İrade ve ders çalışmak üzerine

omero

Hectopat
Katılım
16 Eylül 2021
Mesajlar
31
Çözümler
2
Yer
İstanbul
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Birçoğumuzun, ders çalışmak eylemini, irade olarak adlandırılan olgu ile dış etkenlerden benliğimizi kurtararak gerçekleştirilebilmenin gerekliliğini kabul ettiği bu dönemde, çoğunluğumuzun irade mekanizması hakkında bilgi sahibi olmadığını fark ettim. Konu hakkındaki kendi araştırmalarımın doğrultusunda edindiğim bilgileri mütevazi bir öz kavrayış eşliğinde sizlere sunmak isterim. Konu ile ilgili tutarsız bulunan yerleri belirtmek ve tartışma konusu haline getirmek ve akabinde tutarlı hale getirtebilmek beni mutlu edecektir.

İrade insan için en basit haliyle seçim yapabilme yetisidir. Bizler isteklerimiz doğrultusunda seçim yapar ve akabinde uygulama safhasına geçiş yaparız. Örnek vermek gerekirse: Çikolatayı yemek istemek çikolatayı yemek için harekete geçmemizi sağlar ki bu durum çikolatanın aksi olana galip geldiği ve bizlerin bu eylem için seçim yaptığının göstergesidir. Karşıt argüman olarak: Kimi zaman istediğimiz şey olan çikolatanın zararları doğrultusunda yememek seçimi olabilir. Bu durumda isteklerimiz konusunda bir daha düşünmemiz gerekir. Çünkü çikolata yemek sağlığımıza zarar veriyor ve biz bu durumu istemiyorsak bizler asıl olarak sağlığımızı istiyor ve dolayısıyla bu seçeneği seçiyoruzdur. Bu bağlamda isteklerimizin seçimlerimiz olduğu çıkarımına varabiliriz. Bu hususta isteklerimizin hangi altyapıya sahip olduğu konusunda mantıki çıkarım eşliğinde düşünmek akıllıca olarak atfedilir. Çikolata yemeyi istemek anlık dürtülerimizin sonucu ise ve zararlı olduğu konusunda neden-sonuç ilişkisine sahipsek yememe isteği galip gelecek ve bizler yememeyi seçeceğizdir. İşte ders çalışmak da tıpkı çikolata yeme örneğimizdeki gibi anlık dürtülere hayır diyebilme bilincinin gerekliliği içerisinde gerçekleşebilir.

Peki bunu nasıl başaracağız? İşte burada durum pardaksol hale bürünür. Çünkü düşünme ortamımızda istekler olgusunu irade kümesinin dışında değerlendirdik ve bu bağlamda istekler konusunda seçim yapamadığımız hususuna varmak için yeterince gerekçe oluşturmuş olduk. Sonuç olarak yukarıdaki argümanlar eşliğinde isteklerimizin seçimlerimiz olduğu ve seçimlerimizin de isteklerimize şartlandığı çıkarımı doğrultusu üzerinden, seçim yapamayan iradesiz varlıklar olduk. Bizler çikolatayı çok istesek de yememe seçimimizi irademiz ile yaptığımızı düşündüğümüz sırada, seçim yapma mekanizmamız asıl isteğimiz olan sağlık olgusunu çoktan seçmişti. Dolayısıyla seçim yapma yeteneğimiz (irade), yalnızca farklı bir istek türü olan (anlık bir dürtü olmayan) mantıki çıkarımın sonucu olan bir istek biçimine şartlandı, boyunduruğu altına girdi.
Böyle bir durumda ders çalışmak o anda gerçekten istemediğiniz bir durumsa ve bu anlık dürtüyü baskılayabilecek mantıki çıkarımların oluşturduğu istek biçimine sahip değilseniz ders çalışmazsınız. Bu bağlamda mevcut ders çalışmanın gerekliliği bilincinde mantıki çıkarımlarınızın güçlendirmeniz ve kök saldırmanız doğrudan, anlık ders çalışmama dürtünüze galip gelme olasılığınızı arttırır. Dolayısıyla ders çalışırsınız. Tavsiye vermem gerekirse: Anlık motive hali içerisinde ders çalışmak üzerine yoğunlaşmak yerine neden ders çalıştığınızın temelini sağlamlaştırmanız, şayet bir hayalse bu durum (örneğin İTÜ mezunu olmak) bu hayalinizi daha da somulaştırmaya çalışmak (İTÜ'yü gezmek, hayalinizi hatırlamak adına posterlerini asmak, hayaliniz olan mesleği düşlemek, mesleğinizin size kazandırdıkları ve olması durumunda gelecek refah haliniz vb.) Yararınıza olur. Bunu o çok sıkıldığınız anda değil uzun bir döneme yaymak kalıcı ve işlevsel olanıdır. Bu bağlamda asıl teması kafanızdaki hayali güçlendirmek olan herhangi her şey olur ve yararlıdır.
Bir diğer durum ise dış etkenleri azaltmaktır. Demem o ki etrafta çikolata yoksa çikolatayı hatırlama ihtimaliniz azalır ve seçimlerinizin mantıki çıkarımlarınıza hizmet etmesi mümkünleşebilir. Örneğin: Sizleri bilgisayar oyunları ders çalışma bilincinizden uzaklaştırıyorsa bilgisayarı belirli dönem için emekliliğe kaldırmak veya sadece gereklilik için kullanım haline geçmek mantıki çıkarım seçimlerinizin olasılığını arttırır.
Toparlamak gerekirse istekler seçimlerimizdir. Bu bağlamda isteklerimizi mantıki çıkarımlarla yönetmek (örneğin. Ders çalışmak) akıllıca ve sürdürülebilir olacaktır. Bunun için bizleri idealimizden saptıran dış etkenleri ortadan kaldırmak ve mevcut mantıki çıkarımlarımızın sonucu olan istek biçimimizi güçlendirmek, akıllıca olanı seçmemiz olasılığını arttırır. Bu durum belirli bir süre devam ederse işlerimiz alışkanlık olgusu üzerinde biraz daha kolaylaşabilir. Ayrıca kim bilir belki öyle bir zaman gelir ki nefret ettiğiniz şey en sevdiğiniz şey olur.

