunda hatırı sayılır kazanım sağlıyor. Hele parçacık efektleri tek başına her kademede %2-3 oynama yapabilmekte.



Bunların yanında, oyunun tutorial bölümünde gösterdiği performans ile oyunun ilerleyen safhalarında gösterdiği performans tutarlı değil. Hatta haritalar arası performans bile baya dalgalı. Misalen Gtx 1070 sahibi birisi, Tutorial haritasında EPIC ayarlarda 60-80 kare saniyesi alırken, ilk haritada 25-50 arası(evet o kadar değişken), ikinci haritada 40-60 arası fps değeri alabiliyor. Bu durumun işlemci darboğazıyla vs. de bir alakası yok, zira oyun hiç bir zaman işlemciyi tam zorlamıyor ve en çok GPU'ya yükleniyor (RAM'i de baya dolduruyor).



Çalışma mantığı ve monetizasyon: Oyun "always online" mantığıyla çalışıyor. Yani tek başınıza dahi oynuyor olsanız, sunucuya bağlı olmanız lazım. Bunun yanında oyunda anti-cheat olduğuna dair herhangi bir bulguya rastlayamadım. Ayrıca oyun Live-service de değil, Ana oyun ve ek paket harici satın alabileceğiniz hiçbir şey yok oyun ile alakalı. Bu always online meselesinin nedenini anlayabilmiş değilim o yüzden.



Hikaye: Olmasada olurmuş. Sonunu merak ettirmiyor değil fakat çok havada kalan ve traş diyaloglarla desteklenen bir hikayesi var oyunun. Ayrıca world-building kısmına çalışılmış olmasına rağmen o world-buildingi oyuncuya sunamamışlar. (loglar, toplanabilir lore parçaları bile yetersiz bu konuda)



Sanat Tasarımı (görsel işitsel): Oyunun görsel tasarımı başta göz yorucu ve ekstra şaşalı geliyor fakat alıştığınızda yadsımaya başlıyorsunuz. Kaplama kalitesi, karakter animasyonları ve efektler de baya baya kaliteli aslında (bkz. sistem gereksinimleri). İşitsel olarak da hem ses efektleri, hem atmosferik parçalar hem de müzikler başarılı. Bir Witcher 3, Divinity OS2, Bloodborne, Silent Hill vs. kalitesi beklemiyorsanız tatmin olacağınızı söyleyebilirim.



Oynanış: Taş gibi! Belki de oyunun en kuvvetli olduğu nokta burası. Her bir silah çeşidinin oynanışı, komboları, özel teknikleri ve oynanışa etkileri farklı. Oyun bu cihette bana Monster Hunter serisini anımsattı (ondaki kadar detaylı değil tabi silah özellikleri) ayrıca farklı yetenekleri açarak kalkanınızı da iki üç farklı şekilde kullanabilme becerisine sahip olabiliyorsunuz. En güzeli ise bu silah, kalkan oynanışının inanılmaz tok bir his vermesi. Vurduğunuz her bir darbeyi hissediyor, düşmanların da o darbeyi yediğini görebiliyorsunuz. 2000 saate yakın Warframe oynamış birisi olarak, keşke Warframe bu oyundaki melee sistemine sahip olsaydı dedim. Temel oynanış etmenleri o kadar sağlam.



Özelleştirme, yetenekler, karakterizasyon, rol yapma öğeleri: Oynanışı taş gibi oturtmayı beceren geliştiriciler maalesef bu hususlarda biraz sınıfta kalmışlar diyebilirim. İyi olan taraflarından başlayacak olursak, yetenek ağacı devasa genişlikte olmasa dahi oldukça yeterli ve çeşitli, fakat yetenek ağacının %70'inin pasif etkilerden oluşması hoş değil. Bu pasif yetenek ağacına rağmen oyundaki eşyalar aracılığıyla farklı buildler çıkarmak oldukça mümkün (özellikle legendary eşyalar ciddi bir build çeşitliliği sağlıyormuş, ben daha o kadar ilerleyemedim, netten izledim)



Ayrıca Warframe'deki frameleri andıran Valorplate'lerin oyuna etkisi çok minimal düzeyde bırakılmış. Yani keşke her bir valorplate'in kendine has 2-3 yeteneği olsaymış. Şimdiki haliyle sadece halihazırdaki yetenekleri kendi tarzlarına göre geliştirebiliyor, yahut pasif 1-2 farklılık sunabiliyorlar. Oyunun ilerleyen safhalarında buildlere bir nebze katkıları olduğunu reddit gibi yerlerden okudum, fakat bu noktaya gelebilmek için oyunda baya ilerlemek gerekiyormuş. Yani belki de ilk 30-40 saat için alternatif skinlerden çok aman aman bir farkı yok bu valorplate'lerin.



