Kafayı yemek üzereyim

Eskiden OKB hastası olarak söylüyorum ilaçlar 1 sorunu düzeltirken 10 problem getirir, ben kendimi ilime ve bilime yönlendirdim ve ilaçlar olmadan da yaşayabilirim dedim yavaş yavaş kestim şuan eski hayatımdan 10 kat daha iyiyim, ancak ilaçları hemen anında kesme az da olsa yavaş yavaş bırak ve doktora danış çünkü ben doktora danışmadan bıraktım diye sen de bırakacaksın diye bir şey yok, bu arada bıraktıktan sonra doktora gidip ben ilaçları bıraktım ve iyiyim dediğimde anladım iyi deyip 1 ay sonra gel demişti ve gitmedim :D doğrusu randevu bulamadım sonrada boşladım, sana önerim hayatta bir şeylere bağlı kalma güçlü ol ama güçlü olurken artistlik yapıp da kendini aşma dozunda güçlü ol dışarıya, sonra zaten sen kendini bilen zeki ve güçlü birey olursun.
 
Ben biriyle konuştuğum zaman karşıdaki kişiyi elimden geldiğince anlamaya ve üzmemeye çalışırım. En küçük ayrıntıyı bile düşünürüm. Ama insanların böyle yapmaması artık beni bu düşünceden neredeyse çıkaracak.
@pasii
Bende aynı böyleyim, bu yüzden bazen kafayı yiyesim geliyor. Neden yani bir insan karşısındakinin hislerini umursamadan konuşur ki? Acaba ben mi fazla detaylı düşünüyorum ya da fazla kafaya takıyorum? Bunları takmamaya, düşünmemeye çalışsam bile bir bakmışım 10 dakikadır kendi kendimle, sanki karşımda biri varmış gibi tartışıyorum, konuşuyorum. Sürekli insanları düşünmekten yoruluyorum, birilerine bir şeyler anlatırken ya da yazarken acaba cümlemde yanlış anlaşılacak bir yer var mı? Ya da acaba cümlemde cımbızlama yapılabilecek bir şey var mı diye çok düşünüyorum. Çünkü sosyal medyada genelde insanlar düzgünce konuşmak yerine karşısındakini aşağılamaya, açığını bulma peşinde. (konudan konuya atlamış olabilirim kusura bakmayın)
Mesela parantez içindeki cümleyi yazarken bile bir anda düşünce paradoksuna girdim. Düşüncelerim farklı düşünceleri açıyor :(
 
