Takıldığım kısım da burası. Tüm kainatın yaratıcısı, tanrı; niye anlaşılır bir biçimde indirmek yerine bizi tefsirlere mahkum ediyor? Yoksa Arapça'nın değişeceğini öngöremiyor mu?
Yok arkadaş olmuyor, adamlar takıldı döv kelimesine. Dün o kadar anlattım tefsir diye bir şeyin var olduğunu, onu okumamız gerektiğini. Adam hala döv kelimesi var diyor. Tamam arkadaşım döv diyor sen haklısın.
Bu yazdıklarım tamamen kendi kişisel görüşümdür.
Öncelikle bana sorabileceklerinizin çoğu paylaştığım kaynaklarda açıklanmıştır. Yani mesajınızı paylaşmadan önce bakmanızı rica ederim.
Herhangi bir dine mensup olan olmayan herkesin yorumlarını saygı ve sevgi çerçevesinde bekliyorum. Kimsenin iğneleyici, kinayeli veya hakaret içeren yorumlara maruz kalmasını istemiyorum.
Ayrıca ben bu konuda sadece bir ayetin bana göre çarpıtılmasından bahsettim. Yani bu konuda açıkladığım bu ayette yazanlardır. Kimsenin bana gelip de o zaman bunu şunu da açıkla demesini istemiyorum.
Bu dediklerimi hoşgörüyle karşılanması ve uygulanmasını istiyorum.
İslam'ı anlatan ve arkasına sığınan birçok ileri gelen ünlü kişiler hep kendi yorumlarını İslam'a katmaktadır. Ama ben sadece Allah'ın İslam'a göndermiş olduğu kitabını baz alırım. Bana kimse gelip de bak bu ünlü hoca burada böyle demiş demesin lütfen. Bu verdiğim kaynaklar da bu konuyu güzelce ve yorum katmadan anlatmış olanlardır.
Biz ve bu bahsettiğim kişiler kusurlu olabilir ama İslam kusursuzdur. Bir yanlış varsa onu bizde arayın. Biz de bu Dünya'da imtihandayız.
Bahsettiğim konu Nisa 34. ayetinde yer alan konudur. Diyanet İşleri Başkanlığı ise aşağıdaki gibi çevirisini yapmıştır.
Hemen aşağıda paylaştığım videonun tamamını izleyebilirsiniz.Bu sitede de 'dövün' şeklinde tefsir edilmiş. Ancak ben zaten şu anki iktidarın dini kullandığını açıkça düşünüyorum. Hatta düşünüyorum değil direkt öyle. Bunu da ifade özgürlüğüm ile herkesin önünde söylerim. Ama yarın öbür gün gelecek olan kişi de başka bir geleneksel veya milli değerlerimizi sömürecektir. Demek istediğim politikacıları çok da takmamız gerektiği.
Yani bu sitede ya kendi işlerine bu şekilde geldiği için böyle bırakılmış, ya da bu sitenin admini hiç gelen uyarıları dikkate almamış.
Diyanet İşleri Başkanlığı Kur'an-ı Kerim - Nisâ Suresi 34. Ayet Tefsiri - Diyanet İşleri BaşKanlığı'
Nisâ Suresi 34. Ayet Tefsirikuran.diyanet.gov.tr
Ayrıca aşağıda paylaşacağım videoda direkt bu süreye giderek bahsi geçen 'darabe' fiilinin hangi anlamlarda kaç kez Kuran-ı Kerim'de kullanıldığına bakabilirsiniz (3.24). Zaten videonun tamamını izlerseniz demek istediğimi çok iyi anlarsınız.
Ben ise 'darabe' fiilinden kastın boşanmak, ayrılmak olduğunu düşünüyorum. Çünkü o cümleye en çok bu şekilde uyuyor. Zaten 'darabe' fiilinin Kuran'da da kullanılmamış daha bir sürü anlamı vardır.
Yani başlıktaki soruya cevap olarak: Erkeklerin kadınlara şiddet uygulamaya hakkı yoktur.
Konuyla alakalı başka paylaşmak istediğim kaynaklar:
Konuyla alakasız, benim etkilendiğim, tavsiye ettiğim kaynaklar:
Bu konuyla alakasız bu ayette bir tane daha şaibeli olduğu söylenen ve tartışılan durum var. Ondan bahsetmedim. Ancak onunda bir açıklaması var. Ben sadece bu en çok konuşulan konu olduğu için bundan bahsetmek istedim.
Kısacası Kuran-ı Kerim'de bulduğumuz bir sorun yine Kuran-ı Kerim'de açıklanmıştır.
Benim inancım bana, senin inancın sana.
Güzel yorumlarınızı bekliyorum.
Sağlıcakla kalın.
Neye mahkum ediyor Allah seni? Tek yapacağın google'a şunun tefsiri yazmak.Takıldığım kısım da burası. Tüm kainatın yaratıcısı, tanrı; niye anlaşılır bir biçimde indirmek yerine bizi tefsirlere mahkum ediyor? Yoksa Arapça'nın değişeceğini öngöremiyor mu?
