İhsan Şenocak orman yangınları için yağmur duasına çıktı

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Gerici İhsan Şenocak, geçtiğimiz günlerde Tokyo Olimpiyatları'nda başarı elde eden Filenin Sultanları'na ilişkin çirkin yorumlarda bulunmuştu. (A Milli Kadın Voleybol Takımı'nın başarısına gerici isimden skandal yorum)
Şenocak şimdi de Türkiye'nin birçok ilinde meydana gelen yangın felaketinin çözümünü yağmur duasına çıkmakta buldu. “Bir yerde yangın varsa madde planında karadan havadan o yangını söndürmek için seferberlik içinde olmak gerekir. Sonrasında ise Allah'a tevekkül edilir. Fakat Allah'ın gücünün karşısında hiçbir güç duramaz. Allah yağmurla bize imdat eylesin. 3 gün peş peşe yağmur duası yapmayı unutmayalım” şeklinde konuştu.

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Verdiğin örnek ve yapılan açıklama birbirinden tamamen bağımsız olaylar. Birinde sporcularımızın giyimi hakkında haddi olmadan yazı yazan bir gerici varken, diğerinde sporcuların kendi tercihi konusunda kararlı duruşu var.
İki tarafta da özgürlüğe karşı yapılan bir hücum görüyoruz, bu yönüyle tamamen aynı. Bir tarafta hakaret etmeden, sadece Müslüman olanlara yönelik tavsiye şeklinde bir hitap varken, diğer tarafta özgür bir şekilde kendi tercihini yapan sporculara baskı var.

Lafta fikir özgürlüğü var, neye hikmetse bir türlü bunu göremiyorum ben. Gericilik ve sözde modernist ilericilik kişiden kişiye değişebilen bir kavram. Siz bizim gibi sözde "gerici" düşünmek ve fikir belirtmek zorunda olmadığınız gibi ben de sizin gibi sözde "ilerici" düşünceye sahip olmak, sizin kurallarınızla fikir belirtmek zorunda değilim.
İki olay gece ile gündüz gibi birbirlerinden farklı, Norveç'li kızları gösterip bak hocamız da böyle diyor demek biraz işgüzarlık. Yapılan açıklama gerici bir açıklamadır, bunu süslü kelimelerle bezemeniz ve lafı uzatmanız gerici açıklama olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir. Sanki sporcularımız bol şort ya da tek parça mayo ile çıksaydı adı geçen gerici rahatsız olmayacakmış gibi neyi anlatıyorsunuz?
Rahatsız olup olmaması açıkçası pek beni ilgilendirmiyor, çünkü bunu yazının sonuna ekleme amacım da o değil. Burada demek istediğim husus madem spor, madem özgürlük var ise bunu da giymelerine imkan tanınsın, sporcular başkalarının nazarları altında etkilenmesin.

Her şey gün gibi açık ve ortadayken kelime süslememe zaten gerek yok.
Evet, onu da gizli yapması gerekiyor. Yardımı göstere göstere yapmanın mantığı yok.
En başta yardım yapması lazım demiştin. E yaptığı yardımı göstermezse nasıl bileceksin yapıp yapmadığını? Gösterse suçlu, göstermese suçlu oluyor. Göstermemesi bu durumda zaten en doğrusu.
Koronavirüsün ortasında böyle toplu eylemler sağlık açısından oldukça zararlı. Üzerine insanları toplanmaya çağırınca aslında daha da zararlı bir şey yapılmış oluyor. Herkes kendi dinine göre duasını evde etse harika olurdu ve tepki çekecek bir durum da olmazdı.
Ben de isterim ki şu salgının ortasında herkes kahvesini çayını evinde içse, müziğini evinde dinlese, filmini evde izlese iyi olurdu mesela ama her taraf açık ne yapasın. Bu ceza kesilmesi gereken yerler sadece dua edilen ortamlar değil, her yer.
Pantolon gibi hareketi kısıtlayan kıyafetler ile spor yapması zor ama birazcık daha özgürlük tanınırsa hoş olur. En kötü durumda daha çok özgürlük tanıyan sporu farklı bir gruba ayırabilirler. Hem böylece adaletli olur. Pantolona karşı şort mesela pek de adil olmazdı. Voleybolun kıyafetlerine karşı gelince teknik olarak o spora da karşı gelinmiş oluyor çünkü kuralları belirli.
Adaletli olmaz, ayrımcı olur. Kadın rakibinden farklı olarak pantolon giymek istediyse aynı kaideye göre bunun avantajlarını ve dezavantajlarını kabul etmiştir. Neden ayrı bir lige alınsın?
 