Arkadaşlar merhaba ben 16 yaşındayım ve şu an 11. sınıfım. Ego kasmak gibi olmasın ama yaşıtlarımdan zeki olduğumu düşünüyorum ve çevremden de öyle duyuyorum. Malum pandemiden kaynaklı 1,5 sene okula gitmedik ve bu 1,5 sene bittikten sonra içimdeki düşünceler ve hisler değişmeye başladı. Artık hayattan zevk almıyordum, şu hayatta en sevdiğim şey teknoloji ve yazılımdır ama bunlarla ilgilenmek bile istemiyorum. Uzun zamandır içimde bir his yok. Bugün teyzem vefat etti ama bir şey hissetmedim. Gerçekten çok zengin olmak istiyorum. Para kazanmak istiyorum ama hiç hevesim yok. Etrafımdaki herkese hayallerimden bahsederdim onlar benim zengin olacağıma neredeyse inanıyordu. Ama ben de o heves kalmamıştı. Bir psikiyatriste gittim ve bana ilaçlar verdi ve 1 ay sonra gelmemi söyledi. Gittim ilaç değiştirdik ve yine 1 ay sonra gel dedi. Randevu alamadım ve ilaçlarım bitmek üzeriydi. İlaçları yeniden yazması için gittik ve bana aynı ilaçları yazdı. Bana bir form vermişti ben de onu doldurdum ve doktora verdim. Bana "bunu kontrol edemem randevu aldığın zaman kontrol ederim" dedi. Ama bunu okuması, bakması maksimum 2 dakika. Neyse ertesi gün randevu buldum ve gittim. Bana farklı ilaçlar almam gerektiğini söyledi. Sanki benimle dalga geçiyordu. 2 dakika kontrol etse yine farklı ilaç alacaktım. İlaçlara olan ümidimi bitirdi neredeyse. Dün gece ilaçlarımı yakmak istedim. Konu üniversiteden açıldı ve ben de yazılma yönelmek istediğimi söyledim ve üniversitede öğretilen yazılımı internetteki eğitimlerden alabileceğimi söyledim ve öğretmenlerin PDF'den okuduğunu söyledim. Bana "sen üniversiteye gitmedin ben gittim. Öyle değil" dedi. Beynimden vurulmuşa döndüm. Nasıl bir doktor böyle diyebilir, nasıl bunu göremez? Belki de ben bunu abartıyorumdur. Neyse çıktık doktordan ben rehber öğretmenimi aradım ve bunları anlattım. Bana "bence ilaçlarını kullan yoksa bu sorunları çözemeyiz" dedi. Hastanede olduğumuz için sonra arayayım dedim. Eve geldim ve mesaj attım "müsait misiniz?" diye. Görüldü attı :D. 1-2 saat sonra aradım ve meşgule attı. Döner herhalde dedim ama dönmedi. Dedim ki bu adam zorunlu olduğu için benimle konuşuyor okul dışı benim sorunlarım için ne yapsın? Bildiğiniz bir çıkmazın içindeyim. Kafamı 1 hafta toparlamak istesem yarın yarın sınavlarım başlıyor. Hayır sınavlarım olmazsa bile ben oturup boş duramıyorum. Sürekli aklımda ne yapacağım, boş duramam, zaman kaybediyorum gibi şeyler geçiyor. Bir çıkmazın içindeyim sanki. İlaçları bırakmak istemiyorum ama o doktorun dedikleri... Ben biriyle konuştuğum zaman karşıdaki kişiyi elimden geldiğince anlamaya ve üzmemeye çalışırım. En küçük ayrıntıyı bile düşünürüm. Ama insanların böyle yapmaması artık beni bu düşünceden neredeyse çıkaracak. Yarın gidip rehber öğretmenimle açık açık konuşacağım. "benimle sadece işiniz gereği ilgileniyorsunuz, sorunlarım sizin için önemli değil" gibi gibi. Sizce ne yapmalıyım? Aslında konu böyle kısa değil. Yazdıklarım biraz ergence ve sadece 3 kişi arasında dönen bir şeymiş gibi oldu. Ama öyle değil. Düşündüklerimi kelimeye dökemiyorum.
Kanka hayallerini para üzerine değilde başarı üzerine kur başarı sana daha çok para getirir.
 
Kanka hayallerini para üzerine değil de başarı üzerine kur başarı sana daha çok para getirir.

Farkındayım ama bu düşünce tarzından çıkamıyorum.

En son yazacağım şeyi başta söylüyorum. Sen nasıl içini dökmüşsün bize, bende sana uzun uzun içimi döktüm. Umarım hepsini okursun, şimdiden iyi okumalar😄.

Öncelikle şunu söyleyeyim hissizlik ve isteksizliğin pandemi kaynaklı değil, pandeminin sadece biraz daha arttırıcı etkisi olmuştur. Senin civarlarında yani lise 1-3 veya 15-17, hangisini istersen onu al, sendeki hissizlik olayı bende de hat safhada vardı.

Lise 2'ye giderken kanserden dedem vefat etti (annemin babası) bütün akrabalarım hüngür hüngür ağlarken bitik haldeyken, normal zamanda üzüntüsünü hiçbir şekilde belli etmeyen babamın bile en azından sela okunurken ağladığını görmüşken, dedemle herkesten çok vakit geçirdiğim halde kısacık bir an dışında ne üzgün hissedebildim ne ağlayabildim.

Aynı şekilde o zamanlarda düşünce olarak hep çıkmazdaydım ders çalışmam lazım çalışamıyorum, oyun oynamak en sevdiğim şey bilgisayarın başına zorla gidiyordum. Yani dehşet bir isteksizliğim vardı.

