Kendi düşüncelerime gelirsek kusursuz hiçbir canli yok, görmediği bir şeye kusursuz demeyi insanlar nasil mantıklı görüyor ben anlam veremiyorum onlara.
Kutsal kitaplari okuduğunuz takdirde bilimle uyuşmadığıni göreceksiniz, kusursuz tanrinin eseri denilen kitapta yanlışlar olmasi kitabın güvenirliğini alt üst eder.
Dinleri anlayabilmek içinde sadece kutsal kitaplari okumak yeterli değildir. Ayni zamanda Sümer, Mısır, Babil, Zerdüşti mitolojilerini de bilmek gerekiyor.
Evrimde gerçektir, doğrudur. Hem de çok sağlam delilleri olan bir teoridir. Bu kanitlar fosiller, DNA ve Genom tespitleriyle kanitlanmiş durumda. Bilim dünyasında elbette her şeye %100 diyemeyiz belki ne de olsa bilim sürekli üzerine ekleyerek ilerliyor.
Evrim, yerçekimi teorisi kadar sağlam bir teoridir. 150 seneden beridir bunu çürütecek en ufak bir bilimsel makale yok.
Dinler insanlarin korkularidir, ölümü kabul edememe sevdasindan bu dinler ve tanri kavrami türedi. Çünkü anlamdiramadiklari şeylere bir yaratıcıya bağlama hevesindeler ve kendilerini diğer canlilardan da özel sandiklari için kendilerinin bir tanri tarafindan yaratildigini söylüyorlar. Yoktan var olamaz diyorsun ama senin yaratan ise yoktan var olduğunu ise inanıyorsun bu tutarsiz bir söylem.
Evrim karşıtlarınin son yillarda elimizdeki kanitlari çürütecek delilleri olmamasindan dolayı farkli bir anlayış biçimine girmeye başladılar. Hatta bu durum sitede bile var.
Örnegin bazi kişiler evrim kutsal kitaplarda var yalanını ortaya atıyor, ikinci örnek ise evrim var tanri da var söylemi şeklinde oluşmuş durumda. Halbuki evrimi bilen birinin yaratıcı fikrine sıcak bakmasinin mantıklı bir yanı da yok. Sen evrimi kabullenip ve dinleri reddededip tanri var dersen bu senin kendi korkularina yenik düştüğünü gösterir.
Semavi dinler son 10 bin yilda ortaya çıktı bu kadar popüler oldu, bunlarin hepsine göre de gerçek din kendi dinleri.
Kimse göz göre cehennemi göze almiyor, eğer ortada bir kanit olsaydi eğer inançsız insanlar sizden daha önce inançlı olurdu.
Buradaki evrim karşıtların temel sorunu bilgi eksikliğidir, kutsal kitaplari hakkinda da bilgisi olmayan kişiler bunlar.
Öncelikle evrimi mantıklı bulmamakla, reddetmekle evrimin çürütülmeyecegini anlamalari gerekiyor. Dinler kendine güveniyorsa buyrunsunlar evrimi çürütsenler bu sözleri demekten de biktim ama hala mecburen bunu yazmak zorunda kaliyorum o kadar ki evrimi hala öznel yorumlara göre şekillendiği sanan çok bilmişler yüzünden.
Simülasyon teorisine inanmayan kişilerin tanri kavramina inanmasi da ayri bir komiğime gidiyor. Bu da bir çeşit simülasyon örneğidir aslında.
Koskoca yaratıcının kendi tapmasi için insan yapmasi her yönden mantiksiz bir açıklama olarak geliyor ve de hiçbir soruya da cevap vermeyecek bir iddaadir. Bilmediği soruya da tanrinin bildiği bir şey var ya da onu ben bilemem tanri bilir diye soruyu geçistirip dururlar.
Evren 13 milyar küsür, dünya 4,5 milyar küsür yaşında ve sen evreni yaratıyorsun 9 milyar yil bekliyorsun sonra dünyayı yaratıyorsun ve bu koca evrende sadece küçücük dünyada yaşamı var ediyorsun sözde.
Kendinin yazdığını iddaa ettiğin kitapta yeri 2 günde, evrenin geriye kalanini ise 4 günde yarattığını söylüyorsun biri bile demiyor ulan dünya küçücük bir gezegen sen bu 2 günde yaratiyorsan geriye kalan milyarlarca gezegeni, gok cismini, galaksileri vb. şeyleri nasil oluyorda 4 günde yaratiyorsun, yerden kasitta dünyadır. Bu mantikla sen Jüpiter'i bile 4 günde yaratamazsin. Buna mantikli cevap bulamayanlarin cevabi Allah katinda bir gün farkli bir şey, o bir gün sandığın bir gün değil şeklinde. 50 bin sene olduğunu Kuran söylüyor. Yine mantik değişmiyor bu defa 100 bin yilda dünya, 200 bin yilda evreni yaratma söylemi çıkıyor yine ayni yola çıkıyoruz. Dünyayı 100 bin yilda yaratiyorsan evrenin geriye kalanini 200 bin yilda yine yaratamazsin. Ek olarak 50 bin tabirini 6 günle çarparsan yine dünya ve evrenin yaşı cikmiyor. 6 gün tabiiri nereden geldi diye söyleyenler olabilir evreni 6 gunde yarattığını soyluyorlar Tevrat ve Kuran.
Milyarlarca gök cismini yaratan birinin insanin hangi ayakla tuvalete gireceğini, hangi elle yemek yiyeceğini takacagina ihtimal vermiyorum.
Tanri ve din kavrami özneldir kişilere ve coğrafyalara göre şekillenen insanlarin korkularinin ve öldükten sonra da hayatta kalacaklarini sandıkları ütopik masallardir.