Halil Cibran'ın Gezgin(The Wanderer) kitabından bir parça, sizce de çok tanıdık değil mi?
Fuar
Fuara çok güzel bir kız gelir çevre köylerden. Yüzünde bir zambak ve gül vardır, saçında günbatımı, dudaklarında ise şafak.
Bu güzel varlık fuara gelir gelmez, genç erkekler sarar etrafını. Biri dans etmek ister onunla, diğeri onun şerefine bir pasta kesmek ister. Ama hepsinin ortak arzusu onun yanağından öpebilmektir. Zira fuarın amacı nedir ki?
Fakat kız ürperir ve pekiyi şeyler düşünmez onlar hakkında. Onları azarlar hatta birkaçının yüzüne tokat atar. Sonra da çekip gider. Akşam eve dönerken şöyle düşünür içinden: "İğrendim şu erkeklerden, ne kadar kaba ve terbiyesizler. Tahammül etmek imkansız."
Bu düşüncen ardından birkaç yıl sonra bu tatlı ve güzel kız tekrar gelir fuara yüzünde zambak ve gülü, saçında günbatımı, dudaklarında şafağın gülümseyişiyle. Fakat bu sefer onu gören erkekler yüzlerini çevirir, bakmazlar ona. Yalnız kalır tüm gün boyunca, kimse ilgilenmez onunla.
Akşam eve dönerken şöyle düşünür içinden: "İğrendim şu erkeklerden, ne kadar kaba ve terbiyesizler. Tahammül etmek imkansız."...
Fuar
Fuara çok güzel bir kız gelir çevre köylerden. Yüzünde bir zambak ve gül vardır, saçında günbatımı, dudaklarında ise şafak.
Bu güzel varlık fuara gelir gelmez, genç erkekler sarar etrafını. Biri dans etmek ister onunla, diğeri onun şerefine bir pasta kesmek ister. Ama hepsinin ortak arzusu onun yanağından öpebilmektir. Zira fuarın amacı nedir ki?
Fakat kız ürperir ve pekiyi şeyler düşünmez onlar hakkında. Onları azarlar hatta birkaçının yüzüne tokat atar. Sonra da çekip gider. Akşam eve dönerken şöyle düşünür içinden: "İğrendim şu erkeklerden, ne kadar kaba ve terbiyesizler. Tahammül etmek imkansız."
Bu düşüncen ardından birkaç yıl sonra bu tatlı ve güzel kız tekrar gelir fuara yüzünde zambak ve gülü, saçında günbatımı, dudaklarında şafağın gülümseyişiyle. Fakat bu sefer onu gören erkekler yüzlerini çevirir, bakmazlar ona. Yalnız kalır tüm gün boyunca, kimse ilgilenmez onunla.
Akşam eve dönerken şöyle düşünür içinden: "İğrendim şu erkeklerden, ne kadar kaba ve terbiyesizler. Tahammül etmek imkansız."...
