Kendinize hakim olmanız sizi çoğu zaman beladan uzak tutup koruyacaktır, bakın burası çokomelli.
Kavga etmek tabii ki ''normal ve kafası yerinde olan'' bir insanın istemeyeceği bir durumdur. Anlık bir öfke için sicilimize, özgürlüğümüze, canımıza ve vicdanımıza kalıcı zararlar vermemek gerek. Ama bazen öyle olaylar gelişiyor ki kavga etmekten başka çaren de kalmıyor. 1.86 metre, 83 kilo, uzun süredir vücut geliştirme ve daha farklı sporlar ile uğraşan biri olarak sokakta gördüğüm Türk erkeklerinin ortalaması üstünde bir vücudum var. Şansıma boksör çıkmazsa karşıma çıkacak çoğu kişiyi ''haşat'' edebilirim ancak arkadan gelen 1.60 metre, 50 kilo elemanın sırtıma bıçağı saplayamayacağının garantisini bana kimse veremez. Ringde olmadığımız için sokak kavgasında her şey spontane gelişir ve hiç uğruna bomboş bir olayda can verebilirsiniz. Siz yerde can verirken kimsenin de umurunda olmaz, haklı - haksız davası biter, olan size, sevdiklerinize olur, adaleti işlemeyen bir ülkede de karşıdakine ne olur bilinmez.
Bu sebeple son ana kadar kavga bizi bulmadıkça biz kavgadan kaçıyoruz arkadaşlar. Öfke kontrolü sağlayarak, sakinleşip konuşmayla işleri çözme yöntemlerine başvuruyoruz. Bu tür durumlarda uzlaşmacı davranmaya çalışan ben yanımdaki sevdiklerime laf veya fiziksel bir hasar geldiğine köpürüp tüm medeniyetimi kaybeden tayfadayım. Bu durumda bahsettiğim tavsiyeler benim için devre dışı kalabiliyor. Öldürecek hale getirmeyecek kadar özdenetimim var en azından, kendime hakim olabiliyorum, öfke sorunum yok.