Kaldırımda yürürken apartmanın tepesinden önüme demir blok gibi bir şey düştü, bir iki adımla kurtardım. Bilmiyorum böyle şeylere inanır mısınız ama iki dakika önce bir sokak müzisyeninin önünde durup para attım, o vakti harcamasaydım kafama düşmüştü.
Bir defa da virajlı ve uçurumlu bir yolda arabanın kontrolünü kaybettim, panikleyip toparlayamasaydım gitmiştim.
Sözde öz annem uyuyordu, yaşım küçüktü su istediğimi hatırlıyorum anne su, anne susadım vermediğinde kendi başıma çözümler arıyordum baktım ki hiçbir yere ulaşamıyorum o zaman gözüm kasar suyu, çamaşır suyu, tuz ruhu ne derseniz şişesi takıldı o anki susamış halimle sevinerek gidip şişeyi açtığımı koklayıp: AAA kola almışlar diye kafama diktiğimi hatırlıyorum kan kustuğumu daha sonra sedyede gittiğimi ağzımdaki torbayı ve hala kan kusuşumu hatırlıyorum ölmedim şükür ama yaşadıklarım karşısında keşke ölseydim deyip ölmeye çalışıyorum.
10 defa araba çarpıyodu (Direksiyonu sağa ya da sola kırmasalardı 10 defa araba çarpmış olacaktı) . Okuldaki elektrik trafosuna kafa attım (Nasıl oldu sormayın hiç).
Obsesif bir insanım, sokağa çıkmadan her adımımı düşünüyorum ve birden fazla kez yol değiştiriyorum. Sanki her an birisi beni silahla vuracak, bıçaklayacak veya kafama bir şey düşecek gibi sokakta gidiyorum. Bu sayede başıma bu güne kadar hiçbir şey gelmedi. Türkiye burası, çok iyi bir yerde yaşasanız bile hepsi çok yüksek ihtimal dahilinde.