Kraliçe 2. Elizabeth hayatını kaybetti

Emin ol Atatürk de günümüzde dostluk kurardı. Düşmanlıkla diplomasi yürümez.

Atatürk, Kral 8. Edward ile İstanbul'da. 1936.
Eki Görüntüle 1514702

Atatürk zaten barış için uğraştı sürekli. Savaştan sonra güzel ilişkiler kurmaya çalıştı diğer ülkelerle. Keşke ölmeseydi Atam…
 
"Tanrının lütfü" ile doğduğu için başa gelmiş bir otorite.
Liz Truss ülkeyi birleştirebiliyor mu? Elizabeth bunu yapabiliyordu. Tanrının lütfu ile doğan herkesi krallığın başına koymuyorlar. Kraliyet Ailesi dediğimiz ailede yüzlerce aday var, içlerinden birkaç tanesini veliaht seçiyorlar ve bir tanesi başa geçiyor. Doğduğu an kraliçe olarak doğmuyor.
En basitinden Kuzey İrlanda Sorunu The Troubles - Wikipedia. Savaş olduğu tartışılabilir ama "kanlı" olduğu kesin.
IRA dediğin masum sivilleri öldüren terörist bir örgüt. İrlanda da Birleşik Krallık'ı destekliyordu.
Bu daha çok Soğuk Savaş ile alakalı. Yine NATO'ya bağlanıyor çünkü Yemen kritik bir yeri kontrol ediyor. Kızıldeniz'in çıkış noktasını Sovyetlere vermek Birleşik Krallık için ölümcül olurdu. Bu dönemde Hindistan ve Pakistan arasındaki çatışmalar da şiddetleniyordu ve Birleşik Krallık'ın bu bölgedeki kontrolü kaybedilirse başta Avustralya, Yeni Zelanda ve Hindistan olmak üzere kritik ülkelerin kontrolü kısmen de olsa Sovyetler Birliği'ne geçerdi.

Bu agresif bir operasyondan çok tüm kolonileri koruma girişimidir.
Kraliçe olduğu dönemde ve sonrasında uzun zaman boyunca eşcinsellere ayrımcılık vardı. Bu o günün şartlarıydı. Kraliçe de olsa ülkesini karşısına alıp konuşamaz çünkü eşcinsellik o zaman oralarda da "ayıp" görülüyordu.

Erkeklere eşcinsellik 1967 yılında yasallaşmış, yasal olarak kimliklerini değiştirmelerine 2005 yılında izin verilmiş. Eşcinsel evlilik ise 2010 yılında uyarlanmış. Elizabeth zaten 1967 yılında 45 yaşındaydı. Yaşlı insanların böyle yeniliklere uyum sağlamasını bekleyemezsin.

Ayrıca gönderdiğin yazıda da yasağın sonradan kaldırıldığı yazıyor, demek ki hata yaptıklarının farkına varmışlar.
 
Son düzenleme:
Kral, Kraliçe, Prens v.s gibi kavramların ingiltere'de hala sembolik olduğunu ve Kraliyet ailesinin etliye sütlüye karışmadığını zannedenler var. Biliyorum yıllardır sizlere medya aracılığıyla pompalanan Demokrasinin beşiği, insan hakları gibi kavramlar nedeniyle beyninize bunlar kazıtıldı..

Fakat İngiltere ve birçok avrupa ülkesi (Belçika, İspanya, Hollanda v.s) hala Monarşi ile yönetiliyor. Asıl Başbakanlar sembolik İngiltere'de.. Kraliyet ailesinin izni olmadan başbakan olamaz kimse. Seçim falan hikaye. Başbakanı Kral ya da kraliçe atar. Ordu komutanını Kral ya da kraliçe atar. Paraların üstünde kral ya da kraliçenin resmi vardır. Birçok kurumda Kraliçe'den izin almadan işlem yapılamaz. Kral ya da kraliçenin izni olmadan siyaset yapılamaz. Gerçekten baya semboliklermiş Bir kere akıl var mantık var. Binlerce yıllık kraliyet aileleri topraklarının yönetme yetkisini seçimle gelen başbakana verip kendileri etliye sütlüye karışmayacak öyle mi ? Allah akıl fikir versin. Adamlar sadece ingilterenin değil, 20 ülkenin sahibi ve yönetme yetkisine sahip.. Özellikle kanada ve avustralya başbakanları Kraliyet ailesi için birer vali konumundadır. İzin almadan nefes bile almazlar.

Bu ingiliz aklı gerçekten çok çok tehlikeli. Günlerdir medya'da yorumları okuyorum; kraliçe için neredeyse gözyaşı döküyorlar. Eee hani kardeşim sen tek adamcılığa karşıydın ? Demokrasi falan filan ? Noldu ? Bir tane monark için neden ağlıyorsun ? İşte asimilasyon böyle olur.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için çerezleri kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…