Kafayı yemek üzereyim


Öncelikle başınız sağ olsun hocam. Bende yaşadıklarınızın neredeyse aynısını yaşıyorum hayattan hiçbir şekilde zevk almıyorum ve her şeyi gereksiz yere kafama takıyorum dışlandığımı düşünüyorum ve herkes bana yaşına göre çok akıllısın, çok yakışıklısın diyor ama ben aynaya baktığımda kendimden utanıyorum yazılıma benim de merakım var fakat nedense öğrenmek istemiyorum inanın ki Unity'i ve Visual Studio'yu 10 kez silip yüklemişimdir, her şeyden çabucak bıkıyorum 2011, 2012'den kalma bilgisayarım vardı hep yeni bir bilgisayar istiyordum alınırsa mutlu olucağımı düşünüyordum geçen senenin başında oyuncu bilgisayarı alındı bilgisayarda aklınıza ne gelirse var GTA 5, Doom, Half-Life, CS:GO, Witcher 3, people playground vs. fakat hiçbirini oynayasım gelmiyor sadece bağımlısı olup hiç zevk almadığım bir oyunu oynuyorum. Hiç bununla alakalı doktora gitmedim ailem zorlasada gitmek istemiyorum her şeyi içimde saklıyorum anlıycağınız yalnız değilsiniz.
 
Hocam haklısınız ama ben şu kafadayım. O adam beni işi gereği dinliyor. Dinleyecekse adam akıllı dinlesin. Bir de hocam üniversite konusu olarak ben okumayı düşünmüyorum çünkü derslerde başarılı değilim. Yazıda bahsettiğim gibi çoğu şeyi anlatmadım. Ders konusu birbiriyle alakalı. Ders konusu üzerine rehber hocasına ve doktora gittim

Sağ olun, yalnız olmadığımı çok iyi biliyorum ama bu durumdan kurtulmak istiyorum.
 
Burada herkesin ilacı paradır. Ben oldum olası psikolojik sorunların bir doktor yardımıyla çözüleceğine hep şüpheyle bakmışımdır. Eğer ileri seviye bir hastaysan, anti depresan ile hayatını karartıyorlar. Eğer basit bir şeyse güya konuşturup içindeki şeyleri döktürerek rahatlamanı sağlıyorlar fakat kimi için işe yarıyor, kimisi için yaramıyor. Yazılımı neden seviyorsun bunda herhangi bir yeteneğin var mı? Zeki olduğun kanısına nasıl vardın?
 
Rehber öğretmen konusunda haklısın fakat sadece bir olayla ciddi bir kanıya varıyorsun, önemli bir işi de çıkmış olabilir. Ayrıca ülkede özellikle eğitim sektöründe insanların yüzde kaçı işini düzgün yapıyor da buna bel bağlıyor ve bu sorunu kafaya takıyorsun? Kafaya takman bu düzeni değiştirmeyecek sadece vakit ve zihin gücü israfı olacak.

Hayatını değiştirmek istiyorsan önce düşünce yapını değiştirmek ve eğitmek zorundasın. Kalıcı tedavi için buna ihtiyacın var.

Sorunlarını tek tek satırlara dök ve algoritmik bir biçimde çözüm geliştir. Çözümleri uygulamaya dökmek istemeyeceksin sıkılacaksın fakat bu aşamayı geçmezsen mevcut döngüden çıkamazsın. Çözümleri uygulamazsan birkaç yıl sonra zamanın getirdiği düşünce yapısıyla "keşke şunları şöyle yapsaydım" diyeceksin ve pişman insanlar kervanına, yani aramıza katılacaksın.
 

Yazılım hakkında temel bilgim var. Uygulamalı olarak bir şey bilmiyorum. Ben zeki olduğumu iddia etmiyorum etrafımdaki kişiler öyle söylüyor.

İşte bu yapmama hevesini kırmak istiyorum. Kendimi 1 hafta dinlendirmek ve düşünmek istiyorum ama olmuyor. Böyle şeylerle üzülmemenin ve başkalarını, sistemi suçlayarak geçmeyeceğinin farkındayım. Ama cidden içimden gelmiyor.
 
İçinden gelmesini bekleme, ben bekledim, gelmedi.