Yazdıklarına göre sende biraz benim gibisin insanları farkında olmadan biraz fazla inceleyen, hareketlerine takılan. Şu anda yapabileceğin en iyi şey akışına bırakman, isteksiz misin mümkün olduğunca bir şeyler yapmaya çalış ama isteksiz kal niye isteksizim diye fazla takılma. Mümkün olduğunca karşındakilerinin hareketlerine daha az takılmaya çalış, üzülemediğin şeye niye üzülemedim diye takılma (emin ol odun gibi değilsindir 😃 ).
Bence aşırı derece kötü hissetmediğin sürece o ilaçları kullanma farkında olmadan kendini yıpratabilirsin.

Rehber öğretmenine bir şey söyleme çünkü insanlar değişmiyor. Bir şey söylersin ister istemez bir ağız dalaşı olur yine sen üzülürsün. Mesela bende üniversite 2. sınıftayım okulda danışman hocamı bulamadığım için bazı bilmediğim şeyleri sormak için mail atıyorum adam bana yardımcı olmaktan çok niye resmi dil kullanmamışım diye satır satır; o kelime mailde kullanılmaz bu kullanılmaz diye yazı yazıyor, senin düşündüğün gibi bir şey söylemeye kalksam durduk yere benim canım sıkılacak karşımdaki kendini değiştirmeyecek. O yüzden boş ver.

Ayrıca okul konusunda sakın üniversiteden vazgeçme, daha 11. sınıftasın temelin olmasa bile gayet rahat toparlayabilirsin derslerini. Gerekirse 0 kitaplar al bu zamanda veya yazın kendini biraz daha zorla, erken kalk ve elinden geldiği kadar çalış zahmetsiz rahmet olmaz diye bir söz vardır o hesap. Emin ol bir fabrikaya işçi olarak girmediğin sürece yazılım gibi bir işten devam etmeye kalkarsan diplomasızlık diğerlerine göre seni çok geri atabilir iş başvurularında. Okurken kendini geliştirirsin. Üniversite de çok daha fazla zamanın olacak. Bu yüzden devam etmen senin yararına olur çünkü, hem diploman olur hem de mezun olduğun alanda gayet yeterli biri olursun. Belki kendi işini kurup zenginlik hedefine de bu şekilde ulaşabilirsin 😃.

Hocam çok haklısınız ama üniversite okumak istemiyorum. Hem derlerslerde iyi değilim hem anlamayacakmışım gibi hissediyorum. 12. sınıfta açığa geçip yazılım öğrenmek istiyorum ve kendi uygulamamı yapmak istiyorum. Bir iş yerinde çalışmak için şirket benim diplomamı sormayacak. Ben uygulamamı o kadar iyi yapacağım ki beni işe alacak.
 
Hocam çok haklısınız ama üniversite okumak istemiyorum. Hem derlerslerde iyi değilim hem anlamayacakmışım gibi hissediyorum. 12. sınıfta açığa geçip yazılım öğrenmek istiyorum ve kendi uygulamamı yapmak istiyorum. Bir iş yerinde çalışmak için şirket benim diplomamı sormayacak. Ben uygulamamı o kadar iyi yapacağım ki beni işe alacak.
Senin zamanında bende iyi değildim, ders çalışarak bir nebze de olsa üniversiteye kadar toparlayabildim kendimi pandemi de bende biraz patladım ama olsun sende bu kadar ümitsiz olma vaktin çok, kendine bir hedef belirle yavaş yavaş yap gerekirse sıfırdan başla vaktin çok bu arada kendine de vakit ayır diğer şeylerden de geri kalma oyunda oyna, yazılımla da uğraş, ne güzel lisedesin ve yazılım temelin de var.

Ayrıca doğru diplomanı sormayacaklar ama çok fazla bilgin yoksa başvuruların içinde ilk elenen olacaksın diploma olmadığı için, iş başvurusunda üniversite mezunu birinin 1 dil bilmesi gerekiyorsa senin aynı statüyü yakalayabilmen için belki 4-5 dili en iyi seviye de bilmen gerekecek.

