II. Abdülhamid Han Vatan Toprağı Sattı mı?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
2. Abdülhamid dönemi tartışmalı bir dönem, askeri ve ekonomik alanda vasat olsa da sanat ve kültür alanında "İstanbul" özelinde güzel çalışmalar yapılmıştır. Batılılaşmanın etkisinden sanatın uygulanması o zaman için yobazlık olarak görülen birçok algıyı yıkmıştır. Size göre bu yanlarıyla güzel olabilir ancak ben siyasal, askeri ve ekonomik anlamda batan bir ülke görüyorum. Bunu Rusya'nın ve balkan ülkelerinin yaptığı hamlelere bağlayıp "başka çaremiz yoktu, böyle yaptık." diyerek geçiştirmek bana göre kabul edilebilecek bir şey değil. 2. Abdülhamit dış politikadan yüklü miktarda taviz vererek ülkeyi uzun zaman ayakta tutmayı başardı ancak bu yıkılışı durdurmadı, sadece bir dönem geciktirdi. Bu nedenle ben başarılı bir siyaset görmüyorum, gören olabilir hangi çerçeveden bakıldığına bağlı. Çok uzatmaya gerek yok çünkü aynı şeyler söylenmeye devam ediyor, bu tarz monoton bir tartışmadan sıkıldım açıkçası, tarihle ilgili tartışmalarda konu kendi milletinizin tarihi olduğunda onu kutsalınız belleyip sonuna kadar savunmak ne kadar mantıklı bu konuda anlamışsınızdır umarım, iyi sosyaller.
 
Bu sav doğru değil. Yönetim mekanizmaları zaten çürüyordu. 36 padişahından 12'si darbe görmüş, tahttan indirilmiş bir devlet hakkında konuşuyoruz.

Balkanlar her türlü milliyetçilik akımından erkilenecekti. Bunu önlemenin tek yolu, sömürgeleştirici bir poltika izlemek. Halkın her kültürünü elinden almak. Bu ise uygulanmış bir şey değil. Hatta 20. Yüzyılın sonlarında Avrupa'nın göbeğinde yaşandı, Osmanlı'nın senelerdir önlediği, Balkanlar'daki büyük soykırımlar.

Aydın kısmının da doğru olduğunu düşünmüyorum. Birkaç idealist aydın dışında hepsinin derdinin komik şeyler olduğunu görüyorsunuz. Devlet batsın da, ne olursa olsun.

II. Abdülhamid dönemi, sanat açısından da büyük değiiimlerin yaşandığı dönemdir.

Yine de sizin kadar eleştirmek ne kadar doğru, bilmiyorum. Sonuçta geldiği dönem de güllük gülistanlık bir dönem değil. Hataları var mı, var. Peki mükemmel bir yönetim anlsyışı olsaydı, devlet kurtulur muydu, sanmıyorum.

Bir de insanlara, tarihlerini savunuyorlar diye çıkışmışsınız. Evet, aşırıcışar var ancak savunmak bir sorun değil. Bu, her millette var. Her millet kendi tarihiyle var olur.
 
En son mesajımda kalan her şeyin üstünde durdum, bazı kişiler körlemesine savunmaya çok meyilliler bu nedenle Osmanlı ile ilgili bir tartışma olduğunda hemen korumacı tavra bürünüyorlar beni asıl rahatsız eden şey bu.
 
Satmaktan beter etti diyebiliriz 2.abdulhamid kendine darbe olur korkusuyla haliçte donanmayı çürümeye bıraktı ve bu yüzden Afrika'daki son toprak parçamız olan Libya'yı kurtaramadık.
Yine korkaklığından 2 kez meşrutiyet ilan etti meclisin yetkilerini gasp etti.
Mora Yunanistan'dan savaşla alınmasına rağmen geri verdi 2. abdulsatar.
Plevne konusu var plevnede kazandığımız ve köprüyü savunduğumuz halde 2. abdulsatar Edirne'den asker gönderme şansı varken gazi Osman paşayı gözden çıkardı ve asker göndermedi ve orayı da beleş vermiş oldu.
Bu olaylar olurken beyefendi 6 ay boyunca kendini hareme kapattı ve çıktığında Rus'lar Edirne'ye bulgarlar yeşilköye girmişti.
Abdulhamidden önce osmanlı toprakları 6 milyon 300.000 km2 Türkiye'nin 9 katı abdulhamid geldiğinde dağıtmadığı toprak kalmıyor.
Denir /sanılır ki, abdülhamid Filistin'i yahudilere satmadı, tekliflerini geri çevirdi.
Oysa, Filistin'i isteyen siyonistlerden abdülhamid otuz milyon altın talep ediyor. Yani Filistin'i satıyor adam.
Miktarı yüksek bulan yahudiler, biz bu kadar altınla şu kadar ordu kurarız diyerek diğer(!) Seçeneği uygulamaya koyuluyorlar.
(Babalar gibi satarız ve/ya ananı da al git diyen zihniyetin bu durumu genetiksel olmalı.)
Daha fazla şey var ama uzatmak istemedim.
 

Dosya Ekleri

  • sad.PNG
    91,8 KB · Görüntüleme: 90
Tartışmayı okumadım, sayfalarca okuyacak yerlerim ağrıdı ancak konu sahibi arkadaşı şu konuda uyandırmak istiyorum.

Osmanlı bir "hanedandı" ve vatan toprağı dediğin yer onların mülküydü. O dönemde o topraklarda yaşayanlar da hanedanın tebaasıydı hatta malıydı. İsterlerse satarlar, isterlerse kiralarlar, istediklerini yaparlar. O dönemin monarşisi böyledir, sen kendi evini birine satarken nasıl "ihanet" etmiş olarak görülmüyorsan benzer durum topraklarını satan hanedan için de geçerlidir.
 
Son düzenleme:
Vay arkadaş iki kıçı kırık film ile birkaç çakalın makalelerine göre ittihatçı züppeler demek ne kadar kolay
 
Vay arkadaş iki kıçı kırık film ile birkaç çakalın makalelerine göre ittihatçı züppeler demek ne kadar kolay

Ittihatçılar hala şu an devam ediyor aynı zihniyete sahip birçok insan var. Kızdığına göre sen de onlardan birisin.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için çerezleri kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…