Merhaba, öncelikle dil öğrenmek istiyorsanız günlük hayatınızın bir bölümünü buna ayırmanız lazım. Ne demek istiyorum? Yani günde en az 1-2 saat buna bıkmadan vakit ayırmanız lazım. Ne yapacağınız size kalmış, eksik hissettiğiniz gramer konularını çalışabilirsiniz, kelime çalışabilirsiniz ki çalışmalısınız çünkü çok önemli. Ancak kelime çalışırken bunu ezber gibi değil, daha aktivite gibi, oyun gibi yapmanız, bunun için de bir sürü uygulamalar bulunuyor zaten araştırıp bakabilirsiniz. Konuşma pratikleri yapabilirsiniz, iyi İngilizce bilen veya ana dili İngilizce olan biriyle yaparsanız nefis olur, yoksa kendi kendinize de yapabilirsiniz. İngilizce kitaplar okumak oldukça etkili olabilir. Şunu da aklınızda bulundurun, bir konuyu, kelimeyi, yapıyı bir kere gördüm onu, onu anladım, öğrendim diye bir şey yok. Ne kadar çok tekrar ederseniz ve o kelimeyi ne kadar çok bağlamda görürseniz o kadar kalıcı bir şekilde öğrenirsiniz. Etkili kelime öğrenmekten bahsetmek istiyorum biraz. Biz ilk kez gördüğümüz kelimeleri öğrenirken beynimizde şemalar oluşturarak öğreniriz, ne demek bu? Örneğin "vahşi yaşam" dediğimiz zaman aklınızda "kaplan, Afrika, savanlar, kan, ceylan" vs. kelimelerin gelmesi bir şemadır. "Araba" dediğimiz zaman sizin veya babanızın arabasının gözünüzde canlanması, aklınıza ilk o arabanın gelmesi bir şemadır. Yani özetle daha önce bildiğiniz bir şey ile yeni öğrendiğiniz kelimeyi eşleştirmeniz kalıcı öğrenmenin, özellikle kelime öğrenmenin kilit noktalarından. Bir örnek daha vermek gerekirse, ister az İngilizce, ister çok İngilizce bilin, neredeyse herkes "Emergency" kelimesinin ne anlama geldiğini bilir. Neden? Çünkü çok rahat bir şekilde eşleştirilebilir bir kelime, hepimiz bu kelimeyi kitapta bir hastane, siren, ambulans, itfaiye gibi görüntülerle eşleştirilmiş bir şekilde gördük. Aslında kelimenin kendisine baksak hiç bir şekilde anlamını çıkaramayacağımız, akılda kalması zor, okunması zor vs. bir kelime ancak bu ve benzeri zorlukta kelimelerin anlamını çok rahat bilmemizin nedeni tam olarak da bu. Günlük hayatta karşılaştığınız, hoşunuza giden konular üzerinden çok daha iyi öğrenirsiniz İngilizceyi. İngilizce öğrenmek, hatta dil öğrenmek aslında söylenildiği kısa sürede öğrenilecek basit, hemen öğrenilebilecek bir şey değil. Bunun için gerçekten mesai harcamanız lazım ve her yaptığınız sizin için kâr. Bir diğer değinmek istediğim önemli konu da aslında dilin "öğrenilecek" bir şey olmadığı. Dil aslında "edinilen" bir şey. Siz koltuğa "ben dil öğrenmek istiyorum." diye oturarak edindiğiniz dil aslında en iyi yöntem değil. İkinci dil edinimi aslında ana dil ediniminden çok da farklı değildir. Hiç birimiz ana dilimizi "hadi ben annemle, babamla iletişim kurmak için dil öğreneyim." diyerek öğrenmiyoruz. Onlar konuşur, biz maruz kalırız, ağız ve dil kaslarımız olgunlaştığı zaman da onların dediklerini taklit etmeye, tekrar etmeye başlarız. Tabii ki o yaşta dil öğrenme şuan sizin öğrenmenizden çok daha hızlı ve etkili olur her ne kadar siz şuan dünyanın en iyi dil eğitimini de alsanız. Çünkü bebeklerin, çocukların beyni suyu çeken bir sünger gibi her şeyi absorbe eder ve öğrenir.