İrade bir heykelse bizler o heykelin ustası değilizdir. Bizler o heykel ustasının ustasıyızdır

Teşekkür ederim.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Gerçekten mantıklı düşünmüşsün. Bende bazen bu mesele üstüne düşündüğümde aklıma şu sonuç çıkıyor. İrademiz var ama dürtülerimizin dominesi altında. Anlık kararlarımız daha baskın durumda. İleriye dönük kararlar değil. Anlık dürtülerimizin domine etmesinin sebebinide şu noktada buluyorum. Ben bu noktada bunun nedenini artık dünyanın ve insanliğın çok hızlı olması. Bence o yüzden felsefe ile ilgili çoğu önemli düşünceler eski tarihlerde bulundu. Çünkü ortada düşünebilecek fikir koyabilecek vakitleri daha çoktu. Şu an hayat gerçekten çok hızli geliyor bana. Kâh sosyal medyanın ve medyanın hızına yetişmenin söz konusu olmadığı içerik bombardımanı, kâh günlük rutinlerimizin düşünmeye ya da zevklerimize yönelmemize olanak sağlamaması veya sağlasa bile ekonomik şartların bu noktada dur demesi gibi örnekler bana hayatın çok hızlı ve düşünmemize kafa yormamıza olanak vermediğini düşümüyorum. Bu düşünceyi düşünmemi de sağlaysn bu düşüncenin en büyük örneğini de kendim olarak görüyorum. Kendimden gözlemlediğim şeylerden bu sonuca vardım. Sizin bu konu hakkında bir fikriniz var mı?
 
Yukarıda iradenin seçimlerimiz olduğu sonucuna vardım. Yani dediğinizi destekliyorum irade dürtülerimizin dominesi altında.Ayrıca bu durum iradenin varlığını köle vari özgürlükle sınırlandıracağından özgür irade kavramının olmadığı yönünde çıkarım yaptım.
Günümüz dünyası gerçekten çok hızlı ve önemli felsefi görüşlerin günümüzde çok bulunamaması konusunda haklısınız fakat burda tek etken hayatın hızlılığı değil kanımca. Teknolojik araçların herbiri bizlerin düşünme eylemini kısıtlar çünkü amacı kolaylaştırmaktır. Dolayısıyla düşünmek elzemleşir ve bizlere paket halinde sunulan mevcut bilgileri satın almak düşer. Özgünlük ve düş dünyamızıın zenginliği körelir ve geleceğimiz geçmişe hasret kalır.
 
Son düzenleme:

Evet işte medyadan sosyal medayadan diğer kasıtım da bu. Teknoloji. Gerçekten kolaylaştırdığı doğru ama bu kolaylaştırma gerçekten de iyi bir şey mi? Ve inanır mısın geçenlerde bu soruda aklıma düşmüştü. Mesela eskiden millet müzik dinlemek için IPod'larını, müzik çalarlarını taşıyordu hatta daha da eskiye gidersek devreye CD çalarlar, Walkman'ler, kaset çalarlar falan giriyor. Sonuç olarak demeye çalıştığım şey şu. Eskiden medyalara erişebilmek için ekstra bir cihaz taşınılıyordu ya da o eylemi yapabilmek için o eylemin yapıldığı bir yere gidiyordun (mesela en yaygın örneği sinema salonları ya da atari salonları falan) tabii artık bunların hepsine tek bir tıkla daha küçük cihazlardan ulaşabiliyoruz. Bunun görünürde artıları işte daha az alan kaplamış olması, erişilebilirliğin ve haberlere, bilgiye daha kokay erişim oldu. Fakat sizce de bunlar şirketlerin asıl bizleri daha da çok bunların içine çekilmemiz için yaptığı yenilikler değil mi? Ben kesinlikle gelişmeyelim demiyorum lakin bu tip bir gelişmeyi artık gelişme sayabilir miyiz? Evet bu gelişimler sonucunda vaat edilenler doğru ama bu neye maal oldu. Aşırı erişilebilirliğin verdiği tembellik ve hayatımızın boş ve kendimize ayırabildiğimiz kısımlarına bir doluluk. Bunların hepsi aklıma şunu getiriyor. Mesela gerçekten insanlık interneti keşfettikten sonra toplansaydı ve internetin aşırı gelişmemesi için yapacakları gelişimler hakkında bir noktada sınır koysaydı nasıl olurdu? Mesela internette şu şu tip içerik olacak ve sistematik bir düzene sokulacak. Tabii ki şirketler ve eğlence medyaları dışında normal kulllanıcılarda içerik yükleyebilecek ama sistematik düzenin dışına çıkmayarak. İlginç olurdu diye düşünüyorum.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için çerezleri kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…