Kur'an'ın meallerine inanmak zorunda mıyız?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
İşte bu nedenle genelde sadece meal değil tefsir tavsiye ediyorlar çünkü tefsir, yorum ve açıklamayı da içeriyor; müfessir (tefsiri yapan kişi) hangi ayeti nasıl çevirdiğini gerekçesiyle açıklıyor. Ama tabii bu bahsettiğim gerekçeli açıklamalar da o kişiye aittir neticede. En sağlıklısı Kur'an'ı Arapça öğrenerek incelemektir ama bunu yapmak çoğu durumda mümkün olmadığı için tefsir tavsiye ederler genelde.

Neticede arkadaş kafasını karıştıran bir konuda fikir sormuş. Neden doğru olmasın yahu? Asıl tam tersine İslam dünyasının bu konuyu netleştirmesi lazım bir an önce ama çok zor tabii. İslam'ın tartışmasız kabul edilen kitabı olan Kur'an'ı bile farklı farklı çevirenler olabiliyor. Kur'an'ın mealleri üzerine bile tartışmalar yapılıyorken, kim kimi referans alacak ki! Sırf bu nedenle bazı konularda itikatler ayrılıyor, bir tarikatin veya cemaatin ak dediğine öbürü kara diyor. Birbirini tekfir edenler (dinden çıkmış ilan edenler) var yahu tarikat farkı yüzünden. Türkiye'yi Darü'l harp ilan eden radikaller bile var.
 
Hawli
 
Ali İmran.7: O, sana Kitabʼı indirendir. Onun (Kurʼanʼın) bazı âyetleri muhkemdir, onlar kitabın anasıdır. Diğerleri de müteşabihtir. Kalplerinde bir eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onun olmadık yorumlarını yapmak için müteşabih âyetlerinin ardına düşerler. Oysa onun gerçek manasını ancak Allah bilir. İlimde derinleşmiş olanlar, 'Ona inandık, hepsi Rabbimiz katındandır' derler. (Bu inceliği) ancak akıl sahipleri düşünüp anlar.
 
Bak ben sana diyom ki müslümanım kardeşim. Tarık 5-8 arasındaki kelimelerin anlamlarını soruyorum. Selamun aleyküm desem, Kuran'dan "Aleyküm Selam" diye bir ayet bulup onu yazıcaksın ben senden bunu istemiyorum.
 

Davranışın doğru değil. Tabii ki güvenilir olan kaynaklara inanmak zorundayız, ki zaten arapça bilmeyip mealine inanmazsan hiçbir anlamı kalmaz ve Kuran'ı anlamamış olursun. Sen güvendiğin kaynakların mealine inan, ki en doğrusu da bu olacaktır. Allah'a emanet ol mümin kardeşim.
 
Bak ben sana diyom ki müslümanım kardeşim. Tarık 5-8 arasındaki kelimelerin anlamlarını soruyorum. Selamun aleyküm desem, Kuran'dan "Aleyküm Selam" diye bir ayet bulup onu yazıcaksın ben senden bunu istemiyorum.
tekil hali تَرْبِيَةٌ)(teraib) : Göğüs kemiği; göğsün sağ ve sol taraflarındaki dörder kaburga kemiği; insan göğsünde çenenin altında bulunan en üst kısımlar.

Sulb = Zürriyet, nesil, soy. Bel kemiği, omurga. Cemi (çoğul) si: اَصْلُبٌ-اَصْلابٌ صَلَبَ-يَصْلُبُ Çarmıha germek. İdam etmek, asmak. صَلَّبَ-يُصَلِّبُ Asmak, idam etmek.

Bel ile kaburga kemikleri arasından (86:7) (--- NOT: Bu ayette geçen “Bel kemiği ile göğüs kemikleri arasında çıkan” diye kastedilen erkek spermi(menisi)dir. Ateistler bu ifade ile haşa Kuran’ın, spermlerin çıkış noktası (üretim yeri) ile ilgili hata yaptığını iddia ederler. Oysa bunu iddia edenlerin, spermlerin üretim yerinin testisler olduğu bilgisinin çok eski olduğunu, hatta Kur’an’ın indirilmesinden çok daha önce insanlar tarafından bilinen bir mesele olduğunu düşünmeleri gerekirdi. Çünkü kölelerin, boğaların vb. hadım edilmesi gibi uygulamalar Peygamberimizden (s.a.v) çok daha önce yapılagelen uygulamalardı. Dolayısıyla spermlerin üretildiği organ (çıkış noktası) bilgisi çok çok eski bir bilgiydi. Bu bağlamda ilim sahipleri bu ayeti tercüme ederken “ O, sana Kitab’ı indirendir. Onun (Kur’an’ın) bazı âyetleri muhkemdir, onlar kitabın anasıdır. Diğerleri de müteşabihtir. Kalplerinde bir eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onun olmadık yorumlarını yapmak için müteşabih âyetlerinin ardına düşerler. Oysa onun gerçek manasını ancak Allah (c.c.) bilir. İlimde derinleşmiş olanlar, “Ona inandık, hepsi Rabbimiz katındandır” derler. (Bu inceliği) ancak akıl sahipleri düşünüp anlar. (Ali İmran-7)” ayeti gereğince tevil yoluna sapmayıp olduğu gibi çevirmişlerdir. Neticede çok kısa zaman öncesine kadar anlamı kapalı olan bu ayetin sırrı, yaşadığımız şu yıllarda yavaş yavaş gün yüzüne çıkmaya başlamıştır. 2004 yılında Harward Üniversitesine bağlı Massachusetts General Hospital hastanesinde Jonathan Tilly adlı bilim adamı başkanlığında bir grup araştırmacı tarafından yapılan çalışmada daha önce bilimin kabul ettiği bilgilerin (ki en az elli yıldan beri modern bilim dişiye ait üreme hücresi olan yumurtanın yumurtalıkta üretildiği şeklinde bilinen kabulün) aksine memelilerde “yumurta üretiminin” “kemik iliğinde” gerçekleştiği bulgusuna ulaşılmış ve kemik iliğinde meydana gelen dişi üreme hücresinin kan yolu ile yumurtalığa yerleştiği yönünde bilimsel bir makale yayınlanmıştır. 2013 yılında da Alman ve Japon bilimadamları kemik iliğinden sperm elde etmiş ve bu konu gazetelere ve televizyonlara haber olmuştur. Dolayısıyla ayeti tevil etmeksizin, spermlerin (meninin) üretildiği yer olarak, kaburga kemikleri ile bel kemiği arasındaki bölgede yer alan kemikler anlaşılması gerekir. Yaratan ve bilen Yüce Allah’tır (c.c). Doğrusunu da ancak O bilir. ---)
.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için çerezleri kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…