Aslına bakarsanız konu sahibi arkadaşın konu girişinde belirttiği gibi doğrudan İslamiyet ile gelmeyen hatta İslamiyetten önce Türk toplumlalarında da "adak" benzeri bir şekilde bunun yapıldığı söyleniyor.
O dönemler de yerine gelmiş bir dileğin "diyeti" olarak düşünülüyordu bu. Aslında özellikle bizim Türk cephesinde dilekler yerine geldiğinde bunun diyetinin en iyi olanı o döneme göre düşünülürse ziyafet vermek, insanları doyurmak, paylaşmak olarak düşünülmüş.
Nasıl ki bir Aslan'a vejetaryen ol kardeşim, masum cana kıyıyorsun diyemiyorsak doğa gereği her canlı ihtiyacı duyduğu besini bir şekilde doğadan alacaktır.
Arapların cahiliye döneminde yozlaşmış, kölelerin olduğu bir dönemde bu şekilde bir ibadet insanların paylaşım yapabilmesi için iyi bir opsiyon. Yani kurbanın kesilmesi değil daha sonrasında ki paylaşma aslında ibadet.
Çünkü kimse senede 1 veya 2 kez kasaptan kilolarca et alıp dağıtmıyor. Böyle bir ibadet olmasa insanların birbirine destek olacağı aklına bile gelmeyecek.
Zira bütçesi olmayan için de zorunlu koşulmamış İslamiyette.