Buna bakarsak ikinci dil edinimimiz de bundan çok farklı değildir. Örneğimi genişletmek istiyorum. İngilizce bildiğini söyleyen gençlere bakarsanız neredeyse yarısı size der ki "ben İngilizce öğrenmek için ekstra bir şey yapmadım, hep İngilizce oyunlar oynadım, bir baktım İngilizcem gelişmiş." Tam olarak da dediğim şey bu işte. İngilizce oyun oynayan gençlerin hiç biri oyun koltuğuna "hadi İngilizcem gelişsin" diye oyun koltuğuna oturmaz. Hepsinin amacı güzel vakit geçirmek, oyunun bizden istediği görevleri yapmak, diyalogları ve talimatları anlamak vs.dir. Yani kısacası burada dili sadece bir araç olarak kullanır ve kişi bunun farkında değildir. Tamamen bilinç dışı gerçekleşen bu olay tam da bizim ana dilimizi edinme şeklimizi benzer. Bebekken altınızı ıslatmışsınızdır, karnınız acıkmıştır, oyuncağınızı istersiniz ve bu esnada dili bir araç olarak kullanıp sorunu gidermek, derdinizi anlatmak istersiniz. Beyin burada dili öğrenmek için bir çaba sarf eder çünkü sorunlarını çözmek ister ama siz bunun farkında olmazsınız. Yurt dışına gidip dil öğrenmenin mantığı da budur. Siz Türkiye'de örneğin 5 senede dili öğrenemezsiniz ancak o dilin konuşulduğu ülkeye giderseniz 1 senede belki öğrenebilirsiniz çünkü beyin hayatta kalabilmek, derdini anlatabilmek, sorunları çözebilmek ve en önemlisi iletişim kurabilmek için bunu öğrenmeye mecbur bırakacaktır sizi, bu da tamamen bilinç dışıdır.
Oyun oynamanın mantığı da buna benzer, oyunda ilerlemek için, görevleri tamamlamak için, problemleri gidermek için kilit noktaları anlayıp, bilmeniz gerekir. Yani oyun oynamak gerçekten önemli bir şey dil öğrenmek istiyorsanız. Ancak şuan yama sektörü oldukça gelişti veya oyun yapımcıları çoğunlukla Türkçe oyun da çıkarıyor. Siz siz olun diliniz gelişsin istiyorsanız bir oyunu, özellikle bir sürü "item"in veya diyaloğun bulunduğu oyunları tamamen Türkçe oynamayın. Eğer biraz dil altyapınız var ise tamamen İngilizce oynayın, yok diyorsanız da önce Türkçe sonra İngilizce oynayın (bu dediğim daha çok "itemli", sandbox tarzı oyunlar için geçerli, yani sürekli gördüğünüz aynı, kelimeler, yapıların bulunduğu oyunları kast ediyorum çünkü önce Türkçesini sonra aynısının İngilizcesini göreceksiniz ve farkında olmadan öğreneceksiniz zaten.) Benim bu yazdıklarım bu işin sadece çok küçük bir kısmı dediğim gibi. Dil öğrenimi dediğiniz şey çok dallı bir derya deniz resmen. Herkesin öğrenme, anlama, zeka tipi farklı. Herkes en iyi nasıl öğrendiğini biraz da kendi keşfetmeli, ondan başka kimse daha iyi bilemez çünkü.
Başlık sahibi arkadaşa önerim, 5. sınıftaki hocasının iyi olduğunu ve geliştiğini söylemiş, aslında ipucunu vermiş biraz da, hocan nasıl öğretiyorsa, hangi yöntemleri kullanıyorsa sen de onun kullandığı metotlar üzerinden çalışabilirsin. Ben bu yorumumda daha çok "şunu yapmalısın, bunu yapmalısın" dan ziyade biraz da işin mentalitesini ve yapısını anlatmaya çalıştım. Hangi yöntemin sana en uygun olduğunu keşfedersen yolu yarılamış olursun zaten merak etme. Duolingo demişsin, gayet güzel bence. Başkalarının dil öğrenme tecrübeleri için özellikle ekşi sözlük'teki
vs. başlıkları incelersen kim nasıl öğrenmiş, nasıl tavsiyeler vermiş görebilirsin. İyi forumlar.