İnceleme: Wolfenstein: The Old Blood

Selam. Bugün de çok sevdiğim bir oyun serisi olan Wolfenstein'ın Old Blood adlı oyununu bitirdim. Güzel bir tecrübeydi. Ben de almayı planlayanlar için bir inceleme yapayım dedim. O zaman başlayalım.

Wolfenstein Old Blood aslında ne?
Wolfenstein the Old Blood aslında bir prolog arkadaşlar. Yani ilk oyunun öncesi. Hatta size şöyle diyeyim. Old bloodun sonu the New Order'ın başı. Peki neden mi prolog diyorum? Oyun 4 saat sürdü arkadaşlar. Tamam aşırı kısa değil ama yine kısa. Ha ama tadında. Daha uzun olsa bir anlamı yok zaten. O zaman önce hikayemiz ile başlayalım.

Hikayemiz "Castle Wolfenstein'ın" ya da bizim nazilerin deyişiyle "kasıl volfenştayn" da başlıyor. Ajan 1 olan kaptan William Joseph (B. J). Blazkowicz ve onun arkadaşı aynı zamanda ajan 2 olan Richard Wesley, Castle Wolfenstein'a girip çok önemli olan ve aynı zamanda "Deatshead" in kalesinin lokasyonunu barındıran bir dosyayı çalmayı deniyorlar. İçeri kılık değiştirmiş bir biçimde giriyorlar birkaç nazi öldürüp dosyanın normalde olması gereken yere gidiyorlar. Ama birden ne görsünler. Dosya yok. Aynı zamanda baş düşmanımız olan Helga von Schabbs dosyayı yanında götürmüş. İki dost kaleden çıkmayı denerken yine bir düşman olan Rudi Jager ve adamlarına yakalanıp hapse düşüyorlar. Hapiste ise oyun boyunca Blazko'nun en büyük dostu olan "borularımızı" elde ediyoruz.

Gerçekten. BioShock'taki İngiliz anahtarı neyse bu oyunda da borular o işlevi görüyor. Borular ile belli başlı yerler açılabiliyor, belli başlı duvarlar kırılabiliyor ve yine belli başlı duvarlara da çıkılabiliyor. Aynı zamanda mouse 3'e basılarak nazilere bitirici vuruş yapabiliyoruz. Ve bu borunun da 2 formu var. Tek parça boru ve iki parça boru. İki parça boru ile bazı duvarlara çıkabiliyoruz, tek parça boru ile de bazı kapılar açılabiliyor. İki boru formu ile de düşmanlara vurabiliyor ve kırık duvarları açabiliyorsunuz. Neyse. Blazkowicz kaçmayı başarırken arkadaşı Wesley kaçmayı başaramıyor. Gerisini anlatamayacağım çünkü o zaman bu incelemenin sonu gelmez. Kısaca hikaye fena değil.
Oynanışa gelelim. Oynanış bildiğimiz the New Order'ın aynısı sayılır. Ama bu kötü bir şey değil çünkü zaten o oyunun savaş mekanikleri güzeldi. Bu oyunda sadece yeni birkaç silah eklemişler. Onlar da bir tüfek, bir ucu kesilmiş çifteli, yukarıda anlattığım borular ve bir el bomba atarı. Bunlar güzel silahlar. Geriye kalanlar da Wolfenstein the New Order'dan gelen bütün silahlar. Vuruş hissi güzel, yapay zeka fena değil,

Grafikler: Grafikler de the New Order'ın neredeyse aynısı. Sadece alevler biraz daha gerçekçi sanırım.

Kısacası Old Blood the New Order'ın öncesini anlatan, mekaniksel ve grafiksel açıdan neredeyse The New Order'ın aynısı. Old Blood the New Order'daki bazı boşlukları tamamlıyor. Blazko'nun neden uçakta uyandığı, Wyatt'a "count to four, inhale, count to four, exhale" lafını kimden öğrendiğini öğreniyoruz vesaire vesaire.
Wolfenstein sevenler alabilir. Puanım 83/100 olur bu oyuna.
 
Son düzenleme:

Geri
Yukarı