En başta yardım yapması lazım demiştin. E yaptığı yardımı göstermezse nasıl bileceksin yapıp yapmadığını? Gösterse suçlu, göstermese suçlu oluyor. Göstermemesi bu durumda zaten en doğrusu.
YouTube yayını açarak bunu duyuran birinin öyle bir şeyi de duyuracağını düşünüyorum. Ya ikisini de gizlesin ya da ikisini de göstersin.
Bu ceza kesilmesi gereken yerler sadece dua edilen ortamlar değil, her yer.
Evet, öyle. Kimse işini düzgün yapmıyor ki...
Adaletli olmaz, ayrımcı olur.
Biri dini yüzünden kapanmak zorundayken diğeri kendi isteğine göre kıyafetsiz bile çıkıp rahatça hareket edebilirse adil olmuyor. Bugatti ile 1960'lardan kalma bir arabayı yarıştırmayı benziyor. Böyle yarışlar da var, sadece spor arabalara izin veren yarışlar da var mesela.
Neden ayrı bir lige alınsın?
Farklı kurallar, farklı oyunlar. Tamamen giyim özgürlüğü olan, şu an bildiğimiz olan ve kısıtlı kıyafetlere izin veren olmak üzere üç lige ayırabilirler. Futbolda mesela hiç farklı kıyafet giyen olmuyor çünkü belirli kurallar var.
 
İki tarafta da özgürlüğe karşı yapılan bir hücum görüyoruz, bu yönüyle tamamen aynı. Bir tarafta hakaret etmeden, sadece Müslüman olanlara yönelik tavsiye şeklinde bir hitap varken, diğer tarafta özgür bir şekilde kendi tercihini yapan sporculara baskı var.

Lafta fikir özgürlüğü var, neye hikmetse bir türlü bunu göremiyorum ben. Gericilik ve sözde modernist ilericilik kişiden kişiye değişebilen bir kavram. Siz bizim gibi sözde "gerici" düşünmek ve fikir belirtmek zorunda olmadığınız gibi ben de sizin gibi sözde "ilerici" düşünceye sahip olmak, sizin kurallarınızla fikir belirtmek zorunda değilim.

Rahatsız olup olmaması açıkçası pek beni ilgilendirmiyor, çünkü bunu yazının sonuna ekleme amacım da o değil. Burada demek istediğim husus madem spor, madem özgürlük var ise bunu da giymelerine imkan tanınsın, sporcular başkalarının nazarları altında etkilenmesin.

Her şey gün gibi açık ve ortadayken kelime süslememe zaten gerek yok.

En başta yardım yapması lazım demiştin. E yaptığı yardımı göstermezse nasıl bileceksin yapıp yapmadığını? Gösterse suçlu, göstermese suçlu oluyor. Göstermemesi bu durumda zaten en doğrusu.

Ben de isterim ki şu salgının ortasında herkes kahvesini çayını evinde içse, müziğini evinde dinlese, filmini evde izlese iyi olurdu mesela ama her taraf açık ne yapasın. Bu ceza kesilmesi gereken yerler sadece dua edilen ortamlar değil, her yer.

Adaletli olmaz, ayrımcı olur. Kadın rakibinden farklı olarak pantolon giymek istediyse aynı kaideye göre bunun avantajlarını ve dezavantajlarını kabul etmiştir. Neden ayrı bir lige alınsın?

Adam ya geldi adam.
 
YouTube yayını açarak bunu duyuran birinin öyle bir şeyi de duyuracağını düşünüyorum. Ya ikisini de gizlesin ya da ikisini de göstersin.
Dua etmeyi duyurmak yanlış bir şey değil, zira maddi bir şey değil. Herkes zaman, mekan, maddi durum, hal fark etmeden edebilir. Aksine dua etmesi başkalarını da etmeleri için teşvik eder. Bu hassasiyetin insanlara verilmesi bile güzel bir sey. Yaşanan felaketlerde birlik olma duygusu... Fakat yaptığı maddi yardımı açık açık yayınlasa hem yardımı yaptığı insanlar incinebilir, hem de maddi durumu bağış yapmaya yeterli olmayanlar üzülebilir. Hayrın ve sadakanın gizlisi işin hikmet tarafında dinen daha makbuldür. Farzları ve sünnetleri ise teşvik babında açıktan yapmak gerekir. Bir mevzuyu, özellikle de yardım ve bağış hususunu tek bakış açısından ele almak yanlıştır.
Biri dini yüzünden kapanmak zorundayken diğeri kendi isteğine göre kıyafetsiz bile çıkıp rahatça hareket edebilirse adil olmuyor. Bugatti ile 1960'lardan kalma bir arabayı yarıştırmayı benziyor. Böyle yarışlar da var, sadece spor arabalara izin veren yarışlar da var mesela.
Farklı kurallar, farklı oyunlar. Tamamen giyim özgürlüğü olan, şu an bildiğimiz olan ve kısıtlı kıyafetlere izin veren olmak üzere üç lige ayırabilirler.
Sporu yapan kişi kapalı giyinmek isterse zaten bu riski göze alıyor. Örneğin ile cevap vereyim, 1960'lardan kalan araba ile Bugatti yarışsın. Elenirse zaten elenir, burada ben adalet hususunda bir problem göremiyorum. Razı olup zorunlu tutulmadığı sürece sorun yok. Fakat sırf kapalı giyindi diye farklı liglere bölmek açık açık ayrımcılık gibi geliyor bana.
 