Çok ümitsizliğe kapılmışsın ama dediğim gibi akışına bırak, anlamayacakmışsın gibi hissetmen şu durumda normal, bir başlarsan gerisi gelir. En azından üniversiteyi de yapacağın iş konusunda bilmen gereken sistematik bilgiyi alacağın yer olarak, hedefine ulaştıracak önemli bir basamak gibi düşün.
 
Arkadaşlar merhaba ben 16 yaşındayım ve şu an 11. sınıfım. Ego kasmak gibi olmasın ama yaşıtlarımdan zeki olduğumu düşünüyorum ve çevremden de öyle duyuyorum. Malum pandemiden kaynaklı 1,5 sene okula gitmedik ve bu 1,5 sene bittikten sonra içimdeki düşünceler ve hisler değişmeye başladı. Artık hayattan zevk almıyordum, şu hayatta en sevdiğim şey teknoloji ve yazılımdır ama bunlarla ilgilenmek bile istemiyorum. Uzun zamandır içimde bir his yok. Bugün teyzem vefat etti ama bir şey hissetmedim. Gerçekten çok zengin olmak istiyorum. Para kazanmak istiyorum ama hiç hevesim yok. Etrafımdaki herkese hayallerimden bahsederdim onlar benim zengin olacağıma neredeyse inanıyordu. Ama ben de o heves kalmamıştı. Bir psikiyatriste gittim ve bana ilaçlar verdi ve 1 ay sonra gelmemi söyledi. Gittim ilaç değiştirdik ve yine 1 ay sonra gel dedi. Randevu alamadım ve ilaçlarım bitmek üzeriydi. İlaçları yeniden yazması için gittik ve bana aynı ilaçları yazdı. Bana bir form vermişti ben de onu doldurdum ve doktora verdim. Bana "bunu kontrol edemem randevu aldığın zaman kontrol ederim" dedi. Ama bunu okuması, bakması maksimum 2 dakika. Neyse ertesi gün randevu buldum ve gittim. Bana farklı ilaçlar almam gerektiğini söyledi. Sanki benimle dalga geçiyordu. 2 dakika kontrol etse yine farklı ilaç alacaktım. İlaçlara olan ümidimi bitirdi neredeyse. Dün gece ilaçlarımı yakmak istedim. Konu üniversiteden açıldı ve ben de yazılma yönelmek istediğimi söyledim ve üniversitede öğretilen yazılımı internetteki eğitimlerden alabileceğimi söyledim ve öğretmenlerin PDF'den okuduğunu söyledim. Bana "sen üniversiteye gitmedin ben gittim. Öyle değil" dedi. Beynimden vurulmuşa döndüm. Nasıl bir doktor böyle diyebilir, nasıl bunu göremez? Belki de ben bunu abartıyorumdur. Neyse çıktık doktordan ben rehber öğretmenimi aradım ve bunları anlattım. Bana "bence ilaçlarını kullan yoksa bu sorunları çözemeyiz" dedi. Hastanede olduğumuz için sonra arayayım dedim. Eve geldim ve mesaj attım "müsait misiniz?" diye. Görüldü attı :D. 1-2 saat sonra aradım ve meşgule attı. Döner herhalde dedim ama dönmedi. Dedim ki bu adam zorunlu olduğu için benimle konuşuyor okul dışı benim sorunlarım için ne yapsın? Bildiğiniz bir çıkmazın içindeyim. Kafamı 1 hafta toparlamak istesem yarın yarın sınavlarım başlıyor. Hayır sınavlarım olmazsa bile ben oturup boş duramıyorum. Sürekli aklımda ne yapacağım, boş duramam, zaman kaybediyorum gibi şeyler geçiyor. Bir çıkmazın içindeyim sanki. İlaçları bırakmak istemiyorum ama o doktorun dedikleri... Ben biriyle konuştuğum zaman karşıdaki kişiyi elimden geldiğince anlamaya ve üzmemeye çalışırım. En küçük ayrıntıyı bile düşünürüm. Ama insanların böyle yapmaması artık beni bu düşünceden neredeyse çıkaracak. Yarın gidip rehber öğretmenimle açık açık konuşacağım. "benimle sadece işiniz gereği ilgileniyorsunuz, sorunlarım sizin için önemli değil" gibi gibi. Sizce ne yapmalıyım? Aslında konu böyle kısa değil. Yazdıklarım biraz ergence ve sadece 3 kişi arasında dönen bir şeymiş gibi oldu. Ama öyle değil. Düşündüklerimi kelimeye dökemiyorum.

