Birçoğumuzun, ders çalışmak eylemini, irade olarak adlandırılan olgu ile dış etkenlerden benliğimizi kurtararak gerçekleştirilebilmenin gerekliliğini kabul ettiği bu dönemde, çoğunluğumuzun irade mekanizması hakkında bilgi sahibi olmadığını fark ettim. Konu hakkındaki kendi araştırmalarımın doğrultusunda edindiğim bilgileri mütevazi bir öz kavrayış eşliğinde sizlere sunmak isterim. Konu ile ilgili tutarsız bulunan yerleri belirtmek ve tartışma konusu haline getirmek ve akabinde tutarlı hale getirtebilmek beni mutlu edecektir.
İrade insan için en basit haliyle seçim yapabilme yetisidir. Bizler isteklerimiz doğrultusunda seçim yapar ve akabinde uygulama safhasına geçiş yaparız. Örnek vermek gerekirse: Çikolatayı yemek istemek çikolatayı yemek için harekete geçmemizi sağlar ki bu durum çikolatanın aksi olana galip geldiği ve bizlerin bu eylem için seçim yaptığının göstergesidir. Karşıt argüman olarak: Kimi zaman istediğimiz şey olan çikolatanın zararları doğrultusunda yememek seçimi olabilir. Bu durumda isteklerimiz konusunda bir daha düşünmemiz gerekir. Çünkü çikolata yemek sağlığımıza zarar veriyor ve biz bu durumu istemiyorsak bizler asıl olarak sağlığımızı istiyor ve dolayısıyla bu seçeneği seçiyoruzdur. Bu bağlamda isteklerimizin seçimlerimiz olduğu çıkarımına varabiliriz. Bu hususta isteklerimizin hangi altyapıya sahip olduğu konusunda mantıki çıkarım eşliğinde düşünmek akıllıca olarak atfedilir. Çikolata yemeyi istemek anlık dürtülerimizin sonucu ise ve zararlı olduğu konusunda neden-sonuç ilişkisine sahipsek yememe isteği galip gelecek ve bizler yememeyi seçeceğizdir. İşte ders çalışmak da tıpkı çikolata yeme örneğimizdeki gibi anlık dürtülere hayır diyebilme bilincinin gerekliliği içerisinde gerçekleşebilir.
Peki bunu nasıl başaracağız? İşte burada durum pardaksol hale bürünür. Çünkü düşünme ortamımızda istekler olgusunu irade kümesinin dışında değerlendirdik ve bu bağlamda istekler konusunda seçim yapamadığımız hususuna varmak için yeterince gerekçe oluşturmuş olduk. Sonuç olarak yukarıdaki argümanlar eşliğinde isteklerimizin seçimlerimiz olduğu ve seçimlerimizin de isteklerimize şartlandığı çıkarımı doğrultusu üzerinden, seçim yapamayan iradesiz varlıklar olduk. Bizler çikolatayı çok istesek de yememe seçimimizi irademiz ile yaptığımızı düşündüğümüz sırada, seçim yapma mekanizmamız asıl isteğimiz olan sağlık olgusunu çoktan seçmişti. Dolayısıyla seçim yapma yeteneğimiz (irade), yalnızca farklı bir istek türü olan (anlık bir dürtü olmayan) mantıki çıkarımın sonucu olan bir istek biçimine şartlandı, boyunduruğu altına girdi.
Böyle bir durumda ders çalışmak o anda gerçekten istemediğiniz bir durumsa ve bu anlık dürtüyü baskılayabilecek mantıki çıkarımların oluşturduğu istek biçimine sahip değilseniz ders çalışmazsınız. Bu bağlamda mevcut ders çalışmanın gerekliliği bilincinde mantıki çıkarımlarınızın güçlendirmeniz ve kök saldırmanız doğrudan, anlık ders çalışmama dürtünüze galip gelme olasılığınızı arttırır. Dolayısıyla ders çalışırsınız. Tavsiye vermem gerekirse: Anlık motive hali içerisinde ders çalışmak üzerine yoğunlaşmak yerine neden ders çalıştığınızın temelini sağlamlaştırmanız, şayet bir hayalse bu durum (örneğin İTÜ mezunu olmak) bu hayalinizi daha da somulaştırmaya çalışmak (İTÜ'yü gezmek, hayalinizi hatırlamak adına posterlerini asmak, hayaliniz olan mesleği düşlemek, mesleğinizin size kazandırdıkları ve olması durumunda gelecek refah haliniz vb.) Yararınıza olur. Bunu o çok sıkıldığınız anda değil uzun bir döneme yaymak kalıcı ve işlevsel olanıdır. Bu bağlamda asıl teması kafanızdaki hayali güçlendirmek olan herhangi her şey olur ve yararlıdır.
Bir diğer durum ise dış etkenleri azaltmaktır. Demem o ki etrafta çikolata yoksa çikolatayı hatırlama ihtimaliniz azalır ve seçimlerinizin mantıki çıkarımlarınıza hizmet etmesi mümkünleşebilir. Örneğin: Sizleri bilgisayar oyunları ders çalışma bilincinizden uzaklaştırıyorsa bilgisayarı belirli dönem için emekliliğe kaldırmak veya sadece gereklilik için kullanım haline geçmek mantıki çıkarım seçimlerinizin olasılığını arttırır.
Toparlamak gerekirse istekler seçimlerimizdir. Bu bağlamda isteklerimizi mantıki çıkarımlarla yönetmek (örneğin. Ders çalışmak) akıllıca ve sürdürülebilir olacaktır. Bunun için bizleri idealimizden saptıran dış etkenleri ortadan kaldırmak ve mevcut mantıki çıkarımlarımızın sonucu olan istek biçimimizi güçlendirmek, akıllıca olanı seçmemiz olasılığını arttırır. Bu durum belirli bir süre devam ederse işlerimiz alışkanlık olgusu üzerinde biraz daha kolaylaşabilir. Ayrıca kim bilir belki öyle bir zaman gelir ki nefret ettiğiniz şey en sevdiğiniz şey olur.
İrade bir heykelse bizler o heykelin ustası değilizdir. Bizler o heykel ustasının ustasıyızdır
Teşekkür ederim.