Statlara geldiğimizde ise karşımızda Might (str) Vitality (hp) ve Spirit (Int/Power) bulunuyor. Oyun yakın dövüş odaklı bir looter-slasher olduğundan, mekanik olarak iyi bir oyuncuysanız, End-game'e varana değin sadece Might'a abanarak ilerleyebiliyorsunuz. End-game'de işler ve buildler daha kompleks bir hale geliyormuş (izlediğim youtube videolarının yalancısıyım)



Looter-slasher ve itemizasyon: Oyunda neredeyse her türlü düşmandan, elite yaratıktan, minibosstan ve bosstan; Silah, yüzük, madalyon, nazarlık/bronş, can taşı (dark soulstaki estus flask gibi düşünün, ama farklı statlar sağlıyor), banner ve geliştirme (karakter slotlarına takılabilen pasif yetenek geliştirmeleri) düşebiliyor. Bunlar pek çok oyundan alışık olduğunuz beyaz-yeşil-mavi-mor-sarı şeklinde sınıflandırılmış durumda. Mor ve sarı eşyalar buildinizde değişiklikler yapabilecek ciddi pasiflere sahip oluyorlar. Oyunda topladığınız materyallerle bu eşyaları geliştirip, alt-statlarına bonuslar verebiliyorsunuz. Ayrıca alt-statlarını çok beğendiğiniz bir eşyayı, ciddi manada materyal harcayarak, bir üst kademeye (maviyse mora dönüştürmek gibi) yükseltme seçeneği de mevcut.



Oyunda su, toprak, fiziksel, ateş, kanama hasarı gibi hasar türleri var. Bazı silahların baz hasarları bu şekilde olurken, bazılarının sub-statları bu etkileri oluşturuyor. Bu hasar türlerinin her birinin düşmana verdiği bir takım dez avantajlar da mevcut. Oyundaki neredeyse bütün hasar türlerinin iş gördüğünü göz önünde bulundurursanız, oyunda her türlü buildi yapabilmemize olanak sağlayacak kadar ciddi oranda eşya çeşitliliği bulunduğunu söyleyebiliriz.



Görev çeşitleri: Godfall'da ana görev, yan görev, av ve serbest dolaşma (expedition) görev çeşitleri bulunuyor. Bir de challenge ve endgame içerikleri mevcutmuş ama onları videolar haricinde görmediğim için haklarında yorum yapamayacağım.



Ana görevleri yaparak hikayede ilerliyorsunuz. Bazen ana göreve devam edebilmek adına bazı yan görevleri yapmanız gerekebiliyor. Bunlar haricinde Av görevlerinde haritada rastgele bir konumda spawn olmuş olan miniboss'a ulaşıp onu kesiyor, sebest dolaşmada ise haritanın farklı noktalarında sizleri bekleyen görevleri sırasıyla gerçekleştirip en sonunda büyük bir ödül alıyorsunuz. Bütün bunları yaparken harita üzerindeki geliştirme materyallerini de toparlayabiliyorsunuz (Yeni Valorplateler açmak ve silahları/eşyaları geliştirmek için kullanılıyor). Ayrıca ana oyunda 5, ek paketlerde 3 olmak üzere toplamda 8 tane ana boss mevcut oyunda. Bunlarla boss görevleri içerisinde karşılaşıyorsunuz. Boss'ların tasarımlarını da oldukça başarılı bulduğumu söylemeliyim. (ama maalesef sayıları oldukça az)



Harita: Oyunun haritası hafif metroidvania bir yapıya sahip. Aklınızda Souls oyunları gibi canlandırabilirsiniz. 2-3 farklı biome/bölge iç içe ama harita dümdüz değil, çok katmanlı (yerin altı vs. gibi) tasarlanmış durumda. Oyunda bu şekilde tasarlanmış 4 tane dünya mevcut (toprak, ateş, su ve hava diyarı). Her bir diyar 2-3 farklı biome/bölgeden oluşmakta. Haritalar bazen kafa karıştırıcı olsalar da, dünya tasarımlarını beğendiğimi söylemem gerek. Fakat çok uzun oynadığınızda kendini tekrar edeceğinden end-game'de sürekli aynı yerleri görmek sıkacaktır.