Aynı duruma yaklaşık 1 sene önce düştüm ve hala durum devam ediyor bende de. Ancak benden başka bu durumu kimse düzeltemez ve bunu bildiğimden ne doktora ne rehbere gittim. Üniversiteye girdim ama hala aynıyım. Bazı konular tekrar kafamda tetiklenince alkol kullanıyorum. Sigarayı bırakırım diyordum bu mevzular yüzünden daha da çok içiyorum. Bu durumu olurda bir şekilde çözebilirsen, bana da birkaç kelime sarfetmekten çekinme lütfen.
 
Ego kasmak gibi olmasın ama yaşıtlarımdan zeki olduğumu düşünüyorum ve çevremden de öyle duyuyorum.
Bundan sonrasını ciddiye alamadım dostum. Zeka böyle bir şey değil bunu kendine diyen birisi muhtemelen kompleksli aptalın tekidir ama ergenliğinin zirve yaptığı bir dönemde olduğun için bir şey diyemiyorum. Bu tür düşünceler ergenlikte normal. Yirmili yaşlarına doğru hayat görüşün iyice oturur. Bu tür şeyleri kafana takma ve derslerine bak.
 
Bundan sonrasını ciddiye alamadım dostum. Zeka böyle bir şey değil bunu kendine diyen birisi muhtemelen kompleksli aptalın tekidir ama ergenliğinin zirve yaptığı bir dönemde olduğun için bir şey diyemiyorum. Bu tür düşünceler ergenlikte normal. Yirmili yaşlarına doğru hayat görüşün iyice oturur. Bu tür şeyleri kafana takma ve derslerine bak.

Hocam ben dediğim gibi ego kasmıyorum, sadece belirtmek istedim. Dediğim gibi birçok şeyi yazmadım ama yazsam gerçekten yaşıtlarıma göre önde olduğumu siz de söylersiniz.

Aynı duruma yaklaşık 1 sene önce düştüm ve hala durum devam ediyor bende de. Ancak benden başka bu durumu kimse düzeltemez ve bunu bildiğimden ne doktora ne rehbere gittim. Üniversiteye girdim ama hala aynıyım. Bazı konular tekrar kafamda tetiklenince alkol kullanıyorum. Sigarayı bırakırım diyordum bu mevzular yüzünden daha da çok içiyorum. Bu durumu olurda bir şekilde çözebilirsen, bana da birkaç kelime sarfetmekten çekinme lütfen.

Umarım söyleyebilirim.

Senin zamanında bende iyi değildim, ders çalışarak bir nebze de olsa üniversiteye kadar toparlayabildim kendimi pandemi de bende biraz patladım ama olsun sende bu kadar ümitsiz olma vaktin çok, kendine bir hedef belirle yavaş yavaş yap gerekirse sıfırdan başla vaktin çok bu arada kendine de vakit ayır diğer şeylerden de geri kalma oyunda oyna, yazılımla da uğraş, ne güzel lisedesin ve yazılım temelin de var.

Ayrıca doğru diplomanı sormayacaklar ama çok fazla bilgin yoksa başvuruların içinde ilk elenen olacaksın diploma olmadığı için, iş başvurusunda üniversite mezunu birinin 1 dil bilmesi gerekiyorsa senin aynı statüyü yakalayabilmen için belki 4-5 dili en iyi seviye de bilmen gerekecek.

