Lozan anlaşması bitmiyor mu?

Eki Görüntüle 1136163

Biz bunları çıkaramıyoruz ya üzülüyorum cidden. Teşekkürler akpartea.

Boş ver çay iç.
1628805215993.png
 
Lozan anlaşması cidden bitmiyor mu? Bitmiyorsa fena sinirleneceğim.

Bitiyor ama korkulcak bir şey yok lozan o dönemin şartlari için yapılmış ve artık madenlerimizi vs kullanıp işleyeceğiz ekonomi tarafidan +
Lozani tanımıyoruz demek devleti de yok etmektir cumhurbaşkanlığı makamını da.

Lozani tanımıyoruz 2023'ten sonra zaten. Devletimiz savaşta falan olmadığı için yenilemeyiz çünkü lozan çok büyük dezavantaj bizim için.
 
Bitiyor ama korkulcak bir şey yok lozan o dönemin şartlari için yapılmış ve artık madenlerimizi vs kullanıp işleyeceğiz ekonomi tarafidan +

Lozani tanımıyoruz 2023'ten sonra zaten. Devletimiz savaşta falan olmadığı için yenilemeyiz çünkü lozan çok büyük dezavantaj bizim için.

Ne sallıyorsun sen ya haa popcorn kadirci. Kim tanımıyor lozani pudra şekerci kaybol şuradan 2023'te sizin gibilerin hesabı kesilecek.
 
Nükleer yakıt alanında işlenmesi lazım ama şimdiki politik durumumuzda hiçbir ülkenin desteğini alamazsın nükleer çalışmalar için. İran/Pakistan da almadı ama vatandaşlarının yaşam durumları ortada.
Neden? Niye diğer ülkelere bakıyoruz? Gücümüz varsa yaparız.
Bazı şeyleri politik desteğin olmadan yaparsan ne olduğunu gösteren örnekler ortada.
 
Eki Görüntüle 1136163

Biz bunları çıkaramıyoruz ya üzülüyorum cidden. Teşekkürler akpartea.

Birincisi, Lozan süreli bir anlaşma değil. İkincisi, Bor çıkarabiliyoruz ama sanıldığı gibi yakıt falan yapılmıyor, o bir şehir efsanesi. Üçüncüsü, Lozanla akparteanın ne alakası var?
Türkiye'nin Bor vs çıkarmasını engelleyen bir madde yok Lozanda.
Lozan Türkiye'nin yararına olan bir barış antlaşmasıdır. Barış antlaşmaların da süresi olmaz. Türkiye'nin lozanı Red ediyorum demesi kendi ayağına sıkması anlamına gelir ayrıca barış antlaşmasını Red etmek bir nevi de savaş ilan etmek olur.

Bir de bor çıkartıyoruz ama bor anlattıkları kadar değerli bir maden değil. Bir çok yerde kullanıyor ama maalesef çok aşırı para etmiyor.

Elektrikli arabaların yeni çıktığı dönemde üreticilerin elinde iki seçenek vardı. Ya batarya teknolojilerini geliştirip şarjlı arabalar yapacaklardı, ya da hidrojenden elektrik üreten bir jeneratör kullanan ve LPG'li araçlar gibi doldurulabilen arabalar yapacaklardı. Bor da bu sistemin daha verimli çalışmasını sağlayan bir katkı maddesiydi. Bu üreticiler genelde japon menşeili olduklarından, Japonya'nın da nadir dünya metalleri bakımından zengin olmasından ötürü batarya sistemlerinde yoğunlaştılar.(Bataryalar bu tarz metallerle üretiliyor) Bizim akıllı halkımız da aynı kulaktan kulağa oynar gibi boru önce yakıt, sonra da roket yakıtı olarak dillendirmeye başladı.
 
Son düzenleme:

Geri
Yukarı