Daha fazla
- Sistem Özellikleri
- MacBook Pro M1 Pro 14' • i5 13400F 4060 Ti • Magic Mouse • Aerox 3
- Cinsiyet
- Erkek
- Meslek
- Design Engineer
Merhabalar.
İlk olarak sorduğun sorularla gerçek imanı bulamazsın. Başkalarının cümleleriyle, fikirleriyle v.s bu inancı tam olarak elde edemezsin.
22 yaşındayım. 10 yaşından itibaren Ateizm, Agnostisizm ve Deizmi araştırmaya başladım. Kendime asla ve asla bir dini inancı yakıştıramıyor, bu imanı hissedemiyordum. Basit sorularla çok yorgun bir duruma gelebiliyorsun ve ben bunun acısını aşırı derecede çektim. 2 sene önce çeşitli araştırmalar yaptım. Kafayı yemek üzereydim. Sabah kalkar dini videolar izler, arkadaşlarımla bunları tartışır, akşama doğru da materyalist bir yaklaşımla felsefik videoları izler dururdum.
Micheal Sikkofield, yani Cemre Demirel'in videolarını ve fikirlerini hazmederek izledim.
Bir yandan Richard Dawkins okuyor, onun fikirlerini benimsiyordum. Her ikisi de çok mantıklı geliyor ve arada sıkışıyor kalıyordum. Hiçlik dünyasına giriş yaptığın an, her şeyi unutuyor ve sadece intiharı düşünüyorsun.
O gün geldi çattı. Cioran'ın Çürümenin Kitabı'nı okudum. Hiçlik dünyasına girişimi yaptım. İşte o an neyim var ki dedim, bu dünyada ne yapıyoruz diye sordum kendi kendime.
İşte o basit sorular dediğim cümlelere geldik. Standart karikateist sayfası sorularıdır bunlar. Araştıran birisi olduğunu var sayıyorum ve ciddi anlamda bu sorulara kafa yorulmamasının taraftarıyım. Bu hayata bir kereliğine geliyoruz. Carpe Diem felsefesine uygun değil de yaşa gitsin taraftarındayım.
Modern Felsefe, bütünleşmiş bir fikir çöplüğüdür.
Eğer içinden inanmak geliyorsa, belki klişe olacak, bunu üşenmeden harekete geçirmelisin. Mesela inanmak istediğin Tanrı'ya ve kutsal kitaplarını araştırmaya başlayabilirsin. İnternet'teki kara manipülasyon olaylarına kapılmamalısın.
Çünkü senin fikirlerin kalıplaşmıştır ve herhangi bir insan sana ''şöyle şöyle'' dese yine zihninde onun antiteziyle yok etmeye çalışacaksın.
İlk olarak sorduğun sorularla gerçek imanı bulamazsın. Başkalarının cümleleriyle, fikirleriyle v.s bu inancı tam olarak elde edemezsin.
22 yaşındayım. 10 yaşından itibaren Ateizm, Agnostisizm ve Deizmi araştırmaya başladım. Kendime asla ve asla bir dini inancı yakıştıramıyor, bu imanı hissedemiyordum. Basit sorularla çok yorgun bir duruma gelebiliyorsun ve ben bunun acısını aşırı derecede çektim. 2 sene önce çeşitli araştırmalar yaptım. Kafayı yemek üzereydim. Sabah kalkar dini videolar izler, arkadaşlarımla bunları tartışır, akşama doğru da materyalist bir yaklaşımla felsefik videoları izler dururdum.
Micheal Sikkofield, yani Cemre Demirel'in videolarını ve fikirlerini hazmederek izledim.
Bir yandan Richard Dawkins okuyor, onun fikirlerini benimsiyordum. Her ikisi de çok mantıklı geliyor ve arada sıkışıyor kalıyordum. Hiçlik dünyasına giriş yaptığın an, her şeyi unutuyor ve sadece intiharı düşünüyorsun.
O gün geldi çattı. Cioran'ın Çürümenin Kitabı'nı okudum. Hiçlik dünyasına girişimi yaptım. İşte o an neyim var ki dedim, bu dünyada ne yapıyoruz diye sordum kendi kendime.
İşte o basit sorular dediğim cümlelere geldik. Standart karikateist sayfası sorularıdır bunlar. Araştıran birisi olduğunu var sayıyorum ve ciddi anlamda bu sorulara kafa yorulmamasının taraftarıyım. Bu hayata bir kereliğine geliyoruz. Carpe Diem felsefesine uygun değil de yaşa gitsin taraftarındayım.
Modern Felsefe, bütünleşmiş bir fikir çöplüğüdür.
Eğer içinden inanmak geliyorsa, belki klişe olacak, bunu üşenmeden harekete geçirmelisin. Mesela inanmak istediğin Tanrı'ya ve kutsal kitaplarını araştırmaya başlayabilirsin. İnternet'teki kara manipülasyon olaylarına kapılmamalısın.
Çünkü senin fikirlerin kalıplaşmıştır ve herhangi bir insan sana ''şöyle şöyle'' dese yine zihninde onun antiteziyle yok etmeye çalışacaksın.