Kavga öncesindeki duygu korku mu?

rowls14

Centipat
Katılım
28 Aralık 2019
Mesajlar
92
Merhabalar, yaşım 20 lise yıllarım da bile sürekli kavga etmişimdir kavgadan hiç geri kaçmadım. Ama aklıma takılan hep bir şey vardı, kavga etmeden önce hep sanki korkaklık gibi bir duygu hissederim kaçmak gibi değil de ya da dayak yer miyim gibi bir duygu değil ama vücudum titrer. Hep merak etmişimdir acaba ben korkuyor muydum yoksa başka bir şey mi?
 
Son düzenleyen: Moderatör:
27 yaşındayım hiç kavga etmedim hayatımda. Başınıza büyük belalar açabilirsiniz, o duyguyu da hissetmeyin kavga da etmeyin bunlar gereksiz ve zayıf karakterli insanların yapacağı işler. Siz öyle olmayın.
Lise zamanlarıydı zaten şimdi mesleğim polislik üstüne doğal olarak kavgalardan uzak duruyorum sadece hissettiğim o duygu tam olarak neydi onu merak etmiştim.
 
Sanırım vücudunda bunlar oluyor:
1588648860783.png
 
Demek ki kavga etmek senin için hâlâ bir refleks olmamış ki bu aslında iyi bir şey. Kendini kontrol edip kavgadan uzak durmak daha mantıklı olan seçenek. Sonuçta kiminle kavga ettiğini bilemezsin, karşındaki hiç beklemediğin anda boşta olan eliyle bıçağı çekip böğrüne de saplayabilir. Laftan anlamayacağı belli olanlara girişme "refleksi" olan biri olarak söyleyeyim, bir gün b*k yoluna gitmiş olduğumun haberi çıkarsa şaşırmamak lazım. Bu bıçak olayı da başıma geldi, refleksim sayesinde hâlâ net görünen basit birkaç yarayla o gün kavgadan çıktım ama yarın ne olacağını kimse bilemez...
Bunlar gereksiz ve zayıf karakterli insanların yapacağı işler.
Burada bana da sağlam bir laf gelmiş oldu ama dediğin çoğu zaman doğru. Hadi ben biraz fazla tahammülsüz oluyorum kötü niyetli birine karşı, kabul ediyorum ancak bazı zamanlar kavgadan uzak durmak mümkün olmayabiliyor. Mesela maç çıkışı takımının yenilgisine kafası bozulup sinir atmak isteyen birkaç dallama etrafını sarabiliyor. Arkadaşımın başına geldi hem de yanında kız arkadaşı varken...
 
Son düzenleme:
Kendinize hakim olmanız sizi çoğu zaman beladan uzak tutup koruyacaktır, bakın burası çokomelli.

Kavga etmek tabii ki ''normal ve kafası yerinde olan'' bir insanın istemeyeceği bir durumdur. Anlık bir öfke için sicilimize, özgürlüğümüze, canımıza ve vicdanımıza kalıcı zararlar vermemek gerek. Ama bazen öyle olaylar gelişiyor ki kavga etmekten başka çaren de kalmıyor. 1.86 metre, 83 kilo, uzun süredir vücut geliştirme ve daha farklı sporlar ile uğraşan biri olarak sokakta gördüğüm Türk erkeklerinin ortalaması üstünde bir vücudum var. Şansıma boksör çıkmazsa karşıma çıkacak çoğu kişiyi ''haşat'' edebilirim ancak arkadan gelen 1.60 metre, 50 kilo elemanın sırtıma bıçağı saplayamayacağının garantisini bana kimse veremez. Ringde olmadığımız için sokak kavgasında her şey spontane gelişir ve hiç uğruna bomboş bir olayda can verebilirsiniz. Siz yerde can verirken kimsenin de umurunda olmaz, haklı - haksız davası biter, olan size, sevdiklerinize olur, adaleti işlemeyen bir ülkede de karşıdakine ne olur bilinmez.

Bu sebeple son ana kadar kavga bizi bulmadıkça biz kavgadan kaçıyoruz arkadaşlar. Öfke kontrolü sağlayarak, sakinleşip konuşmayla işleri çözme yöntemlerine başvuruyoruz. Bu tür durumlarda uzlaşmacı davranmaya çalışan ben yanımdaki sevdiklerime laf veya fiziksel bir hasar geldiğine köpürüp tüm medeniyetimi kaybeden tayfadayım. Bu durumda bahsettiğim tavsiyeler benim için devre dışı kalabiliyor. Öldürecek hale getirmeyecek kadar özdenetimim var en azından, kendime hakim olabiliyorum, öfke sorunum yok.
 
Korkun, aklını köreltmediği sürece bir problem yok. Korku oldukça normal bir histir. İnsanı hayatta tuttuğu söylenir. Korkusuz insan yoktur, kendisini güçlü göstermek için korkusuz numarası yapan insan vardır. Ayrıca kavganın bir şeyleri çözebileceğini sanmıyorum. El, elden üstündür. Siz gidip X kişisini döversiniz, X kişinin tanıdığı gelip sizi döver. Bu kurgu bu şekilde ilerleyip, sonu pişmanlık yaşatacak olaylara dönebilir. En kritik nokta, kendini ezdirmemek ile vasıfsız bir birey olma arasındaki ince çizgidir. Yeri geldiği zaman, birilerine şiddet uygulamak zorunda bırakılabilirsiniz, kendinizi savunmak için uygulamanızı ve karşı tarafa büyük bir etken bırakmamanızı öneririm.

Kedi, köpek gibi ''zıt'' olarak değerlendirebileceğimiz canlılar bile yeri gelince birlikte yaşayabiliyorlar. Konuşabilen, derdini net şekilde anlatabilen insanlara kavga etmek yakışmaz. Benim için işini düzgün yapan, en azından milleti için bir şeyler yapmayan çalışan ve ailesine destek olabilen insanlar en güçlü insanlardır, kavgayla bu insanları yenmeniz mümkün değil. Kısacası insanlara kavga etmek hiç yakışmıyor ama dört ayaklı insanların da mecburen terbiye edilmesi gerekiyor.
 
Uyarı! Bu konu 6 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Technopat Haberler

Yeni konular

Yeni mesajlar

Geri
Yukarı