Kulak üstü kulaklıkta kablolu mu kablosuz mu?

Duruma ve kişisel tercihlere göre değişebilecek bir tercih.

Konuyu "Oyun Kulaklığı" kategorisine açmışsınız. Ben kendi açımdan bilgisayar başında kullanılacak kulaklığın kablolu olmasını isterim. Üst düzey kulaklıklarda görmesek de kablosuz ile ilgili problem derdi yok, şarj derdi yok ki genelde bilgisayar başında kulaklık kullanım süresi daha uzundur. Bu gibi nedenlerden dolayı kablolu tercih ederim. Ayrıca kablosuz olması ekstra pahalı olması demek. Bu durumda aynı fiyatta kablolu bir kulaklığın daha kaliteli olmasını beklerim. Ve ayrıca bilgisayar başındayken kablo bana göre pek dert değil.

Ancak dışarıda kullanmak için kablosuz tercih ediyorum. Özellikle telefon cebimde yürürken kablo çok büyük problem. Kulaklığı çekmesi ayrı problem (kulak içi kulaklıklarda yaşanıyor gerçi bu, kulak üstünde yaşamazsınız), yürürken sallanması ayrı problem, jak girişinde kablonun bükülüp zamanla iş görmez hale gelmesi (kaç kulaklık haşat ettim bu olay yüzünden), kablonun dolanması gibi gibi problemler beni kablosuz kullanmaya iten nedenler.

Dediğim gibi, nerede ve nasıl kullanacağınız, amacınız ve kişisel düşünceleriniz tercihte önemli noktalar.
 
PC başında uzun saatler harcıyoruz. Kablosuz kulaklıkların uzun süre kullanımda insan beyninde hasar oluşturması muhtemel. Belki biz bunu şimdi fark etmeyebiliriz fakat ilerde bunun etkileri ortaya çıkacaktır. Dışarıda kullanırken yarım saat belki 1 saat gibi kısa süreli kullanımlarda oluşacak hasarın göz ardı edilebileceğini düşüyorum. Benim de tercihim PC başında kablolu dışarıdayken kablosuz olurdu.
 
Kablosuz kulaklıkların uzun süre kullanımda insan beyninde hasar oluşturması muhtemel. Belki biz bunu şimdi fark etmeyebiliriz fakat ilerde bunun etkileri ortaya çıkacaktır.
İyonize edici olmayan radyasyonun beyinde hasar oluşturabileceğine veya kansere sebep olabileceğine dair ortada bir kanıt yok. 🙂
 
İyonize edici olmayan radyasyonun beyinde hasar oluşturabileceğine veya kansere sebep olabileceğine dair ortada bir kanıt yok. 🙂

Şu anda kesin bir kanıt yok fakat bu hasar olmayacağı ya da kanıtlanmaycağı anlamına gelmiyor. Yarın birisi çıkıp kanıtlayabilir. Zararı olmadığıda kanıtlanmadı. Bende yazımı bunun doğrultusunda yazdım. Bir örnek vermek isterim. Uygun şartlarda güneşin altında 30 dakika beklediğimiz zaman deride ufak bir hasar oluşur fakat biz bu hasarı anlayamacak kadar küçüktür. Vücut bu hasarı çok rahat yenileyebilir. Fakat güneşin altında 5-6 saat kaldığımızda ciddi derece yanık ve deride bozulma görülür. Hasar çok büyük olduğunda derimiz kendini yenileyebilir. Beyin hücrelerininde aynı mantıkta çalıştığını düşünürsek. Kısa olan kullanımlarda kablosuz cihazların zararı hücreler tarafından yenilenebilir ama uzun kullanımda beyinde geri dönüşü olmayan hasarlar oluşabilir. Zararı varmış gibi düşünerek kısa kullanımlar tercih edersek sağlımızı koruyabiliriz.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı