Kasıtlı olarak öğrencileri Dersten Geçirmeyen bölüm başkanı

Adamı şikayet etsen de o mektup kendisine gider. :D İTÜ'de de fizik mühendisliği bölümünde Nihat Berker öyleymiş. :D
 
''Bu duvarı görüyor musun? Bundan geçebilir misin? Hayır! O zaman benden de geçemezsin.''

Bir üniversite gezisinde bu diyaloğa şahit oldum.

Allah yardımcın olsun. :)
Çok güzel bir örnek olmuş sağolun efenim :)

Lise ve üniversitede öğretilen bilişim konularını yetersiz buluyorum. Kendinizi yazılım alanında ilk olarak Visual Studio ile başlatın.
Zaten öyle yaptım ve ciddi manada işler alıp teslim etmeye başladım bile şimdiden. Bitirme projem tüm bölüm arasında en iyi ve en geniş kapsamlı proje, gerçek hayata da geçmiş bir proje. Yazılım dersleri desen keza yattığım yerden AA'lar ile geçiyorum.

Ancak arada bazı dersler gereksiz derecede zorlaştırılıyor. Kalan kişi sayısı bu kadar yüksek ise bir sıkıntı var demektir, bu çocuklar bu dersi anlamıyor demektir. Amaç öğrenci bırakmak olmuş bir şeyler öğretmek değil.
 
Üniversite hocalarının canavar olduğuna dair genel bir kanı var. Evet halden anlamayan daha doğrusu anlamak istemeyen, sahip olduğu mesleğin değerini düşürenler var. Ama her hocayı aynı kefeye koymamak lazım burada anlattığınız gibi sakince boş bir vaktinde konuşun. Şikayet eder gibi değil vaziyet bu ne yapabiliriz şeklinde.

Bir hocanın hayatında eksik olmayan iki öğrenci tipi var. Biri sürekli şikayet eden diğeri ise her zaman için fazladan not isteyen. Eğer hoca karşısındaki öğrencinin bu ikisinden biri olduğuna ikna olursa ne yaparsan yap dinlemeyecektir. O yüzden kelimeleri özenle seçmekte fayda var.
 
Maalesef bu öğretim görevlisi olarak geçen insanların adlarının yanına aldıkları profesör sıfatını kötüye kullanması ben ne dilersem o olur tavırlarında dolaşması çok üzücü bir durum. Şahsım adına okuduğum bölümde adı ve dersi hafife alınmayacak bir 'profesör' var. Kendisi açık açık bizzat yüzüme ben size büt açacağım ama boşuna çalışmayın hiç birinizi geçirmeyeceğim dedi. O günden sonra anladım ki bu insanlara ne kadar iyi davranırsanız davranın ünvanlarından dolayı sizi bir denek bir zevk alma aracı olarak kullanmaktan asla vazgeçmeyecekler. Bazı arkadaşlar abarttığımı düşünebilirler ama çoğu derste uyuyan ve yine bu adamın dersinde not alan ki not aldığım tek derstir ben bu dersten hiç geçerim gözüyle bakmıyorum. Kaldı ki bu hocalar size kafayı takarsa haliniz daha da beter. İstanbul Ticaret Üniversitesinde tek dersten dolayı mezun olamayan bir arkadaşım ancak hocanın vefatı üzerine dersten geçebildi. Bazen üniversitelerde insanı öyle bir psikolojiye sürüklüyorlar ki ölüme sevinecek kıvama geliyorsunuz. O telefon konuşması hala daha aklımda arkadaşım beni arayıp 'oğlum hoca ölmüş be ölmüş çok mutluyum ' demişti. O an kendi arkadaşımdan şüphe ettim. Sonra sonra kendi üniversitemde böyle hocaların varlığını bizzat kendim deneyimleyince hem arkadaşımdan şüphe ettiğim için hemde böyle insanların varlığından dolayı büyük üzüntü duymuştum.
 
Uyarı! Bu konu 8 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Yeni konular

Geri
Yukarı