Kuşuma bakamadım

439902

Hectopat
Katılım
18 Mart 2021
Mesajlar
3.283
Çözümler
16
Az önce petshopa gittim; birkaç gündür muhabbet kuşum küçük mızılamalar dışında hiç ses çıkarmıyordu, elime aldığımda hareket edecek hali kalmadığı belliydi, kirli kafesinde titreyerek yatıyordu sadece. Kuşumu petshoptaki kişiye gösterdiğimde direkt çok hasta olduğunu söyledi, beni dinlemiyordu bile, hemen ilaç içirdi hayvana, bana sordu "İnsana alışkın mıdır?" üzgün bir şekilde "Pek değil" dedim. Yarın tekrar getirmemi söyledi, ondan sonraki gün de... Ama yine de yaşamasının zor olduğunu söyledi.
Kim bilir içinden ne biçim sövmüştür bana...

1.5 yıl önce babam çıkarmıştı bu fikri, kuş alacaktı. Kuş uzun bir süre salonda ailem ile birlikte durdu, küçük kardeşim onu sürekli korkutuyordu bilerek, ne kadar yapma desem de o durmuyordu. Kendim ailemi zar zor ikna ederek kafesini yüksek bir yere yerleştirdim; orada daha dirlik içindeydi, yalnız başına...

Evde onunla ilgilenecek tek kişiydim, birçok defa kuş ile ilgilendim; onun güvenini kazanmaya çalıştım, özenle. Onca gördüklerinden sonra bizden resmen nefret ettiği belliydi ama en azından ondan bağışlanmayı isteyebilirdim fakat benim kuş ile sürekli ilgilenecek durumum yoktu, yapamazdım. Daha çok ses olduğu için, kuş da geceleri benim gibi uyanık kalabildiği için onu salondan odama almak istedim ama ailem bunu onaylamadılar. Muhabbet kuşu bakmanın bizim için zor olduğunu anladığımda aileme kuşu satmayı ya da başka birisine vermeyi önerdim; sürekli, sürekli söyledim bunu ama onaylamadılar. Onlara göre kuş bizi çok seviyordu, bizi görünce hemen hareketleniyordu; buna inanmak daha kolay olduğu için...

O depresif bir kuştu, üzgündü, yalnızdı, benim gibi; hayvandan az çok anlayan birisi bunu bilebilirdi. O, kızdı. Bir gün, ailem ona erkek almış. Kuşun yumurtlayacağını falan düşünüyorlardı, sanki ortam çok uygumuş gibi... Bu iyi birşey idi, en azından yalnız olmayacaktı. Kısa sürede kaynaştılar, birbirlerinin ağzına kusmasından belli oluyordu ama bir gün erkek nedeni belirsiz öldü; kız kaldı yalnız başına yine. Tekrar eş almayı önerdim, sürekli söyler olmuştum bunu, maaştan sonra alacaklarını söylüyorlardı(?) Eş almak kolay değildir; kuşu petshopa götürürsün, kuş eşini kendi seçer. Ailem sanırım üşeniyordu...

Kuşun yemini, suyunu bittikçe yeniliyordum; kafesini pislikten arındırıyordum, onun kafesine değişik şeyler almayı düşünüyordum. Onun dışında ne yapabilirdim? Odamdaydım çoğunlukla, salona çok gelmezdim... Bir gün hastalanıp öleceğini biliyordum, o günü bekliyordum. O gün geldi işte, az önce bu yazıyı yazarken kuşum öldü... Doğru düzgün adı bile yoktu biliyor musunuz?
Üzgünüm, herşey için. Artık dirliğe kavuştun canım, sana yeteri kadar değer veremediğim için üzgünüm.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Harbiden üzüldüm ya. Keşke ölmeseydi mekanı cennet olsun.
 