Çıkış sürümüyle kıyasladığımızda: Oyunun çıkış sürümünde çok ciddi manada bug ve yapay zeka sorunu mevcuttu (PS5 sürümünde öyleydi en azından). Bunların çoğu çözülmüş. Ayrıca optimizasyon daha rezalet bir durumdaymış, şuan bir tırnak daha iyi olduğunu söylüyorlar (bunu kendim tecrübe etmedim, bana kalırsa hala zayıf).



Çıkışında Co-op sorunluydu ve matchmaking bulunmuyordu. Şuan bunlar çözülmüş durumda.



Oyuna bolca içerik ve güncelleme gelmiş, eşya çeşitliliği artmış ve zorlayıcı end-game aktiviteleri eklenmiş.



Toparlarsak: Oturaklı ve tok oynanışı, görsel ve işitsel yönden kaliteli sanatsal yönü ve genel olarak eğlenceli yapısıyla Godfall en kötü 20-30 saatinizi gömebileceğiniz bir oyun. Looter-shooter, veyahut bu durumda looter-slasher, seviyorsanız 100 saatin üzerine de çıkabilirsiniz. Teknik sorunlarını kenara itebilirseniz 23 liraya dünya kadar eğlenebileceğiniz bir gerçek.



Bu arada oyun 23 değil, 230 lira olsa kesinlikle tavsiye etmezdim, onu da belirteyim. Destiny 2, Borderlands 3 kadar rafine ve türü iyi analiz etmiş bir yapım değil. Ama oynanış olarak en az onlar kadar tok bir tecrübe sunduğunu söyleyebilirim.

 
Bir arkadaşın şu yazısına bir bak derim.

Epic kuponuyla 23 TL'ye düşen Godfall Ascended Edition hakkında, almayı düşünenler için, ufak bir bilgi vermek istiyorum.



Oyunla alakalı görüşümü neye, ne kadarlık oynanışa dayandırıyorum: Oyunu ilk çıktığında arkadaşımın Ps5'inde oynadım (ilk çıktığındaki ve şimdiki halinin mukayesesi), şuan da PC sürümüne yaklaşık 16-17 saat kadar gömdüm. Haliyle bahsedeceklerim oyunun endgame kısmıyla alakalı olmayacak ama genel bir izlenim sunabileceğimi düşünüyorum.



Performans: Öncelikle performans konusunu bir aradan çıkartmak gerek. Godfall, optimizasyon bağlamında, son zamanlarda oynadığım en başarısız yapımlardan. Buna bir de yüksek sistem gereksinimlerini eklediğinizde elimizde oldukça ağır bir oyun olduğunu söyleyebiliyoruz. Amma velakin piyasadaki, son dönemde çıkan, pek çok AAA oyunun aksine Godfall'da grafikleri düşürmek performans hususunda hatırı sayılır kazanım sağlıyor. Hele parçacık efektleri tek başına her kademede %2-3 oynama yapabilmekte.



Bunların yanında, oyunun tutorial bölümünde gösterdiği performans ile oyunun ilerleyen safhalarında gösterdiği performans tutarlı değil. Hatta haritalar arası performans bile baya dalgalı. Misalen Gtx 1070 sahibi birisi, Tutorial haritasında EPIC ayarlarda 60-80 kare saniyesi alırken, ilk haritada 25-50 arası(evet o kadar değişken), ikinci haritada 40-60 arası fps değeri alabiliyor. Bu durumun işlemci darboğazıyla vs. de bir alakası yok, zira oyun hiç bir zaman işlemciyi tam zorlamıyor ve en çok GPU'ya yükleniyor (RAM'i de baya dolduruyor).



Çalışma mantığı ve monetizasyon: Oyun "always online" mantığıyla çalışıyor. Yani tek başınıza dahi oynuyor olsanız, sunucuya bağlı olmanız lazım. Bunun yanında oyunda anti-cheat olduğuna dair herhangi bir bulguya rastlayamadım. Ayrıca oyun Live-service de değil, Ana oyun ve ek paket harici satın alabileceğiniz hiçbir şey yok oyun ile alakalı. Bu always online meselesinin nedenini anlayabilmiş değilim o yüzden.



Hikaye: Olmasada olurmuş. Sonunu merak ettirmiyor değil fakat çok havada kalan ve traş diyaloglarla desteklenen bir hikayesi var oyunun. Ayrıca world-building kısmına çalışılmış olmasına rağmen o world-buildingi oyuncuya sunamamışlar. (loglar, toplanabilir lore parçaları bile yetersiz bu konuda)



Sanat Tasarımı (görsel işitsel): Oyunun görsel tasarımı başta göz yorucu ve ekstra şaşalı geliyor fakat alıştığınızda yadsımaya başlıyorsunuz. Kaplama kalitesi, karakter animasyonları ve efektler de baya baya kaliteli aslında (bkz. sistem gereksinimleri). İşitsel olarak da hem ses efektleri, hem atmosferik parçalar hem de müzikler başarılı. Bir Witcher 3, Divinity OS2, Bloodborne, Silent Hill vs. kalitesi beklemiyorsanız tatmin olacağınızı söyleyebilirim.