Hocam takınca takıyorlar
Diyanet İşleri Başkanlığı Kur'an-ı Kerim - Nisâ Suresi 34. Ayet Tefsiri - Diyanet İşleri BaşKanlığı'
Nisâ Suresi 34. Ayet Tefsirikuran.diyanet.gov.tr
Eki Görüntüle 909533
"Onları yataklarda yalnız bırakın ve onları dövün."
Çok bilgilisiniz hocam.
Peki kadınlar erkeklere şiddet uygulama hakkına sahip midir ?Bu yazdıklarım tamamen kendi kişisel görüşümdür.
Öncelikle bana sorabileceklerinizin çoğu paylaştığım kaynaklarda açıklanmıştır. Yani mesajınızı paylaşmadan önce bakmanızı rica ederim.
Herhangi bir dine mensup olan olmayan herkesin yorumlarını saygı ve sevgi çerçevesinde bekliyorum. Kimsenin iğneleyici, kinayeli veya hakaret içeren yorumlara maruz kalmasını istemiyorum.
Ayrıca ben bu konuda sadece bir ayetin bana göre çarpıtılmasından bahsettim. Yani bu konuda açıkladığım bu ayette yazanlardır. Kimsenin bana gelip de o zaman bunu şunu da açıkla demesini istemiyorum.
Bu dediklerimi hoşgörüyle karşılanması ve uygulanmasını istiyorum.
İslam'ı anlatan ve arkasına sığınan birçok ileri gelen ünlü kişiler hep kendi yorumlarını İslam'a katmaktadır. Ama ben sadece Allah'ın İslam'a göndermiş olduğu kitabını baz alırım. Bana kimse gelip de bak bu ünlü hoca burada böyle demiş demesin lütfen. Bu verdiğim kaynaklar da bu konuyu güzelce ve yorum katmadan anlatmış olanlardır.
Biz ve bu bahsettiğim kişiler kusurlu olabilir ama İslam kusursuzdur. Bir yanlış varsa onu bizde arayın. Biz de bu Dünya'da imtihandayız.
Bahsettiğim konu Nisa 34. ayetinde yer alan konudur. Diyanet İşleri Başkanlığı ise aşağıdaki gibi çevirisini yapmıştır.
Hemen aşağıda paylaştığım videonun tamamını izleyebilirsiniz.Bu sitede de 'dövün' şeklinde tefsir edilmiş. Ancak ben zaten şu anki iktidarın dini kullandığını açıkça düşünüyorum. Hatta düşünüyorum değil direkt öyle. Bunu da ifade özgürlüğüm ile herkesin önünde söylerim. Ama yarın öbür gün gelecek olan kişi de başka bir geleneksel veya milli değerlerimizi sömürecektir. Demek istediğim politikacıları çok da takmamız gerektiği.
Yani bu sitede ya kendi işlerine bu şekilde geldiği için böyle bırakılmış, ya da bu sitenin admini hiç gelen uyarıları dikkate almamış.
Diyanet İşleri Başkanlığı Kur'an-ı Kerim - Nisâ Suresi 34. Ayet Tefsiri - Diyanet İşleri BaşKanlığı'
Nisâ Suresi 34. Ayet Tefsirikuran.diyanet.gov.tr
Ayrıca aşağıda paylaşacağım videoda direkt bu süreye giderek bahsi geçen 'darabe' fiilinin hangi anlamlarda kaç kez Kuran-ı Kerim'de kullanıldığına bakabilirsiniz (3.24). Zaten videonun tamamını izlerseniz demek istediğimi çok iyi anlarsınız.
Ben ise 'darabe' fiilinden kastın boşanmak, ayrılmak olduğunu düşünüyorum. Çünkü o cümleye en çok bu şekilde uyuyor. Zaten 'darabe' fiilinin Kuran'da da kullanılmamış daha bir sürü anlamı vardır.
Yani başlıktaki soruya cevap olarak: Erkeklerin kadınlara şiddet uygulamaya hakkı yoktur.
Konuyla alakalı başka paylaşmak istediğim kaynaklar:
Konuyla alakasız, benim etkilendiğim, tavsiye ettiğim kaynaklar:
Bu konuyla alakasız bu ayette bir tane daha şaibeli olduğu söylenen ve tartışılan durum var. Ondan bahsetmedim. Ancak onunda bir açıklaması var. Ben sadece bu en çok konuşulan konu olduğu için bundan bahsetmek istedim.
Kısacası Kuran-ı Kerim'de bulduğumuz bir sorun yine Kuran-ı Kerim'de açıklanmıştır.
Benim inancım bana, senin inancın sana.
Güzel yorumlarınızı bekliyorum.
Sağlıcakla kalın.
Peki kadınlar erkeklere şiddet uygulma hakkına sahip midir?
Sorun da o zaten.Ya siz biraz değişik arkadaşlarsınız. Niye sadece anlamı gönderiyorsunuz? Tefsirde anlatılanı da atsanız keşke. ضرب kelimesinin 15 farklı anlamı bulunuyor Google Çeviri'de.
Peki kadınlar erkeklere şiddet uygulama hakkına sahip midir?