Üzüldüm senin adına. Daha kötüsü de biz kuşa baktık sen yeterince sahip çıkmadına gelir ya laf böyle her şeyi söylemek hatta ortalığı yıkmak istersin ama sonra bir işe yaramayacağını anlayıp boşluğa bir anlamsız hissiyle çekilir gidersin.
Yukarıda ki söyleyen arkadaş gibi bir gün hepimiz öleceğiz. Şuan yeni bir hayvan sahiplenme isteği varsa içinde ayrı eve çıkmadan bunu yapma aynı sonuçları yaşama. Daha çok kafa dağıtacak şeylerle ilgilen.
 
Az önce petshopa gittim; birkaç gündür muhabbet kuşum küçük mızılamalar dışında hiç ses çıkarmıyordu, elime aldığımda hareket edecek hali kalmadığı belliydi, kirli kafesinde titreyerek yatıyordu sadece. Kuşumu petshoptaki kişiye gösterdiğimde direkt çok hasta olduğunu söyledi, beni dinlemiyordu bile, hemen ilaç içirdi hayvana, bana sordu "insana alışkın mıdır?" üzgün bir şekilde "pek değil" dedim. Yarın tekrar getirmemi söyledi, ondan sonraki gün de... Ama yine de yaşamasının zor olduğunu söyledi.
Kim bilir içinden ne biçim sövmüştür bana...

1.5 yıl önce babam çıkarmıştı bu fikri, kuş alacaktı. Kuş uzun bir süre salonda ailem ile birlikte durdu, küçük kardeşim onu sürekli korkutuyordu bilerek, ne kadar yapma desem de o durmuyordu. Kendim ailemi zar zor ikna ederek kafesini yüksek bir yere yerleştirdim; orada daha dirlik içindeydi, yalnız başına...

Evde onunla ilgilenecek tek kişiydim, birçok defa kuş ile ilgilendim; onun güvenini kazanmaya çalıştım, özenle. Onca gördüklerinden sonra bizden resmen nefret ettiği belliydi ama en azından ondan bağışlanmayı isteyebilirdim fakat benim kuş ile sürekli ilgilenecek durumum yoktu, yapamazdım. Daha çok ses olduğu için, kuş da geceleri benim gibi uyanık kalabildiği için onu salondan odama almak istedim ama ailem bunu onaylamadılar. Muhabbet kuşu bakmanın bizim için zor olduğunu anladığımda aileme kuşu satmayı ya da başka birisine vermeyi önerdim; sürekli, sürekli söyledim bunu ama onaylamadılar. Onlara göre kuş bizi çok seviyordu, bizi görünce hemen hareketleniyordu; buna inanmak daha kolay olduğu için...

O depresif bir kuştu, üzgündü, yalnızdı, benim gibi; hayvandan az çok anlayan birisi bunu bilebilirdi. O, kızdı. Bir gün, ailem ona erkek almış. Kuşun yumurtlayacağını falan düşünüyorlardı, sanki ortam çok uygumuş gibi... Bu iyi bir şey idi, en azından yalnız olmayacaktı. Kısa sürede kaynaştılar, birbirlerinin ağzına kusmasından belli oluyordu ama bir gün erkek nedeni belirsiz öldü; kız kaldı yalnız başına yine. Tekrar eş almayı önerdim, sürekli söyler olmuştum bunu, maaştan sonra alacaklarını söylüyorlardı(?) eş almak kolay değildir; kuşu petshopa götürürsün, kuş eşini kendi seçer. Ailem sanırım üşeniyordu...

Kuşun yemini, suyunu bittikçe yeniliyordum; kafesini pislikten arındırıyordum, onun kafesine değişik şeyler almayı düşünüyordum. Onun dışında ne yapabilirdim? Odamdaydım çoğunlukla, salona çok gelmezdim... Bir gün hastalanıp öleceğini biliyordum, o günü bekliyordum. O gün geldi işte, az önce bu yazıyı yazarken kuşum öldü... Doğru düzgün adı bile yoktu biliyor musunuz?
Üzgünüm, her şey için. Artık dirliğe kavuştun canım, sana yeteri kadar değer veremediğim için üzgünüm.

Okurken beynim zonkladı O7 hocam Allah rahmet eylesin.
 

Geri
Yukarı