Bunun için önerim yapmaya ihtiyaç duyduğun eylemi minimum süre düşünerek harekete geç. Ne kadar üzerine düşünürsen harekete geçmekte o kadar zorlanacaksın. Mümkün olduğunca ortak amaçlarının olduğu insanlarla kal ancak bu seni harekette tutabilir. Daha az düşün daha çok yap. Gereğinden fazla düşünmek zarardan başka bir şey getirmiyor benim deneyimlerime göre.

Gördüğün üzere her şey ortada. Sorun ortada, çözüm ortada, mevcut durumun özellikleri ortada. İçinden gelmesini bekleme, sadece yap. Bunların üzerine ne söylersem söyleyeyim sana bir katkıda bulunamam. Asıl iş sende bitiyor.
 

Yorumunuz için teşekkürler, bir şeyler yapmaya çalışacağım. Bu arada ben İskenderun'dayım.
 
En son yazacağım şeyi başta söylüyorum. Sen nasıl içini dökmüşsün bize, bende sana uzun uzun içimi döktüm. umarım hepsini okursun, şimdiden iyi okumalar.

Öncelikle şunu söyleyeyim hissizlik ve isteksizliğin pandemi kaynaklı değil, pandeminin sadece biraz daha arttırıcı etkisi olmuştur. senin civarlarında yani lise 1-3 veya 15-17 ,hangisini istersen onu al, sendeki hissizlik olayı bende de hat safhada vardı.

Lise 2'ye giderken kanserden dedem vefat etti (annemin babası) bütün akrabalarım hüngür hüngür ağlarken bitik haldeyken, normal zamanda üzüntüsünü hiçbir şekilde belli etmeyen babamın bile en azından sela okunurken ağladığını görmüşken, dedemle herkesten çok vakit geçirdiğim halde kısacık bir an dışında ne üzgün hissedebildim ne ağlayabildim.

Aynı şekilde o zamanlarda düşünce olarak hep çıkmazdaydım ders çalışmam lazım çalışamıyorum, oyun oynamak en sevdiğim şey bilgisayarın başına zorla gidiyordum. Yani dehşet bir isteksizliğim vardı.

Yazdıklarına göre sende biraz benim gibisin insanları farkında olmadan biraz fazla inceleyen, hareketlerine takılan. Şu anda yapabileceğin en iyi şey akışına bırakman, isteksizmisin mümkün olduğunca bir şeyler yapmaya çalış ama isteksiz kal niye isteksizim diye fazla takılma. Mümkün olduğunca karşındakilerinin hareketlerine daha az takılmaya çalış, üzülemediğin şeye niye üzülemedim diye takılma (emin ol odun gibi değilsindir ).
Bence aşırı derece kötü hissetmediğin sürece o ilaçları kullanma farkında olmadan kendini yıpratabilirsin.

Rehber öğretmenine bir şey söyleme çünkü insanlar değişmiyor. Bir şey söylersin ister istemez bir ağız dalaşı olur yine sen üzülürsün. Mesela bende üniversite 2. sınıftayım okulda danışman hocamı bulamadığım için bazı bilmediğim şeyleri sormak için mail atıyorum adam bana yardımcı olmaktan çok niye resmi dil kullanmamışım diye satır satır; o kelime mailde kullanılmaz bu kullanılmaz diye yazı yazıyor, senin düşündüğün gibi bir şey söylemeye kalksam durduk yere benim canım sıkılacak karşımdaki kendini değiştirmeyecek. O yüzden boşver.

Ayrıca okul konusunda sakın üniversiteden vazgeçme, daha 11. sınıftasın temelin olmasa bile gayet rahat toparlayabilirsin derslerini. gerekirse 0 kitaplar al bu zamanda veya yazın kendini biraz daha zorla, erken kalk ve elinden geldiği kadar çalış zahmetsiz rahmet olmaz diye bir söz vardır o hesap. Emin ol bir fabrikaya işçi olarak girmediğin sürece yazılım gibi bir işten devam etmeye kalkarsan diplomasızlık diğerlerine göre seni çok geri atabilir iş başvurularında. Okurken kendini geliştirirsin. Üniversite de çok daha fazla zamanın olacak. Bu yüzden devam etmen senin yararına olur çünkü, hem diploman olur hem de mezun olduğun alanda gayet yeterli biri olursun. Belki kendi işini kurup zenginlik hedefine de bu şekilde ulaşabilirsin .
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için çerezleri kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…