Gökbilimciler 8.8 milyar ışık yılı uzaklıktan gelen radyo sinyali tespit etti

Uzayda yaşam olmadığını, tek akıllı yaşam formunun insan olduğunu savunan ya şeriatçıdır, ya da cahildir.

Bu sinyalleri yakalamaktan çok artık kendi güneş sistemimizde Europa gibi yaşamın olma olasılığı çok fazla olan gezegenlere odaklanmalıyız bence.


İşin daha da ilginç kısmı Amerikanın insan oğlunun gizliliğini ihmal ederek uzaya, tüm insan oğlunun GBT'sinin bulunduğu, konumumuzun, yapı taşlarımızın bulunduğu bir disket göndermesi...
Şeriatla ne alakası var? Kuranı Kerim'de bile gök ile geçen ayetler var.
 
Ay sonunu nasıl denkleştiririz diye düşünmekten başka şeylere kafada yer kalıyor mu, ilgi kalıyor mu diye de kimse sormuyor. :)

Aslında ütopik derecede uzak bir geleceği tartışmaya açmak yerine çok daha yakın bir geleceği tartışmak daha mantıklı olurdu. Tabi bilim dediğimiz şey ticarete dökülmüş ya da yozlaşmış değilse...

Örneğin kuraklık kapıda. İklim bozulmaları artmaya başladı. Küresel çok sorun var. Uzaydan 8.8 milyar ışık yılı uzaktan sinyal alacak bu teknolojiyi neden insanlık yararına kullanmıyoruz bu da ayrı bir muamma. Sinyali aldık da ne oldu şimdi mesela ne işimize yaradı? 3 gün 5 gün konuşuruz unutulur gider. Ama biri çıkar elektriği bulur, asırlardır konuşulur. Öbürü çıkar ampülü bulur, tüm insanlık konuşur. Beriki çıkar telefonu bulur, geliştirilip elimizden düşmeyen alet haline getirilir.
 
Uzayda yaşam olmadığını, tek akıllı yaşam formunun insan olduğunu savunan ya şeriatçıdır, ya da cahildir.

Bu sinyalleri yakalamaktan çok artık kendi güneş sistemimizde Europa gibi yaşamın olma olasılığı çok fazla olan gezegenlere odaklanmalıyız bence.


İşin daha da ilginç kısmı Amerikanın insan oğlunun gizliliğini ihmal ederek uzaya, tüm insan oğlunun GBT'sinin bulunduğu, konumumuzun, yapı taşlarımızın bulunduğu bir disket göndermesi...
Gönderdiğimiz sinyaller bile kimseye ulaşmazken ve çoğu yarı yolda kesilirken, uzaya gönderdiğimiz bir cismin başka yaşam formlarına ulaşması imkansız gibi. Ulaşsa bile, ulaştığı zaman insanoğlu diye bir şey Kalmayacaktır çünkü milyarlarca yıldan daha fazla sürelerden bahsediyoruz.
 
Aslında ütopik derecede uzak bir geleceği tartışmaya açmak yerine çok daha yakın bir geleceği tartışmak daha mantıklı olurdu.
Devlet yönetiminde mantık aramıyoruz artık.
Burada sırf camilere harcanan para ile bilmem kaç bin tane okul açıp eleman yetiştirirsin... ama malum işte, cami sayısı önemli.
 
Uzay, uzay, uzay... Hakkında zerre kadar bilgimiz olan, ve dünyaya zerre kadar katkısı olmayan teoriler yığınını ele almalıyız diye düşünüyorum. Gerçekçi bir gözle uzay ve bilinmeyenlerini ele alalım.

Kapitalist bir dünya gerçeğine bakarak: Sırf gelecekte bir nesil uzayda koloni kurabilsin diye ABD'nin başını çektiği "uzay bilimcileri" onlarca yıldır belki de trilyonlarca dolar parayı; hiçbir gelir elde etmediği NASA vb. kurumlara, araştırma merkezlerine mi aktarıyor? 4'te 3'ü su olan dünyada yaşamın yok olacağı teorileri ortalarda gezerken doğal içilebilir olmasa bile kimyasal yapı olarak su bulunabilecek gezegenler aranması ve hatta bulunabilecek bir gezegende koloni kurulması teorileri bana insanlığı oyalama taktikleri gibi geliyor. Şİmdi bilim insanları yeryüzünde okyanustaki suyu içilebilir kıvama getiremeyip de başka bir gezegenin atmosferindeki elementleri dönüştürerek su, oksijen gibi temel hayati ihtiyaçları karşılayabilip de bir yaşam ortamı kuracağına inanmak mantıksız geliyor. Yani bir bilim insanı çıksa da ispatlanamaz milyar milyar ışık yılı gezegen ötesinde bir şey bulana kadar yeryüzü dediğimiz gezegenimizde bir şey bulsa olmuyor mu? Olmuyor! Çünkü araştırma dergilerinde, haberlerde, kitaplarda, internet sitelerinde, forumlarda vs... Birçok yerde bu konuların bahsi geçiyor ve ilerleyen yıllarda bu bilgilerin yanlışlığı ortaya çıksa bile o bilim insanı herhangi bir şekilde etkilenmiyor. Ama yeryüzünde yapılabilir bir bilimsel keşif yapsa insanlar diyecek ki "hadi yap, hadi göster, hadi ispatla." Bu durumda ya ispatlayacaksın ya da birileri senin ortaya koyduklarını araştıracak ispatlayacak. Ya da tam tersi çürütecek. Ama uzay teorileri öyle bir boyutta ki ispatlamak da çürütmek de mümkün değil. 8.8 milyar ışık yılını nasıl ispatlayabilirsin ki ya da çürütebilirsin ki.

Bu uzay konusundaki teoriler yığını insanları yönlendirmek için kullanılıyor gibime geliyor. Gerek uzaydaki devasa bilinmeyenler hakkındaki verilerin elde edilme yöntemleri, gerek olası işlem hataları veya sapmalar olsun beni bu fikre itiyor. Yani 8.8 milyar ışık yılı gibi inanılmaz bir uzaklık, bir önceki rekorda ne hikmetse 4.4 milyar ışık yılı. Belki ondan önceki de 2.2 milyar yıldır.
1969 teknolojisiyle Ay'a gidip(!) de dünyaya yayın yapan, 2023 teknolojisiyle dünya yörüngesi uydularını fırlatırken roketlerde arızalar yaşayan, başarısız birçok fırlatma girişiminde bulunan dünyanın bilim insanları acaba bir sonraki radyo sinyalini 17.6 milyar ışık yılı öteden bulabilirler mi diyerek noktalayım.

Kafanıza taş düşse kapitalizmi yine yerden yere vuracaksınız ve hala konu ile kapitalizmin alakasını anlayamadım. Bu adamlar yeni gezegen keşiflerini oraya koloni yapalım diye yapmıyorlar. Ki bu 100 yıl içerisinde ışık yılı uzaklıktaki gezegenler için teknoloji geliştirmemiz olası bile değil. Cidden insanlığın sonradan işine yarayabileceği bilgi birikimlerine bu kadar mı karşısınız? Öyle bir yorum yapmışsınız ki sanki Dünya'daki tüm fonlar uzaya harcanıyor iklim değişikliği vb. olaylar için çözümlere para harcanmıyor. (Ek olarak bir şey daha ekleyeyim, "Kapitalist" olmayan Sovyetler Birliği bir ABD kadar da harcama yapıyordu.)
 
Son düzenleme:

Yeni konular

Geri
Yukarı