Oynanış: Taş gibi! Belki de oyunun en kuvvetli olduğu nokta burası. Her bir silah çeşidinin oynanışı, komboları, özel teknikleri ve oynanışa etkileri farklı. Oyun bu cihette bana Monster Hunter serisini anımsattı (ondaki kadar detaylı değil tabi silah özellikleri) ayrıca farklı yetenekleri açarak kalkanınızı da iki üç farklı şekilde kullanabilme becerisine sahip olabiliyorsunuz. En güzeli ise bu silah, kalkan oynanışının inanılmaz tok bir his vermesi. Vurduğunuz her bir darbeyi hissediyor, düşmanların da o darbeyi yediğini görebiliyorsunuz. 2000 saate yakın Warframe oynamış birisi olarak, keşke Warframe bu oyundaki melee sistemine sahip olsaydı dedim. Temel oynanış etmenleri o kadar sağlam.



Özelleştirme, yetenekler, karakterizasyon, rol yapma öğeleri: Oynanışı taş gibi oturtmayı beceren geliştiriciler maalesef bu hususlarda biraz sınıfta kalmışlar diyebilirim. İyi olan taraflarından başlayacak olursak, yetenek ağacı devasa genişlikte olmasa dahi oldukça yeterli ve çeşitli, fakat yetenek ağacının %70'inin pasif etkilerden oluşması hoş değil. Bu pasif yetenek ağacına rağmen oyundaki eşyalar aracılığıyla farklı buildler çıkarmak oldukça mümkün (özellikle legendary eşyalar ciddi bir build çeşitliliği sağlıyormuş, ben daha o kadar ilerleyemedim, netten izledim)



Ayrıca Warframe'deki frameleri andıran Valorplate'lerin oyuna etkisi çok minimal düzeyde bırakılmış. Yani keşke her bir valorplate'in kendine has 2-3 yeteneği olsaymış. Şimdiki haliyle sadece halihazırdaki yetenekleri kendi tarzlarına göre geliştirebiliyor, yahut pasif 1-2 farklılık sunabiliyorlar. Oyunun ilerleyen safhalarında buildlere bir nebze katkıları olduğunu reddit gibi yerlerden okudum, fakat bu noktaya gelebilmek için oyunda baya ilerlemek gerekiyormuş. Yani belki de ilk 30-40 saat için alternatif skinlerden çok aman aman bir farkı yok bu valorplate'lerin.



Statlara geldiğimizde ise karşımızda Might (str) Vitality (hp) ve Spirit (Int/Power) bulunuyor. Oyun yakın dövüş odaklı bir looter-slasher olduğundan, mekanik olarak iyi bir oyuncuysanız, End-game'e varana değin sadece Might'a abanarak ilerleyebiliyorsunuz. End-game'de işler ve buildler daha kompleks bir hale geliyormuş (izlediğim youtube videolarının yalancısıyım)



Looter-slasher ve itemizasyon: Oyunda neredeyse her türlü düşmandan, elite yaratıktan, minibosstan ve bosstan; Silah, yüzük, madalyon, nazarlık/bronş, can taşı (dark soulstaki estus flask gibi düşünün, ama farklı statlar sağlıyor), banner ve geliştirme (karakter slotlarına takılabilen pasif yetenek geliştirmeleri) düşebiliyor. Bunlar pek çok oyundan alışık olduğunuz beyaz-yeşil-mavi-mor-sarı şeklinde sınıflandırılmış durumda. Mor ve sarı eşyalar buildinizde değişiklikler yapabilecek ciddi pasiflere sahip oluyorlar. Oyunda topladığınız materyallerle bu eşyaları geliştirip, alt-statlarına bonuslar verebiliyorsunuz. Ayrıca alt-statlarını çok beğendiğiniz bir eşyayı, ciddi manada materyal harcayarak, bir üst kademeye (maviyse mora dönüştürmek gibi) yükseltme seçeneği de mevcut.



