Bu konudan dert yanan bayağı insan varmış forum ortamında
Ben de bir adet akıllı saat sattım.
İlk defa cahillik edip kapıma müşteri çağırdım; çocuklu aile geliyor sonuçta, biraz aklı başında insanlardır dedim. Yurt dışı ürünü olduğunu belirttim, garantisi yok dedim. Bozulursa ne yapacağım diye sordu, beni bağlamaz ancak durup dururken bozulacak bir saat değil dedim. Yine de elektronik aletlerin bozulma olasılığından da bahsettim. Ürünün yurt dışı fiyatına kadar baktık.
1 hafta sonra manyetik mıknatıslı USB şarj kablosunu bozmuşlar, şarj etmiyor diye bana şikayet ediyorlar. Aldığım günden beri çocuğun yüzü gülmedi, sattığında bir arıza mı vardı demeler. O soru işaretlerini gözüme gözüme sokmalar. Evimi bildiği için "Geleyim, yüz yüze konuşalım" dedi.
Öyle bir hata yaparsan sonuçlarına katlanırsın, göze alabiliyorsan buyur gel dedim. O zile basıldığı anda olay çok başka yere gider çünkü, haneye tecavüzdür zile basmak. Neyse ki 5 dakika sonra kapıdayım dediği halde zile basan hiç kimse olmadı binaya.
Valla her ihtimale karşı evdeki ruhsatlı silahın mermileri namluya koymuştum. Ne olacağı belli mi olur arkadaşlar? Amcamlarımın falan da haberi vardı - kontak halindeydik, komple aile apartmanı zaten. Öyle bir konuşuyor ki düzenli ordu yığacak sandım kapıya
Hayır yani gelse ne yapabilecek? Bizim başımızı belaya sokturacak zorla hepsi bu.
İnsanlar çoluk çocuk sahibi olduğu halde eşini - çocuğunu göz ardı edip hareket ediyor aptalca.
Ben binada huzursuzluk çıkmasın diye çaba gösteriyorum, elemanın çoluk çocuğu - eşi hiç umurunda değil. Sanki bana bir yamuk yapsa basıp gidebilecek hiçbir şey olmamış gibi, ben de kendisinin ad - soyad - adres bilgilerine sahibim.
Uzun lafın kısası bir daha iğne bile satsam kapıma insan çağırmam. Koca koca insanlar ile 40 liralık kablo için uğraşıyoruz
Ticarette asla iyi niyet göstermemek - kimseye güvenmemek gerekli.
Güvenli alışveriş ile alakalı onca yazı yazdığım halde ben bile kapıma müşteri çağırmak gibi bir hatada bulundum.