Çok ümitsizliğe kapılmışsın ama dediğim gibi akışına bırak, anlamayacakmışsın gibi hissetmen şu durumda normal, bir başlarsan gerisi gelir. En azından üniversiteyi de yapacağın iş konusunda bilmen gereken sistematik bilgiyi alacağın yer olarak, hedefine ulaştıracak önemli bir basamak gibi düşün.

Aklımda niyeyse üniversiteyi bitirdim.
 
Bu arada ben İskenderun'dayım.
Ben de üniversite için Trabzon'dayım. Belki bir gün yüz yüze görüşürüz.

Bende aynı böyleyim, bu yüzden bazen kafayı yiyesim geliyor. Neden yani bir insan karşısındakinin hislerini umursamadan konuşur ki? Acaba ben mi fazla detaylı düşünüyorum ya da fazla kafaya takıyorum? Bunları takmamaya, düşünmemeye çalışsam bile bir bakmışım 10 dakikadır kendi kendimle, sanki karşımda biri varmış gibi tartışıyorum, konuşuyorum. Sürekli insanları düşünmekten yoruluyorum, birilerine bir şeyler anlatırken ya da yazarken acaba cümlemde yanlış anlaşılacak bir yer var mı?
Ben aynen buydum. İlaçlar sağ olsun bunu oldukça azalttı, düzgün bir psikiyatriste gitmekten çekinmeyin.

Aynı duruma yaklaşık 1 sene önce düştüm ve hala durum devam ediyor bende de. Ancak benden başka bu durumu kimse düzeltemez ve bunu bildiğimden ne doktora ne rehbere gittim. Üniversiteye girdim ama hala aynıyım.
Belki bende olduğu kronikleşmiştir, ben psikiyatriste gitmenizi öneriyorum. Düzgün bir ilaç tedavisi çok işe yarar.

Aklımda niyeyse üniversiteyi bitirdim.
Bence bunu daha fazla insanla konuşmalısın. Linkedin'den alanında uzman insanlara mesaj yaz, onların fikirlerini al. Bak bakalım ne diyorlar? Kaybedecek bir şeyin yok sonuçta.

Üniversite derslerden ibaret değil. Ortak amaçlarının olacağı insanlarla buluşma, birlikte iş yapma şansın var. Örneğin bizim üniversitede Creatiny takımı var, Teknofest'de üç kere birinci olmuş. Enerji Teknolojileri Topluluğu var, yine Teknofest'e katılıp derece elde etmiş. Bu imkanları üniversite dışından bulman zor. Ayrıca bu motivasyonsuzlukla nasıl kendini geliştirebilirsin?

Dersler dediğin halledilir. Alırsın temel seviye kitapları biraz çalışırsın aslında ne kadar kolay olduğunu görürsün. Ben bu konuda seninle aynıydım, basit bir denklemi bile çözemiyordum. 11. sınıfta matematik hocam Antrenmanlarla Matematik ve Antrenmanlarla Geometri kitaplarıyla performans ödevi verdi. O zamana kadar kendimi matematik zekası olmayan biri sanıyordum. Meğer sadece temel eksikliğim varmış. Sende de durum böyle muhtemelen.

Yazdıklarına göre sende biraz benim gibisin insanları farkında olmadan biraz fazla inceleyen, hareketlerine takılan. Şu anda yapabileceğin en iyi şey akışına bırakman, isteksiz misin? Mümkün olduğunca bir şeyler yapmaya çalış ama isteksiz kal niye isteksizim diye fazla takılma. Mümkün olduğunca karşındakilerinin hareketlerine daha az takılmaya çalış, üzülemediğin şeye niye üzülemedim diye takılma (emin ol odun gibi değilsindir 😃).
Bence aşırı derece kötü hissetmediğin sürece o ilaçları kullanma farkında olmadan kendini yıpratabilirsin.
Son cümleniz hariç katılıyorum, ben de normalde tıpatıp aynıyım. Düzgün bir psikiyatrist gözetiminde ilaçlar, gerekliyse kullanılmalı.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı