Dostum kesinlikle yanılıyorsunuz. Birçok dinî kaynakta Hz. Âdem'in ilk insan ve erkek olduğu yazılıdır, zaten onlar da bunu o kitaptan alıntı ile belirtiyorlar. Kaynaklara göre yeryüzünde insanlardan önce yaratılan canlılar cinlerdi ve ataları olan cân'dan dolayı bunlara cânoğulları deniliyordu, dumansız ateşten yaratılmışlardı. İnsanların düşmanı olduğu belirtilen iblis yâni şeytan da bir cindi. Bu canlıların beden yapısının bu durumda insanlar gibi madde formunda değil enerji formunda olduğu söylenebilir, yâni bazılarının çoğu zaman alaycı bir şekilde zannettikleri gibi uydurma, hayalî varlıklar kesinlikle söz konusu değildir. Belki onları tespit edecek detektörler de bir gün geliştirilebilir.
Şeytan'ın kendisinin ateşten yaratıldığını, Hz. Âdem'in ise topraktan yaratıldığını ve kendisinin ondan üstün olduğunu düşünmesi ise ruh ve beden ayrımını anlayamamış olmasındandır. Onun ateşten yaratılan varlığı ruhu değil onun bedeniydi, aynı şekilde Hz. Âdem'in topraktan yaratılan varlığı da yine ruhu değil onun bedeniydi. Oysa Allah'ın muhatap aldığı ve sorumluluk verdiği varlık canlının bedeni değil, onun kullanıcısı olan ruhudur. Ruh ise beden gibi madde veya enerji formunda bir varlık değildir, tamamen fizik ötesi bir varlık kategorisindedir.
Irkçılık eğer fenotip yâni canlının dış yapısı olan bedene göre yapılıyorsa zaten baştan hatalı ve temelsiz bir görüştür. Şeytan da bu hatayı yapmıştır. Kısacası bedensel ırkçılığın kökeni işte bu yüzden şeytanîdir.
Irkçılık eğer kültür ve medeniyet bazında yapılıyorsa yine hatalıdır ve temelsizdir, çünkü her ırkın geliştirdiği kültür ve medeniyet, toplam insan kültür ve medeniyeti için farklı dönemlerde çeşitli faydalar sağlayabilir.
sonuç: İnsanlığın başlangıç yâni sıfır noktası, aynı ortak ata ve ana ile başladığına göre, çok sonradan yapılan ve ırk denilen coğrafi ve kültürel kategorizasyonun, şoven bir ötekileştirmeye dönüştürülmesi sizce de sonuç olarak şeytanî değil midir?