Half-Life'ta yaşadığınız bir hikayeyi anlatın

  • Konuyu başlatan Unti
  • Başlangıç Tarihi
  • Mesaj 12
  • Görüntüleme 485
Kapılarda parçalanmak, asansörlerde parçalanmak, güvenliğin tren kapısını açmaması. Bu tür sorunlarla çok savaştım. Aklıma geldikçe paylaşırım daha. Bu oyunda çok anım var.
 
Sene 2000. İlk defa kurduk oynuyoruz. Çoğul anlatıyorum çünkü o zamanlar oyunlar arkadaşla oynanır. Herkeste yok PC. Deneyi başlatamadığımızı için sıkılıp sildik :)

Aynı sene deneyi başlatabildiğimiz için oynayabildik, tabii çok daha coşkulu...
Headcrab mahlukatının üstümüze atlamasıyla çok defa irkilmişliğimiz vardır.

Sonra bitire bitire loading noktaları bile ezberlendi.
 
1 can ile yürüyordum sağ taraftan kapıdan girer girmez headcrap kafama yapıştı.

Ekran görüntüsü_2022-04-06_21-29-51.png
 
Half-life 2'deki şehir ortamı ve çaresiz insanlar beni çok etkilemişti. Duvardaki gaz maskeli kadın ve kucağındaki bebeği grafitisini hala hatırlarım. Aradan çok geçmedi dünya da o hale geldi ve gelmeye devam ediyor, artık etkilemiyor beni xD.
 
Gonarch denen şu alttaki yaratığı öldürmek için otuzdan fazla deneme yaptım, bir o kadar da kardeşim yapmıştır. En sonunda nasıl olduysa ucu ucuna mühimmatım bitik, canım sıfıra yakın bir şekilde öldürmüştüm. Doğup hemen öldüğüm denemeleri saymıyorum bu arada onları eklersek herhalde yetmiş seksen deneme olur. :D

1649270036274.png
 

Geri
Yukarı