Kablolu:
- Hareket ihtiyacın yoktur.
- Masaüstüdür. Öyle herkese dağıtmak için modeminin desteklemesi gerek.
- Arada çok fazla manyetik etken vardır. (Tv, Buzdolabı, Metal kapılar, uzaktan kumandalı arabasının peşindeki kardeş, kedi, kara kedi, fosforlu gözleri cevriye olan pembe kedi...)
- Daha sonra kabloyu başka bir sisteme bağlayarak (misal uydu alıcısı) başka fanteziler peşinde koşturabilirsin. (Ki 5 yıl sonra uydu alıcılarında da kablosuz sistemler standart hale gelir diye bekliyorum.)
- Evde kablo vardır, kullanmak istemişsindir.
- Şifre v.b şeylerle uğraşmayıp kırıldı mı heyecanı yaşamazsın.
- CAT5 veya CAT6 ile dosya aktarım hızları efsanedir.
Kablosuz:
-Hareketlisindir, samba çaça yaparken laptopu elinden düşürmüyorsundur, gerçi bir doktora görünmek iyi olur durum böyleyse.
-Pek çok sisteme dağıtabilirsin, yan komşuya verebilirsin, manava haftalık 1kg meyve karşılığı kiralayabilirsin.
-Etrafta çok fazla duvar, kat, manyetik etken, papağan yoktur.
-802.11n 300Mbps dese de... gerçek hayatta halen CAT5/CAT6'nın eline su dökemez. 802.11ac gelecek diyorlar da...