Oyunda su, toprak, fiziksel, ateş, kanama hasarı gibi hasar türleri var. Bazı silahların baz hasarları bu şekilde olurken, bazılarının sub-statları bu etkileri oluşturuyor. Bu hasar türlerinin her birinin düşmana verdiği bir takım dez avantajlar da mevcut. Oyundaki neredeyse bütün hasar türlerinin iş gördüğünü göz önünde bulundurursanız, oyunda her türlü buildi yapabilmemize olanak sağlayacak kadar ciddi oranda eşya çeşitliliği bulunduğunu söyleyebiliriz.



Görev çeşitleri: Godfall'da ana görev, yan görev, av ve serbest dolaşma (expedition) görev çeşitleri bulunuyor. Bir de challenge ve endgame içerikleri mevcutmuş ama onları videolar haricinde görmediğim için haklarında yorum yapamayacağım.



Ana görevleri yaparak hikayede ilerliyorsunuz. Bazen ana göreve devam edebilmek adına bazı yan görevleri yapmanız gerekebiliyor. Bunlar haricinde Av görevlerinde haritada rastgele bir konumda spawn olmuş olan miniboss'a ulaşıp onu kesiyor, sebest dolaşmada ise haritanın farklı noktalarında sizleri bekleyen görevleri sırasıyla gerçekleştirip en sonunda büyük bir ödül alıyorsunuz. Bütün bunları yaparken harita üzerindeki geliştirme materyallerini de toparlayabiliyorsunuz (Yeni Valorplateler açmak ve silahları/eşyaları geliştirmek için kullanılıyor). Ayrıca ana oyunda 5, ek paketlerde 3 olmak üzere toplamda 8 tane ana boss mevcut oyunda. Bunlarla boss görevleri içerisinde karşılaşıyorsunuz. Boss'ların tasarımlarını da oldukça başarılı bulduğumu söylemeliyim. (ama maalesef sayıları oldukça az)



Harita: Oyunun haritası hafif metroidvania bir yapıya sahip. Aklınızda Souls oyunları gibi canlandırabilirsiniz. 2-3 farklı biome/bölge iç içe ama harita dümdüz değil, çok katmanlı (yerin altı vs. gibi) tasarlanmış durumda. Oyunda bu şekilde tasarlanmış 4 tane dünya mevcut (toprak, ateş, su ve hava diyarı). Her bir diyar 2-3 farklı biome/bölgeden oluşmakta. Haritalar bazen kafa karıştırıcı olsalar da, dünya tasarımlarını beğendiğimi söylemem gerek. Fakat çok uzun oynadığınızda kendini tekrar edeceğinden end-game'de sürekli aynı yerleri görmek sıkacaktır.



Çıkış sürümüyle kıyasladığımızda: Oyunun çıkış sürümünde çok ciddi manada bug ve yapay zeka sorunu mevcuttu (PS5 sürümünde öyleydi en azından). Bunların çoğu çözülmüş. Ayrıca optimizasyon daha rezalet bir durumdaymış, şuan bir tırnak daha iyi olduğunu söylüyorlar (bunu kendim tecrübe etmedim, bana kalırsa hala zayıf).



Çıkışında Co-op sorunluydu ve matchmaking bulunmuyordu. Şuan bunlar çözülmüş durumda.



Oyuna bolca içerik ve güncelleme gelmiş, eşya çeşitliliği artmış ve zorlayıcı end-game aktiviteleri eklenmiş.



Toparlarsak: Oturaklı ve tok oynanışı, görsel ve işitsel yönden kaliteli sanatsal yönü ve genel olarak eğlenceli yapısıyla Godfall en kötü 20-30 saatinizi gömebileceğiniz bir oyun. Looter-shooter, veyahut bu durumda looter-slasher, seviyorsanız 100 saatin üzerine de çıkabilirsiniz. Teknik sorunlarını kenara itebilirseniz 23 liraya dünya kadar eğlenebileceğiniz bir gerçek.



Bu arada oyun 23 değil, 230 lira olsa kesinlikle tavsiye etmezdim, onu da belirteyim. Destiny 2, Borderlands 3 kadar rafine ve türü iyi analiz etmiş bir yapım değil. Ama oynanış olarak en az onlar kadar tok bir tecrübe sunduğunu söyleyebilirim.

Çok teşekkürler, RX 580 8 GB, I5 8400 ve 16 GB Ram'li bir bilgisayarım var. Rahat rahat oynayabilir miyim acaba?
 
@Eternal777 RTX 3070 ile oynayanın bile yer yer kasmalara maruz kaldığı bir oyunmuş. Yani normalde rahat oynarsınız ama optimizasyon sorunu yüzünden kasmalar yaşayabilirsiniz.
 

Geri
Yukarı