Dua etmeyi duyurmak yanlış bir şey değil, zira maddi bir şey değil.
Dua anını canlı yayınla göstermesi bence gösteriş. Duaya çağırması tabii ki değildir. Orada sorun yok.
Sporu yapan kişi kapalı giyinmek isterse zaten bu riski göze alıyor.
Tabii ki ama din nedeniyle zorunlu olarak kapalı giyinmesi onun zorla dezavantajda olmasını sağlıyor. İstese de diğer türlü giyinemiyor sonuçta. Adil yarışmak hakkıdır. Diğer yandan, rakipleri de eşit şartlarda yarışmak isteyecektir. Hatta kuralların değişmesini de istemiyor olabilirler. Mevcut kuralları koruyup devam etmek isteyenlerin öyle bir hakkı olmalı. Bazı sporlarda yaşa göre bile ayrım yapılıyor. 7 yaşındaki birine 25 yaşında rakip vermek de adil olmazdı. Buradaki giyim de yaş olarak düşünülebilir.
 
@24099
İş sadece kıyafetle de sınırlı değil aslında, Şenocak direkt kadınların sahneye çıkmasına, kendilerini teşhir etmesine de karşı. Kanalları Lalegül tv'de hiçbir kadın imgesi ve hatta sesine bile yer vermiyorlar. Kökenine inersek; İsmailağa Cemaati tebliğ yapmayı kendine ödev edinmiş gelenekçi bir cemaat oluşundan bu tarz eylemleriyle devamlı gündem oluyorlar.

Zannediyorum ki hesabı Erdem Özveren yönetiyor. Erdem'in saldırgan bir tavrı var, doğru düzgün oturup konuşamazsınız bile. Herhangi bir konuda hemen kendi fikrini dayatan, gerekirse bunu cebren yapan, geçimsiz bir kişi. Şu sırada iyice kahraman havasına büründü, doğrudan İslam'ın aleyhine olmayan şeyleri bile protesto etmeye, halkı kışkırtmaya başladı. Doğu Türkistan'da zulüm var diye Türkiye'deki Çinlileri hedef almak, Çince yazılı levhalara saldırmak nedir? Akl-ı selim bir insanın yapabileceği eylemler değil bunlar.

Aklı başında olan bazı takipçileri de bu anormallikleri görünce bıraktı Erdem'i. Saldırgan, holigan, fanatik, militan olarak nitelendireceğimiz takipçileri de hala Erdem'i kahraman olarak görmeye devam ediyorlar. Yüksek kanaatimle de Şenocak'ın hesabını o idare ediyor, İhsan söylüyor, Erdem uyarlayıp yayımlıyor.

Söyledikleri dine aykırı şeyler değil, sorun bu değil.

Tesettür emrini bilmeyen Müslüman yoktur Türkiye'de. Voleybolcular da bunun zaten farkındadır ve bunu göze alarak bu işi yapıyorlardır zaten. Dolayısıyla da bu durumu açıkça voleybolcuları hedef alarak bildirince, tepki olarak "sana ne?!" karşılığı verilmesi de bir o kadar normaldir. Teşbihte hata olmaz; meyhanedeki insanları namaz kılmaya davet etmeye benziyor bu.

Doğrudan voleybolcuları hedef almadan genel olarak tesettürle ilgili bir paylaşımda bulunsaydı, kızım sana söylüyorum gelinim sen anla, tavrını takınsaydı bu paylaşımı provokatif olmazdı.

Bilmiyorum ama böyle davranmakla modernitenin ekmeğine daha çok yağ sürdüğünü düşünüyorum. Her doğru her yerde söylenmez. Uygun zaman ve mekan altında kişiye özgü bir tebliğ yapmak daha makul. İhsan Şenocak, daha tebliğ ettiği kitleyi bile tanımıyor. Yine de saygı duyarım, adam dininin gerektirdiklerini yapmaya çalışıyor ve bunu yaparken de böyle bir yol benimsemiş. Ama bu yolu eleştirmekte de özgürüm. Nitekim bu "yol" dinin şartı değil, emr-i bi'l maruf'un tek yolu bu değil. Lisan-ı hal lisan-ı kālden entaktır, derler.

Yoksa tebliğ yapıyorum diyerek insanları rahatsız etmekten ve işlerine maydanoz olmaktan başka bir şey yapmazsın.

İbn-i Rüşd'e atfedilen, insanın değişimiyle alakalı şu söz çok hoşuma gider, onunla da bitireyim:
"Yumurta dıştan bir güçle kırılırsa yaşam son bulur, içten bir güçle kırılırsa yaşam başlar. Zira sahih dönüşümler hep içten gelir."
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Yeni konular

Geri
Yukarı